İstanbul/Sarıgazi: 9. Sarıgazi Festivali’nin son gününde festival alanına saldıran polis ile kitle arasında gece yarısına kadar çatışmalar sürdü.
Bu sene Sarıgazi Dayanışması tarafından 9.’su düzenlenen Halk Festivali’nin 3. günü, kurumların erken saatlerden itibaren festival alanına kurdukları stantlarını açmaları ile başladı.
Nihat Konak için eylem
Saat 21.00 olduğunda ise Partizan ve Partizan Şehit ve Tutsak Aileleri tarafından yapılan çağrı ile birlikte kitle Derya Market önünde biraraya geldi. Sloganlarla “Nihat Konak’a özgürlük”, “Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük”, “Hasta tutsaklara özgürlük” vb. sloganlarla festival alanına yürüyen kitle eylemi burada sonlandırdı.
Eyleme HDP, YDG-H, Alınteri, EMEP, Kaldıraç destek verdi. Eylemin ardından kitle buradaki konsere katıldı.
Provokatif saldırı
Konserler sürerken Soma’dan gelen bir maden işçisi konuşma yaptı. Soma’daki çalışma koşullarını ve katliamı aktaran işçi, son zamanlarda arta işçi katliamlarına da dikkat çekerek, ortak mücadele çağrısı yaptı.
Somalı maden işçisinin ardından Grup İsyan Ateşi sahne aldı. Ancak tam bu sırada polis festival alanı yakınlarında bir gruba saldırarak gerçek mermi kullandı. Saldırı sırasında bir Partizan okuru gözünden yaralandı.
Ortamı provoke eden polis, bu kez TOMA ve akreplerle festival alanına girerek tazyikli su ve gaz bombalarıyla saldırdı. Stantları dağıttı.
Çatışmalar geç saatlere kadar sürdü
Ancak kitlenin bir kısmı festival alanını terk etmezken, Yenidoğan ve Sarıgazi’nin birçok yerinden halk festival alanına gitti. Festivali yeniden düzenlemeye ve toparlamaya çalışan Sarıgazi halkına polis 2. kez ve daha azgınca saldırdı.
Mahalleyi gaz bulutu altında bırakan ve Yenidoğan ile Sarıgazi bölgelerini ablukaya alan polise karşı aralarında Partizanlar’ın da bulunduğu devrimci, demokrat ve yurtsever güçler barikat kurarak direnişe geçti. Çatışmalar gece geç saatlere kadar sürdü.
Tahammülsüzlük!
Bu saldırının nasıl başladığı hakkında çeşitli spekülasyonlar olsa da, asıl amacın festivali provoke etmek olduğu açıktır. Son haftalarda çeşitli kurumlar arasındaki gerginliklerin merkezlerinden biri haline gelen, halkın bu noktada güvensizliklerinin arttığı bir dönemde böylesi bir festivalin örgütlenmesi elbette önemli bir adım olarak görülmelidir.
Çeşitli eksikliklerin (festivalin halka duyurulmasının çok iyi bir şekilde yapılamaması gibi) olduğu festival, yine de büyük bir coşkuyla gerçekleştirilmeye çalışılırken; polisin bu provokasyon ve saldırısının bir anlamı vardır: TAHAMMÜLSÜZLÜK!
Devrimcilerin, demokratik kurumların ve yurtsever güçlerin her şeye rağmen birarada durarak festival örgütleme çabası karşısında çılgına dönen devletin, halkın arasına yerleştirilmeye çalışılan güvensizlik tohumlarından yararlanma çabası olarak da okunmalı bu saldırı!
