Güncel

Rojava Direnişi’nden | İşgal Korkudur, Korkutmaktır!

"Bu suça son verecek olan ancak ve ancak onurlu direniştir. İşgal altında yaşamda direniş yoksa onur da yoktur! Bizler bu onuru kuşanarak özgürlük silahıyla duracağız işgalcilerin karşısında."

Tarih boyunca üzerinde yaşanılan toprakların, yaratılan uygarlıkların, sahip olunan dağların ova ve nehirlerin asıl sahiplerinin ellerinden silah zoruyla alınması, gasp edilmesidir işgal. Yüzyıllardır insanlık aklının yarattığı değer ve eserlere, ekilen-biçilen buğdaya, arpaya, pamuğa, yıllarca bakılan zeytine zorbalıkla yabancı eller tarafından el konulmasıdır işgal.

Üretmeden, yaratmadan, düşünüp kafa yormadan, emek vermeden, alınteri dökmeden önüne çıkan, etrafta gördüğü ve bulduğu her şeye sahip olma hırsıdır. İşgal öncesi yaşamın doğal akışının tamamen işgalciler tarafından değiştirilmesidir. İşgal, ülke, şehir, kasaba ve köylerin, sokak ve evlerin faşizmin postallarıyla çiğnenmesidir. Tarihsel sınırların zorla değiştirilerek yeniden çizilmesidir.

Eğitim ocaklarının, kültür-sanat merkezlerinin, inanç mekanlarının zorla, ırkçı-şoven politikalarla bozulmasıdır. Doğasının değiştirilmesidir.

İşgalciler Davetsiz Karanlık Gölgelerdir!

Çağrılmadan, davet edilmeden, hiçbir insani iyi niyet beslemeden kendisine ait olmayan topraklara zorbalıkla, silahla gelenlere işgalci denir. Ne TC ordusunun ne DAİŞ çetelerinin Rojava halkı tarafından çağrılmadan, özel olarak davet edilmeden; tank, havan, obüsle gelmeleri asla kabul edilemez. Bu güçlerin geliş amacında hiçbir insani niyet, duygu yoktur.

Başkalarına ait topraklara, kasabalara ve köylere sahiplerinin irade ve onaylarına başvurmadan zorbalıkla gidilmesidir, işgal.

Uçaklar İşgalcidir!

İnsanlık ilk uçuş denemesi yaptığında büyük heyecan ve coşku yaşamış ve de bu deneme ile uygarlığının gelişiminde büyük adım atılmıştır. Kanat takıp uçmak… Havalanmak… Asırlar boyunca toprağa dayanarak, yaslanarak, dokunarak yaşamın farklı bir mecrada yürüyüşüne yeni bir şey eklemek… Ayakları topraktan keserek yürümek, havada uçmak… Basit, ilkel motorla yapılan uçuş denemelerine daha ileri düzeyde, daha yüksekte hız katılarak yürünmesi insanlığa daha yüksek bir heyecan katmıştır.

Ne zamanki, insanlığın bu büyük keşfi üzerine insanlığı yakan-yıkan öldürücü bombalar yüklenmeye başladıysa iyi olan bir şeyin nasıl kötü bir şeye dönüşeceğine dair ciddi veriler sunulmuştur.

Adına savaş uçağı denilen sesten daha hızlı, daha yüksekten uçan bu kuş, bir korku canavarına dönüştü. Zamanla uçaklar dünyanın ve Ortadoğu’nun zenginlerinin hegemonik çıkarlarına denk düşen bir korku hayaletine dönüştü. Her savaş uçağının sesi bir yıkımın ve parçalanmış ölümün korkusu haline geldi. Savaş uçağı Efrin-Serekaniye işgallerinde yoksulların kerpiç damlarını yıkan, çocuk ve kadınları öldüren, fosfor gazıyla vücutları yakan işgalci bir canavardır artık. Korku uçuran, korku getiren bir hayalettir, savaş uçakları.

İşgal…

İşgal sadece toprakların gaspı değildir. Zeytin ağaçlarının budanması, buğdayın, pamuğun yakılması değildir. Tarih boyunca halklara, inançlara, insana ait olan her manevi değerin, düşünce ve duygunun zorla gaspıdır. Korkuyla duyguların ele geçirilmesidir. İrade ve tercihlerin zorla boyun eğdirilmesidir. Kültürün, dilin, türkülerin, hikayelerin zorla kendisine ait olmayan yabancı-zorba bir dil tarafından boyun eğdirilmesidir. Ulusların, halkların, inançların, cinslerin zorbalıkla ruhlarına yapılan saldırıdır. Onura, ahlaka, maneviyata yapılan zorba çirkin müdahaledir. İnsana ait olan kirli ellerin ve çirkin dilin uzamasıdır. Maneviyatın bozulması, ruhların kirletilmesidir. Yaşamın karartılması, geleceğin köleleştirilmesidir.

Sokakların İşgalci Postallar Altında Kirletilmesidir!

Korkunun sokak ve evlerde hakim olması, şehrin sokaklarında ölümün silahla dolaşmasıdır. Bedenlere ruhlara korku giydirilmesidir. Yaşamın ölüm karşısında diz çökmesi, özgürlüğün kölelik karşısında yalvarmasıdır. Çocuk hayallerinin korkuyla uyutulmasıdır. Ninnilerin işgalle korkmasıdır.

İşgal sonu gelmez sürgün, bitmeyen yokluk ve yoksulluktur. Yaşam boyu çekilecek sakatlık ve dinmeyecek yürek acılarıdır. Maneviyatın bozulması aşkların parçalanması, düşlerin yarım kalmasıdır. Roman ve hikayelerin dizisiz kalmasıdır.

İşgal kabul edilmez ve asla edilemeyecek olan insanlık suçudur.

Bu suça son verecek olan ancak ve ancak onurlu direniştir. İşgal altında yaşamda direniş yoksa onur da yoktur! Bizler bu onuru kuşanarak özgürlük silahıyla duracağız işgalcilerin karşısında. (Rojava’dan bir TKP-ML TİKKO Gerillası)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu