GüncelMakaleler

SENTEZ | Ateş, Kâğıda Sarıp Sarmalanamaz!

"Rojava devriminin rengi gökkuşağı misali renk körlerinin gözlerine giriyor."

23 Ağustos’ta Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hewlêr’de Neçirvan Barzani ile iki kez görüşme gerçekleştirdi. Görüşmelerin ardından özgür alanlara bombalar yağdırıldı.

Kürt düşmanlığı sınır tanımıyor, yüksek askeri teknik kullanımında, kirli hesap toplantıları dur durak bilmiyor. Son günlerde tanık olduğumuz Hakan Fidan’ın Irak Kürdistan’ı ziyareti ve Barzani ailesi ile görüşmesini değerlendirmeden önce kirli hesapların üzerine kurulan TC-KDP işbirliğine her geçen gün yenileri ekleniyor. Geçtiğimiz Mart ayında iptal edilen daha sonra tekrar gündeme gelen Türkiye-Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi petrol anlaşması sonrasında “Erbil, Irak’ın sıkıntılı yıllarında her zaman bir istikrar ve güvenlik şehri olarak devam etmiştir. Bu istikrarın ve ekonomik kalkınmanın devamının önemli olduğuna gerçekten inanıyoruz. Bunun devamı için Erbil yönetimine her türlü yardımı ve desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Özellikle terörle mücadelede Türkiye ile göstermiş oldukları işbirliğinden ötürü burada teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Terör belasından kurtulmak için yapacağımız daha çok iş var. Biliyorsunuz Türkiye’de bu meseleyi büyük ölçüde hallettik. Şu anda Irak topraklarında PKK terörü kendisini gizliyor. Bu virüsü inşallah Irak’tan da hep beraber temizleyeceğiz” cümleleri ile yapılan açıklama, gerçek niyetlerinin maskesini düşürmektedir. Karşılıklı memnuniyetlerinin açıklandığı görüşmelerin bahanesi olarak Türk devletinin bitmeyen, terörü ha bitiren ha bitirecek açıklamalarına yine şahit olduk.

Ekonomik anlaşma kisvesi altında yapılan bu açıklama kirli hesapların, çıkarların sarıp sarmalanmaya çalışılan direnişle cevap olmak tarihsel bir sorumluluktur.

Irak ve TC arasında gerek çelişkiler gerekse de ortak noktaların bulunması açısından üzerinde durulması gereken bir ilişkilenme durumu var. Özellikle Irak’ta zirai üretim noktasında yaşanan sıkıntıların başında su sorunu ve kuraklık gelmektedir. Su sorunu ise direk TC egemenlerini ilgilendiren bir yerde duruyor. Dicle nehri üzerinde geliştirilen TC baskısına karşı Irak, Kürdistan’da Kürtlere karşı yürütülen savaşı öne sürmektedir. Mexmur ve Şengal’e KDP ile birlikte baskı yapmasının altında bu politika yatmaktadır. Irak devleti, TC’nin baskılandığı Kürt sorununu ve yayılma stratejisini görmekte kartlarını buna göre ileri sürmektedir. Bu anlamda petrol minderinde gelişen çelişki, başka alanları kapsayacak şekilde bir ortaklığa ya da birbirinden uzaklaşmaya götürecektir. TC bu anlamda Irak devletini kendisine yedekleme veya karşı tutum almamaya zorlarken, KDP’nin elini güçlendirmek istiyor.

Yine devamla MİT’in eski şefi Hakan Fidan’ın bakan olması, Türkiye’nin son süreçte yürüttüğü istihbarat temelli militarist dış politikasının dışa vurumu olarak yorumlanabilir.

Hakan Fidan’ın Hewlêr ziyareti ve Barzani ailesi ile görüşmesinin hemen ardından işgalci Türk devletine ait SİHA’lar Biradost’u bombaladı. 23 Ağustos akşamında başlayan ve 24 Ağustos akşamına kadar devam eden bu saldırı, yapılan anlaşmaların bir yansıması ya da Türk devletinin “anlaştık, yola devam” mesajı olarak algılanması için yapıldığı şekilde yorumlanabilir. Hewlêr’e bağlı Biradost bölgesinin Sîdekan alanını farklı zamanlarda üç defa bombaladı. İlk olarak Sinin Yaylası’nı hedef alan Türk devleti, ilerleyen saatlerde de Biradostlu göçmenlerin çadırlarının olduğu alanı bombaladı. Hewlêr’in Sîdekan ilçesine bağlı Mêrgemîr’de göçmenlerin çadırlarının olduğu alana yönelik gerçekleştirilen saldırıda ise yaralı ve şehitlerin olduğu ifade edildi. Rojnews’in elde ettiği bilgilere göre Biradost’a bağlı Lêtani köyü sakinlerinden Zêrîn Hasan, tarım amacıyla gittiği Mêrgemîr’de işgalci Türk devletinin çadırına yönelik gerçekleştirdiği bombardıman sonucunda çadırdakilerle beraber şehit düştü.

İşgal altında olan topraklardan Gri Spi, Efrin, Serêkaniye’nin demografik yapısı değiştirilmeye çalışmakta, TC ve çeteleri tarafından işgal edilen Girê Spî’nin Siluk ilçesinde 2 Ağustos 2023 tarihinde kendilerine karşı olan yurttaşlara yönelik kirli bir hamle başlatılmıştı. İşgalci TC tarafından “şüpheli-tepki gösterenler” adı altında belirlenen evlere ve sokaklara çeteler eliyle kamera takıldığı öğrenildi.

Yine Amed’in Farqîn (Silvan) İlçesi’nin Hêlînê Mahallesi Bameyda mezrasında HPG’li olduğu iddia edilen 3 gerilla katledildi. Ardından mahalleye yönelik saldırılar ekseninde mahalledeki göçmen çadırları TC askerleri tarafından ateşe verildi ve insanlar işkence edilerek gözaltına alındı.

Düşmanı ve kendini tanırsan, yenilme tehlikesi olmadan yüz kere bile şavaşırsın!

R.T.Erdoğan’ın Irak Kürdistanı’nda bağımsızlık referandumunun kaosa evrilmesinden “kaygı” duyduğunu belirttiği Eylül 2017’de yaptığı açıklamada “Görüşmeler var. Ben MİT Müsteşarımı gönderdim. Hem Bağdat’a hem Erbil’e gitti, görüşmeler yaptı” kirli hesapları ile dün ve bugün devam ederken yarına bir cevap niteliğindeDüşmanı ve kendini iyi tanırsan, yenilme tehlikesi olmadan yüz kere bile şavaşırsın” ilkesinin doğruluğunu ortaya çıkarmaktadır.

Işık saçan mücadele kalplere ve bilinçlere meydan okuma iredesi yükler. Bugün, dünden şahit olduğumuz direniş yarın da sürecek olanın beyanıdır ki ne toplantılar ne de gizli hesaplar bu direnişi bitirebildi. Bu saldırıların ne özgürlüğün suç ortağı olarak gizli gidilen dağlarda direnen özgürlük savaşçıları ne de halklar bahçesi Rojava’da ve Rojava devrimine yönelik saldırılara karşı topraklarını savunan, mücadeleyi yükseltenlerde bir karşılığı yok. Rojava devriminin rengi gökkuşağı misali renk körlerinin gözlerine giriyor. Bölge halkları duruşu ve direnişi ile daima mücadele mesajı verdi, veriyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu