H. Merkezi: 30 Mart yerel seçimlerinin ardından ilk gerçekleştirilen AKP grup toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuştu ve ilk olarak seçimlerden “tartışmasız zaferle çıktıklarını” söyledi.
Erdoğan konuşmasında; 1 haftayı aşkın bir süredir özellikle Ankara, Agirî (Ağrı), Ceylanpınar, Mersin-Akdeniz vd. bölgelerde gerilimli ve çatışmalı süren seçimleri görmezden geldi. Ayrıca “30 Mart sabahından itibaren ‘sandık namustur’ diyerek oylara sahip çıkan, her türlü hileden uzak duran, her türlü hileyi de cesaretle engelleyen sandık müşahitlerimize özellikle teşekkür ediyorum” diyen Erdoğan, AKP’li müşahitler hakkında yapılan 2 bine yakın usulsüzlük başvurusunu yok saydı.
Seçim sürecinde yerel seçimleri “istiklal mücadelesi” olarak tanımlayan Erdoğan, grup toplantısında da bu kavramı kullandı ve “istiklal mücadelesinin zaferle sonuçlandığını” iddia etti.
Yine Gezi İsyanı’na çattı!
Bu seçimlerin, kendileri için, en meşakkatli geçen seçim olduğunu itiraf eden Erdoğan’ın hedefinde yine Gezi İsyanı vardı. “Geçtiğimiz yıl, Gezi olaylarından başlayarak demokrasinin, siyasetin, istikrar ve huzur ortamının, çözüm sürecinin, ekonomi ve dış politikanın büyüyen Türkiye’nin acımasızca hedef alındığını gördüm” diyen Erdoğan, sözlerine “Hedef hükümetimizden çok, Ak Parti’den çok Türkiye’ydi. Türkiye’nin birliği kardeşliği ülkemizin hedefleriydi. Her yöntemi kullandılar. Terörü, vandallığı, faşizmi, ırkçılığı, nefret ve ayrımcılığı en azami şekilde kullandılar. Türkiye’nin en hassas meselelerini, yaşam tarzlarını, inançları, mezhepleri acımasızca istismar ettiler. Uluslararası platformlarda yatak odalarına girip görüntüleri kaydetmeye kadar insaf dışı her yöntemden medet umdular” şeklinde devam etti ve yine kitleleri tehdit etmekten geri durmadı: “Biz bu yaşananları asla ve asla unutmayacağız!”
“Utanmadan bize diktatör diyorlar”
Erdoğan’ın gündeminde yine pisliklerin ortaya döküldüğü tape’ler vardı. Yolsuzluklarından, hırsızlıklarından söz dahi etmeyen Erdoğan; bu tape’lerin yayınlanmasının “İnsanların iffetini, namusunu, şerefini, aile yaşantısını kurdukları kurtlar sofrasına meze yapıp tatmin olmaz bir iştahla tüketmenin mücadelesi” olduğunu iddia etti.
Açığa çıkan pisliklerden oldukça rahatsız olduğu konuşmasından belli olan Erdoğan, seçimlerden aldığı “güveoyuna” yaslanarak tehditlerini sürdürdü:
“Utanmadan, sıkılmadan bizim kendi arzu ettikleri gibi bir balkon konuşması yapmamızı istediler. Bunu beklediler. Bütün yapılanları sineye çekecektik, hakaretleri yutacaktık. İnsana yakışmayan o alçakça ahlaksızca saldırıların üzerine güya üzerini çizecektik. Bir balkon konuşması yapacak, her şeyi unutacak, hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam edecektik. Bizden boynumuzu yere eğmemizi bekliyorlar. Her şeyi unutmamızı bekliyorlar. Hayır, beyler, biz boynumuzu yere eğmiyoruz ve eğmeyeceğiz. Biz bu yapılan ihaneti, alçaklığı sineye çekmeyeceğiz. Açık açık söylüyorum: hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak, ihanet, ajanlık, casusluk ve edepsizlik asla karşılıksız kalmayacak!”
Erdoğan bir de kendisine dönük “diktatör” yakıştırmasına itiraz ederek “Utanmadan hala bize diktatör diyorlar” dedi. Sanki değilmiş gibi!
“Yetim hakkını biz yeriz, ama yedirmeyiz”
Konuşmasında çatma sırası Cemaat’e geldiğinde Erdoğan, hiçbir şeyi unutmayacaklarını ve “hesap soracaklarını” tekrarladı. “Vatana ihaneti, ajanlık ve casusluk faaliyetleri artık tescillenen, Türkiye’nin istiklaline açıkça kasteden bu yapının tasfiyesi için millet bize yetki verdi. Bu konuda en küçük bir tereddütün içinde olmayacağız. Tekrar ediyorum, yapılan ihaneti asla unutmayacağız. Fakat kendi paralel yargıları önünde değil, milletin yargısı önünde hesap verecekler.”
Başta kendi ailesi olmak üzere tüm zevatının yolsuzluklara karıştığı ortaya çıkan Erdoğan, kendisine “günah işleme özgürlüğü” olarak gördüğü bu yolsuzluklara değinmedi; ancak kendisi dışındaki tüm yolsuzluklarla “yetim hakkına uzanan eli kırarak mücadele edeceğini” ilan etti. “Biz yola çıkarken ‘3Y’ ile mücadele dedik. Yolsuzluk, yasaklar ve yoksulluk. Biz bu mücadeleyi başarıyla verdik. Süreç içerisinde varsa onlarında üzerine gideriz. AK Parti yolsuzluklarla mücadele etme kararlılığıyla iş başına gelmiş, 12 yıl boyunca da bunu başarıyla sürdürmüştür. Yetimin hakkına el uzatana asla müsamaha göstermeyiz, o eli kırmakta asla tereddüt etmeyiz.”
Anlaşılan o ki, önümüzdeki günlerde Cemaat’in güdümünde olan İslami maskeli yardım kuruluşları, ya mali denetimle boyunları kırılmaya çalışılacak ya da yolsuzlukları belge belge afişe edilecek!
İnternet yasakları ile ilgili “yumuşak” mesajlar
Erdoğan’ın gündemi yoğun…
Birilerine çatma işlemini sonlandıran Erdoğan Twitter ve Youtube yasaklarına da değinen Erdoğan, verilen kararlara “saygı duymasalar da karar uymak zorunda olduklarını” söyleyerek, “yumuşama” mesajı verdi. “Ha bize düşen neydi, bu karara uymak, bizde uyduk. Ama saygı duymak zorunda değilim ve saygı duymuyorum. Ve ben milletimizi de özellikle, bakın yasa başkadır hukuk başkadır. Hakla hukukla yasayı birbirine karıştırmayalım. Burada hukuk, hak tecelli etmemiştir. Onun da tecelli edeceği gün temenni ederim ki yakındır. Çünkü bu kararın düzeltilmesi lazım.”
“Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gerilime fırsat tanımayacağız”
Erdoğan’ın gündeminde son olarak Cumhurbaşkanlığı seçimleri vardı.
“Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, pişkinlik içinde yeniden gerilim isteyenlere biz böyle bir fırsatı tanımayacağız” diyen Erdoğan’ın bu mesajı, önümüzdeki sürece saldırganlığın damga vuracağının bir kanıtı olarak okunmalı…
