Güncel

Selahattin Demirtaş, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi yazdı

Selahattin Demirtaş, t24'te yayımlanan yazısında 9 başlık altında Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'in nasıl bir yönetim modeli olabileceğine dair kişisel önerilerini ifade etti.

Eski HDP Eşbaşkanı tutsak edildiği Edirne Hapishanesi’nden, Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme yönelik düşüncelerini ifade etti. Demirtaş, t24’te yayımlanan yazısında Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme yönelik düşüncelerini; Siyasi partiler, Seçim sistemi, medya bağımsızlığı ve özgürlüğü, sivil toplum, yerel yönetimler, TBMM ve hükümet, yargı, ekonomi ve bürokrasi başlıklarından oluşan 9 maddede ele aldı.

Demirtaş’ın yazısındaki kimi kısımlar şu şekilde:

2014 Cumhurbaşkanlığı seçimiyle fiilen, 2018’deki seçimle de resmen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçen Türkiye’de neredeyse tüm muhalefet partilerinin ortaklaştığı konu, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiştir. Muhalefetin, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş ifadesiyle vurgulamaya çalıştığı şey, geçmiş yıllardaki parlamenter sisteme dönüş değil, yeni bir modelin hayata geçirileceğidir.

Nihayetinde ağır aksak da olsa kesintilere de uğrasa Türkiye’nin 150 yıllık bir parlamenter yönetim deneyimi bulunmaktadır. Ancak gelinen noktada, eski parlamenter yönetim modelinin de toplumun sorunlarını çözmekte, yaşanan devlet krizini ve çöküşü aşmada yetersiz kalacağı net olarak anlaşılmış olacak ki, muhalefet ağız birliği etmişçesine Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’den söz ediyor. Ne var ki bu sistemi savunan hiçbir siyasi parti, derli toplu bir öneriyle ortaya çıkıp da bu Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in ne olduğunu anlatmıyor. Bunu neden yapmadıklarını bilemiyorum. Kendilerince haklı nedenleri vardır mutlaka. Belki de partilerin bu yönlü hazırlıkları veya çalışmaları vardır, haksızlık etmiş olmayayım.

Güçlendirilmiş Parlamanter Sistem parlamentodan ibaret değildir

Tartışmalara katkı verebilmek amacıyla, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’den ne anladığımı, sistemin nasıl olması gerektiğini aktarmak istiyorum. Her şeyden önce benim Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’den anladığım, sadece Meclis’in demokratik bir işleyişe kavuşturulması, Meclis’in etkinliğinin ve gücünün artırılması değil. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, adı üstünde, bir yönetim sistemidir ve doğal olarak bu sistem sadece parlamentodan ibaret değildir. Bu tanımlama, kamunun bütün karar alma, uygulama ve denetleme çalışmaları ile toplumun ve bireyin bu çalışmalara katılmasının en demokratik şekilde düzenlenmesini ifade eder.

Bu sistemin meclis (yasama) ayağı kadar yürütme (hükümet), yargı, bürokrasi, medya, sivil toplum, yerel yönetimler ve ekonomik model ayakları da son derece önemlidir. Zaten bu alanların tümü Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e göre düzenlenmeden yeni bir sistemden söz edilemeyeceği gibi, bu alanların tamamı demokrasiyle buluşturulmadan da sistemin demokratikliğinden söz edilemez.

Öte yandan yeni sistem sırf parlamentonun demokratikleştirilmesinden ibaretmiş gibi ele alınırsa ortaya bir tür parlamentarizmden başka bir şey de çıkmayacaktır. Bu nedenle bütünlüklü bir sistem tartışmasına girmek gerekir. Cumhuriyetin yeni yüz yılında güçlü bir demokrasi inşa etmek için tüm demokrasi güçleri, bu sürece kendi açılarından katkı sunacak çalışmalar yapmalıdır diye düşünüyorum.

Tabii ki sadece siyasi partiler değil; akademi dünyası, sivil toplum, aydınlar, medya, özellikle gençler ve kadınlar bu tartışmalara aktif şekilde ve somut önerilerle mutlaka katılmalıdır. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in ne olması gerektiği tartışmaları bizzat halka mâl edilerek ve halkın doğrudan katılımıyla yürütülmelidir. Unutmamak gerekir ki, demokrasinin bir kültür haline dönüşmesini istiyorsak halkı tüm siyasi süreçlerin asıl öznesi olarak kabul etmek, buna göre bir katılımcılığı hayata geçirmek elzemdir.

Şimdi, tek tek başlıklar halinde, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in nasıl bir yönetim modeli olabileceğine dair kişisel önerilerimi sunuyorum.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem için anlayış devrimi

Toplam dokuz maddede özetlemeye çalıştığım bu modele şüphesiz ki, çok şey eklenebilir. Elbette bu sisteme geçebilmek için hem Anayasa hem yasa hem yönetmelik hem kamu kurumları tüzüğü hem TBMM iç tüzüğü düzeyinde çok sayıda değişiklik yapılması gerekiyor. Bu nedenle tüm siyasi aktörlerin birlikte hareket etmesi ve bu süreci toplumsal bir katılımla yürütmesi gerekir. Fakat her modelde olduğu gibi Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de de gerçek ve kurumsal bir demokrasinin gelişmesi, öncelikli olarak anlayış devrimine bağlıdır. Halkın demokratik çıkarları dışında hiçbir amacı, hedefi, hırsı ve gündemi olmayan siyasi aktörlerin öncülüğünde ve tüm toplumsal kesimlerin el ele vererek oluşturacakları demokrasi ittifakının gücüyle başarılı olunabilir. Kolay değil ama imkansız da değil. Biraz daha samimiyet ve cesaret yeterli olacaktır.

Belirttiğim çerçevede Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçilirse devlet demokrasiyle buluşmuş olur ve tüm toplumsal sorunların çözümü mümkün hale gelir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin artık kişilerin, grupların veya partilerin devleti olmaktan çıkarılarak halkın devleti haline getirilmesinin zamanıdır.

Selahattin Demirtaş’ın yazısının tam metni için tıklayınız.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu