H.Merkezi: Özgür Gündem gazetesi Yayın Danışma Kurulu üyesi ve yazarı Aslı Erdoğan, tutuklu bulunduğu Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesinde avukatları aracılığıyla Özgür Gündem çalışanlarına ve kendisine destek olanlara mesaj yolladı.
Erdoğan’ın Özgür Gündem’e gönderdiği mesajı şöyle: “Sevgili arkadaşlar, bunca yıldır yaşadıklarınızı azıcık ben de tattım. Basın özgürlüğü düşünce ve ifade özgürlüğü gibi kavramlar bizler için sanırım hala çok uzak bir hayal. Umarım sizlerden birazcık cesur, sağlam durmayı öğrenebilmişimdir”
Gözaltına alındığı günden beri kendisine destek olan herkese de teşekkür eden Aslı Erdoğan mesajında şu ifadelere yer verdi: “Günlerdir benimle karakol adliye cezaevi kapılarında bekleyen çile çeken bütün dostlara arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Minnet bir yazar için bile ifade etmesi zor bir his ama hayatımda ilk kez yalnız olmadığımı anladım. Hepimizi büyük bir cezaevine almaya çalışıyorlar. Bu ülke son vicdanını da yitiriyor ama bizler de hala varız, buradayız, yazıyoruz”
“Kürtleri devlete karşı kışkırtmak”
Aslı Erdoğan, çıkarıldığı nöbetçi mahkemede, “Örgüt propagandası”, “Örgüt üyeliği”, “Devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak” suçlamasıyla tutuklandı.
Erdoğan’ın mahkeme sorgusunda, evinde bulunan çok sayıda kitap suç unsuru sayılarak bu kitaplara ilişkin sor sorulduğu öğrenildi. Farklı tarihlerde yazdığı “Bu senin baban”, “Ayların en zalimi“, “Bir delilin tarih okumaları” ve “Faşizmin güncesi” isimli yazıları suç unsuru, “Bir delilin tarih okumaları” ve “Faşizmin güncesi” başlıklı yazılar için mahkeme ve savcılık “Kürtleri devlete karşı kışkırtmak” şeklinde değerlendirildi.
Siyasi şube polisinin, “Haberlerin hazırlanış ve servis edilene kadar PKK/KCK terör örgütü adına kim ve kimlerden talimat almaktadır?“, “PKK/KCK terör örgütünün gazete üzerindeki etkisi nedir?“, “Gazetenin mali destekçileri kimlerdir?“, “Kaynakları nelerdir?, “Sizin gazetedeki göreviniz tam olarak nedir?” şeklinde soruları Aslı Erdoğan’ı tutuklamak için ne kadar çaba sarf edildiğini bunun içinde ne kadar zorladıklarını da gösteriyor.
Bu soruların yanı sıra gazetede bulunduğu iddia edilen PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çok sayıda kitabı, Özgür Halk Dergisi’nin farklı sayıları, Demokratik Modernite Dergisi’nin farklı sayıları ile çok sayıda farklı kitap suç unsuru görülerek, “Bu kitap ve dergiler kim veya kimler tarafından gazeteye getirildi?” ve “Bunlar kimler tarafından getirildi” şeklinde sorular yöneltildi. Erdoğan’ın üzerinde bulunan biber gazı da “ne amaçla üzerinde bulunduruyorsun” şeklinde sorularında sorulduğu öğrenildi.
Aslı Erdoğan’ın, “Bu senin baban” isimli yazı, da “Diyarbakır Sur, Hakkari, Cizre’de Türkiye Cumhuriyeti Devleti güvenlik güçlerinin terör örgütü mensupları ile vermiş olduğu mücadeleyi örgüt mensuplarının ve örgüte müzahir kişilerin beyanı ışığında sunmakla, olaylara tek taraflı ve yanlı bir yaklaşım sergilediği, bu yazı içeriği ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin terör ile mücadelesine sekte vurmak, devam eden terör operasyonları bitirilmesi için kamuoyu oluşturulmak istendiği, internet üzerinden PKK/KCK terör örgütünün propagandası yapıldığı” şeklinde değerlendirildi.
“İnsanların diri diri yakıldığı algısı yaratılarak…”
“Faşizmin güncesi” isimli köşe yazı ise “Güvenlik güçlerinin Cizre’de PKK/KCK terör örgütü mensuplarına yönelik gerçekleştirilen operasyonlar esnasında bir binanın bodrum katında kıstırılan örgüt mensuplarının teslim olmamakla direnmeleri üzerine icra edilen operasyon kapsamında ölü olarak ele geçirilen örgüt mensuplarını sivil vatandaş olduğu, bu insanların diri diri yakıldığı algısı yaratılarak Kürt kökenli vatandaşlarımızı devlete karşı kin ve nefrete teşvik etmek” olarak yorumlanarak suç unsuru sayıldı.
“Ayların en zalimi” isimli yazı ise “…Olaylara tek taraflı ve yanlı bir yaklaşım sergilediği, bu yazı içeriği ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin terör ile mücadelesine sekte vurmak, devam eden terör operasyonlarının bitirilmesi için kamuoyu oluşturulmak istendiği, terör örgütü ve terör örgütü mensuplarını masum vatandaş olarak deklare edildiği” şeklinde değerlendirildi.
Bu üç yazı ve içeriği ile hukuksuz bir şekilde Erdoğan’ın önümüzdeki süreçte ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanmasının önü açıldı.
Mahkeme kararında Erdoğan için “şüphelinin serbest kalması durumunda kaçacağı” iddia edildi. Erdoğan’ın yazıları ise “Kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delil” olarak değerlendirilen mahkemede, soruşturmaya konu olaylarla ilgili “müşteki ve mağdurların” tam tespit edilemediğine yer verildi.
