Sêrt’in Şirvan ilçesinde “Siz hiç bir dağa sarılmak istediniz mi?” şeklinde feryatlar yükseliyor. Feryatlar, göçük altında kalan işçiler için… T. Kürdistanı’nda köyleri yakıp yıkan, yüzlerce insanı katleden devletin kanlı eli bu defa işçilere dokundu. Katliam ve asimilasyon politikaları ile topyekûn savaş açtığı Kürt ulusunun emeğinin üzerinden yükselenler bu defa tıpkı Soma Katliamı’nda olduğu gibi katliam çok önceden “geliyorum” dediği halde Sêrt’de 5 işçiyi katlettiler. 11 işçiden ise hala haber alınamıyor.
OHAL ile işçi ve emekçilerin haklarını bir bir gasp eden, işçi direnişleri ve grevlerine yasak koyan devlet, Sêrt’te katliamcı yüzünü bir kez daha gösterirken diğer yandan tecavüzcü kimliğini 16 Kasım günü Meclis Genel Kurulu’nda yeniden ortaya koydu. Tecavüzü meşrulaştıran ve cinsel istismarı aklayan yeni yasa tasarısı, genel kuruldaki oylamanın ardından yeter sayının yakalanamaması üzerine 22 Kasım günü görüşülecek. Binlerce kadının sokağa çıkarak tepki gösterdiği yasa tasarısı ile “iyi hal”, “haksız tahrik” indirimleri ile zar zor ceza alan tecavüzcüleri serbest bırakmayı önüne koyan erkek devlet, muhalif her kesimi ise gözaltı ve tutuklamalarla tehdit etmeye devam ediyor.
Geride bıraktığımız hafta Wan ve Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi ile Dersim ve Sêrt Belediyesi’ne kayyum atanması ve akabinde Dersim, Sêrt ve Wan belediye eşbaşkanlarının tutuklanması bu tehditin somuta dökülmesidir. YDK aktivisti Elif Kaya ile Özgür Gelecek İstanbul muhabiri Togay Okay’ın, gazetecilerin, siyasetçilerin, devrimcilerin, yazarların, akademisyenlerin tutuklanması bunun bir parçasıdır.
Gazetemizin bu sayısında tüm bu güncel gelişmelere dair haber ve makalelere ulaşabilirsiniz.
