Sivas Katliamı’nın 28. yılında birçok yerde anmalar gerçekleştirildi. İstanbul’da yapılan merkezi anma ise İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi güçlerinin çağrısıyla Kadıköy İskelesi’nde gerçekleştirildi.
Gerçekleştirilen anmaya HDP milletvekili Musa Piroğlu ile aralarında Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) ve Birleşik Gençlik Meclisleri’nin de (BGM) olduğu çok sayıda devrimci-demokrat kurum katıldı.
Anma öncesi Kadıköy İskele’nin önü yoğun polis ablukasına alınırken kitle “Sivas’ın ışığı sönmeyecek, mafya ve çete düzeninden Maraş’ın, Sivas’ın, İzmir’in hesabı sorulacak” pankartı açtı.
Kitle sık sık ‘Sivas için adalet herkes için adalet’ ve ‘Sivas’ın hesabını emekçiler soracak’ sloganları atıldı.
Anmada ilk olarak katledilenler adına 1 dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi. Saygı duruşunun ardından katledilenlerin isimleri sayılarak ‘Yaşıyor’ diye haykırıldı. Anmada konuşan HDP milletvekili Musa Piroğlu, Sivas Katliamının diğer birçok katliam gibi devlet destekli olduğunu vurguladı. Katliam boyunca geçen 8 saatte devletin hiçbir şey yapmadığını ifade eden Piroğlu “Biz biliyoruz ki Sivas’ın katili devletin derin koridorlarında geziyor” dedi.
İSTANBUL | Madımak Katliamı’nın 28. yılında Kadıköy’de anma gerçekleştiriliyor
Anmada konuşan HDP milletvekili Musa Piroğlu: “Biz biliyoruz ki Sivas’ın katili devletin derin koridorlarında geziyor”#unutMADIMAKlımda #2Temmuz1993 @musaproglu pic.twitter.com/snveZZT3Os
— Özgür Gelecek (@ozgur__gelecek) July 2, 2021
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı Zeynep Çelik okudu. Çelik, Sivas katliamının Alevilerin toplumsal mücadeledeki varlığını pasifize etmek için düzenlendiğini belirtti. Çelik “Alevi, Kürt, Ermeni gibi Türk-Sünni kimliği dışındaki kimliklere mensup halklara yönelik yapılan katliamlar bu ülke siyasetini dizayn etmede kontrgerillanın sıkça başvurduğu yollardandır. Hesap sorulmadıkça yenilerine kaygı duyulmadan başvurulmaktadır” dedi.
Sivas katliamı ve benzeri diğer katliamların devlet yönetmenin temel araçlarından bir haline dönüştüğünü ifade eden Çelik, “Egemen sınıflar sürekli kriz içindeki iktidarlarını sürdürebilmek, halk muhalefetini pasifize edip dağıtmak için sık sık kitle katliamlarına başvurmaktadırlar. Bu yolla yönetme krizini çözmeye çalışmaktadırlar. Çünkü hukuki yollar çürümüş düzenlerini ayakta tutmaya yetmemektedir” diye belirtti.
“Katliamlar tarihine son vermenin yolu da budur”
Çelik açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“Topyekün saldırıların karşısında bizlerin tek seçeneği var, faşizme karşı birleşmek ve mücadele etmek. Çalışırken ölmeye, sömürülmeye karşı mücadele eden işçiler, emekçiler; yaşamını ve özgürlüğünü kazanmak için direnen kadınlar, ‘alışın buradayız’ diyen LGBTİ+’lar; üniversiteleri ve hayalleri için mücadele eden öğrenciler, gelecekleri için direnen gençler; onurları için buradayız diyen halklar; doğası, yaşam alanı için direnenler olarak, bu ülkenin Alevileri, Kürtleri, sosyalistleri olarak seçeneğimiz; geleceğimizi, onurumuzu, özgürlüğümüzü kazanmak için bir araya gelmek, örgütlü mücadeleyi, ortak mücadeleyi yükseltmektir. Katliamlar tarihine son vermenin yolu da budur”
