Dönemin başbakanı, günümüzün cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan’ın “baş belası” olarak nitelendirdiği sosyal medyanın artık ezilen halkların, milliyetlerin, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimlerin önemli bir mücadele alanı olduğu açıktır.
Özellikle 2010 yılında Tunus’ta işsiz Muhammed El Bouazizi’nin kendisini yakarak bir isyanın fitili olmasının ardından Ortadoğu ve Kuzey Afrika topraklarında yaşananlar, emperyalistlerin kuklası haline gelmiş diktatörlüklerin ve faşist devletlerin koyu sansür uygulamalarına karşın sosyal medya aracılığıyla tüm gerçekliğiyle tüm dünya halkları ile buluşabildi.
Keza ülkemizde 2013 Haziran’ı Gezi İsyanı’nda, 2014 Ekim’i Kobane Serhildanlarında ve son iki yılda evine geri dönmeyen milyonlarca insanın eylemlerinde ve tepkilerinde de gördük ki, sosyal medyaya egemenlerin bu kadar düşman olmaları pek de yersiz değildir. Ve bu alan toplumsal muhalefetin önemli merkezlerinden biri haline gelmiş durumdadır.
Bunun farkında olarak bu alana ağırlık veren devrimci basın olarak bizler de sosyal medyayı “Gerçekler devrimcidir” şiarıyla sürdürdüğümüz özgür basın mücadelesini verebileceğimiz bir alan olarak görüyor ve bu alanda olmayı önemsiyoruz.
Sosyal medyada “kötü niyetli” kişilere dikkat!
Ancak sosyal medyanın “kolay erişilebilir” haber kaynağı olması aynı zamanda bazı tehlikeleri de barındırmaktadır. Sosyal medya çok çeşitli manipülasyonlara açık olup, kesin olmayan, yalan bilgilerin yayılabildiği, devrim ve demokrasi mücadelesinin değerinin düşürülmeye çalışıldığı, toplumsal muhalefetin kötülendiği bir alan olarak da kullanılmaktadır. Özellikle özgürlük düşlerimize düşman olan egemenler tarafından toplumsal muhalefetin içini boşaltmak adına çeşitli oyunlara sahne olabilmekte; kimi zaman bunu maşaları eliyle kimi zaman da manipüle ettiği kesimler aracılığıyla gerçekleştirmektedir. Sosyal medyayı kullanan hemen herkes bunun çeşitli yol ve yöntemleri olduğunun farkındadır.
Ancak kimi zaman da bu alanın toplumsal muhalefetin bir parçası olan kesimler tarafından da çeşitli sıkıntılara ve zararlara yol açacak şekilde kullanıldığını görmekteyiz. Kendisini bir şekilde parçası olarak gördüğü bir devrimci, demokrat ya da yurtsever kurumun çeşitli örgüt isimlerini kullanan bu kesimler, bu yolla bu mücadelenin propagandasını yapmayı amaçlamaktadır. Ancak bu iyi niyetli yaklaşım kimi zaman kötü sonuçlara yol açabilmektedir. Çünkü bu “iyi niyetin” arkasına sığınan kimi “kötü niyetli” kesimler de aynı şekilde kurum isimlerini kullanmakta ve kendi çıkarları doğrultusunda yapmaktadırlar bunu.
Bu kişi ve kişiler, sanki kurum temsilcisi gibi çeşitli kesimlerle tartışmalar yürütmekte, devrimci örgütlerle tanışmak isteyen kesimlerle ilişkilenmekte ve buradan kendi maddi ve manevi çıkarlarını giderme yoluna bile gidebilmektedir. Bazıları ise son günlerde revaçta olan “hacker” kimliğini takınarak bunu yapmaktadır. (Devrimci bir hatta mücadele eden hacker dostlarımızı tenzih ediyoruz.) Hatta işi daha ileri götürenler, bu örgüt kimliklerini kullanarak ya da “örgüte yakın oldukları” izlenimi vererek işi devrimcilerin dostlarını devrimci örgütler adına tehdit ederek, devrimci dayanışmayı zayıflatmaya çalışmaya kadar vardırmaktadırlar.
“Bu kişi ve hesapların bizimle herhangi bir ilişkisi yoktur”
Özgür Gelecek Gazetesi ve Partizan Dergisi olarak bizler de zaman zaman bu sorunlarla karşı karşıya kalıyor; “Özgür Gelecek”, “Partizan”, “İbrahim Kaypakkaya”, “Maoizm”, “Maoist” ve bu kavramlardan türetilen çeşitli isimleri kullanan kesimlerin paylaşımları, tartışmaları ve yaklaşımlarının kurumumuza mal edildiğine ya da mal edilmeye çalışıldığına şahit oluyoruz.
Takipçilerimizi bu açıklamamız vesilesiyle bir kez daha bu alanları böylesi şekillerde kullananlara karşı uyarıyor, Twitter’da bize ait tek resmi hesabın Özgür Gelecek (@ozgurgelecek2) ve PARTİZAN (@Partiza35148323) olduğunu vurguluyoruz. Bu hesap dışında ne “resmi” ne de “yarı resmi” hiçbir hesabımız bulunmaktadır. Böylesi isimlerle açılan hesaplara karşı, sitemizde yayınlanan haberlerimizin her türlü paylaşımlarını yapıyor ve yorumlarını paylaşıyor, “Partizancı” görünümüne sahip bir imaj çiziyor olsa da, dikkatli bir şekilde yaklaşılması gerektiği konusunda uyarımızı tekrarlıyoruz. Bu kişilerin ve hesapların bizimle herhangi bir ilişkisi yoktur.
Ayrıca bu tip yaklaşımlarla kendi çıkarları doğrultusunda dergi ve gazetemizin ismini kullananların da takipçisi olduğumuzu ve tavırlarını devam ettirirlerse teşhir edeceğimizi belirtiyoruz. Samimiyetle bu isimleri kullanan takipçilerimize de çağrımız; özellikle dergi ve gazetemizin isimlerinin resmi hesap görüntüsü verdiğini hatırlatarak hesap isimlerini değiştirmeleridir. Böylelikle kötü niyetli bir şekilde bu hesapları kullanan kişilerle karıştırılmalarının önünü almış ve sosyal medyayı bizim açımızdan mücadelemizi destekleyecek bir alan olarak kullanabilmiş oluruz.
Dayanışmayla…
Özgür Gelecek Gazetesi
Partizan Dergisi
