EmekGüncel

SÖYLEŞİ | Bimeks İşçileri: Biz haklarımızı son kuruşuna kadar alana dek devam edeceğiz

İşçilerden Semiha İçöz ve Meliha Mutlu, eylemi, başarıya ulaşana dek devam ettireceklerini vurguladılar

Türkiye’nin en büyük teknoloji ürünleri mağazalarından biri olan Bimeks, mali krizi gerekçe göstererek önce birçok mağazasını boşalttı, sonra da sırayla kapatma işlemine giderek yüzlerce işçiyi işten çıkardı. Yüzlerce işçi hiçbir hakkını alamadan işten çıkarıldı.

Sayısı 1500’ü bulan işçilerin her biri on binlerce lira alacağı için direnişe başladı. Ülkenin dört bir yanında mağdur edilen işçiler önce sosyal medya ve sonrasında bulundukları alanlarda eylemler gerçekleştirdiler. Bimeks patronu Murat Akgiray, kardeşi Vedat Akgiray ve oğlu Ahmet Akgiray’ın ortaklaşa hırsızlığıyla hakları gasp edilen işçiler eylemlerini, Vedat Akgiray’ın “hoca” olduğu Boğaziçi Üniversitesi önüne taşıdılar. 17 Eylül günü burada açıklama yapan işçiler, daha sonrasında oturma eylemine başladığı sırada polis saldırısına maruz kaldı.

Gün içerisinde üniversite önünde pek çok saldırıya maruz kalan işçilerle Boğaziçi Üniversitesi önünde konuştuk. Mağdur edilme süreçlerini anlatan işçilerden Semiha İçöz ve Meliha Mutlu, yaşanan gözaltıların kendilerini yıldırmayacağını ve alacakları için mücadeleye devam edeceklerini vurguladılar. İlk olarak Semiha ile konuştuk. 2 yıllık çalışmasında 25 bin lira alacağı olan Semiha kendi sürecini şöyle anlattı:

“Ben 2012’de Darty’de çalışmaya başladım, BimeksDarty’yi 2014 yılında satın aldı. 2016 yılının Eylül, Ekim aylarına kadar her şey normaldi. O tarihlerden itibaren maaşlarımızı geç yatırmaya ve vermemeye başladılar. İşte Aralık’ta düzelecek falan dediler. ‘İnşallah, maaşallah’la bizi kandırmaya çalıştılar. Daha sonra maaşlarımızı hiç vermemeye başladılar. Bunun üzerine ben de 2017 yılında kendim işi bıraktım ve Bimeks’i mahkemeye verdim. Mahkeme süreci de sürekli ertelemeyle geçti. Onlar sürekli tazminatın hakkımız olmadığını söylediler ve geçiştirmeye çalıştılar. 2 yıllık mahkeme sürecinin sonunda mahkemeyi kazandım ancak paramı alamadım.”

-Peki sizin ne kadar alacağınız var?

-Benim her şey dahil 25 bin lira alacağım var.  Bu para da benim 5 buçuk yıllık emeğim. Maaşım ve tazminatım içeride.

– Mahkemenin sonuçlanmasının ardından süreç nasıl devam etti?

-Ben ilk süreçte farklı firmalarda çalışmaya başladım. O süreçte örgütlenemedim iş yerlerinin örgütlenmeye bakış açılarından dolayı. Paramızın yatacağını da düşündük ancak hiçbir şey olmadı. Daha sonra hakkımızı aramaya koyulduk.

– Mahkemenin sonunda da hakkınızı alamadınız ve patron Murat Akgiray’ın kardeşi Vedat Akgiray’ın ‘profesör’ olduğu Boğaziçi Üniversitesi önüne geldiniz. Bu eylem sürecine dair ne söylemek istersiniz?

– Biz buraya hakkımızı aramaya geldik. Biz burada hırsız değiliz, kimseyle sorunumuz yok. Ama buna karşı arkadaşlarımız kaba kuvvetle gözaltına alındı. Yani ülkede adalet istiyoruz ama adalet olmadığı için biz de bu şekilde direniyoruz. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız.

Konuştuğumuz bir diğer işçi de Meliha Mutlu. O da yaklaşık 2 yıllık çalışma sürecinin sonunda maaş alamadan işten ayrılanlardan. Bimeks’in sürekli kendilerini oyaladığını söyleyen Meliha, sürecin sonunda kendisinin işten ayrıldığını ve hakkı olanı almak için mücadeleye başladığını söyledi:

“Ben de Bimeks’te 2015’in Nisan ayında işbaşı yaptım. O zaman işleri güzeldi, satışları güzeldi. Böylece maaşlarımız da yatıyordu. Daha sonrasında da bizim patron Vedat Akgiray şirketi, oğluna devretti şirketi. Oğlu da ‘çok şahane’ bir fikri olduğunu söyledi ve ‘Pay Trans’ diye bir sistem getirdiler. Böyle kredi sistemine benzer bir sistem. Biz daha sonra bu sistemde sahte kimlikle işlem yapıldığını öğrendik. Biz bunu yapanların da kendileri olduğunu düşünüyoruz. Bu olayla da kendi şirketlerini kendileri soydular. Sonrasında 2016’nın sonlarına doğru, önce maaşları geç yatırmaya başladılar, sonra hiç yatırmamaya başladılar. Ve o süreçte insanlara bir sürü mail atıyorlardı, insanlar dava açmasınlar, işten çıkmasınlar diye. Hatta bir keresinde Murat Akgiray mailinde şunu dedi, ‘Gerekirse evimi satarım, yine de sizin maaşınızı öderim, tazminatınızı öderim.’ O zamanlar bu vaatlerde bulunuyorlardı. Biz de ona güvenmeyi seçtik ve o süreçte 3 ay, 4 ay maaşsız çalıştık. Ama sonrasında bu maaşın yatmayacağını anlayınca noterden ihtarname gönderip sözleşmemizi fes ettik ve dava açtık. Davayı açtıktan sonra karşı tarafın avukatı davaya bile gelmedi. Çünkü avukatın savunma yapabileceği tek bir şey bile yoktu. Sonrasında davayı kazandım. Yaklaşık 12 bin lira bir alacağım var. Ben o 12 bin lirayı 2016’da kullanabilseydim o zaman belki benim bir işime yarayacaktı. Şu an 2020 yılındayız ve 12 bin lira çok komik bir rakam gibi geliyor. O aradaki bizim zarar, ziyanımız ya da bize yaşattıkları psikolojik şiddetin karşılığının bu kadar az olmaması lazım. Ki ben onların yüzünden kaç ay boyunca işsiz kaldım, kredimi ödeyemedim. Zaten Bimeks’te çalışırken maaşımda haciz vardı. İşten çıktıktan sonra o haciz olayları daha ağırlaştı ve ben yurtdışında çalışmaya mecbur kaldım. Yani bildiğiniz yurtdışına kaçtım. Çünkü çıkışım kalmamıştı. Benim aldığım asgari ücretle o borcu ödememe imkan yoktu. Yurtdışında çalıştıktan sonra Türkiye’ye geri döndüm. Dedim belki Bimeks maaşımızı yatırır, tazminatımızı yatırır diye umut ettim. Ama baktım ki Murat Akgiray, Vedat Akgiray ve oğul Ahmet Akgiray hala yalanlarına devam ediyor. Hala ‘paramız yok, olsa vereceğiz’ diyerek bizi oyalamaya çalışıyor.”

– Peki Türkiye genelinde mağdur edilen işçi sayısı kaç, onların alacakları ne kadar?

– 1500’e yakın işçi mağdur edildi. Mağdur edilen işçilerin çoğu 5 yıldan uzun süre çalışan işçiler. Benim 2 yıllık alacağım bile 12 bin lira yapıyor. Çoğu arkadaşımızın ise 50 bin lira ile 100 bin lira alacağı var. Bu arkadaşlarımız bu süreç içerisinde evini satmak zorunda kaldılar, boşanan oldu, haciz gelen oldu. O yüzden biz onlara hakkımızı helal etmiyoruz.

Peki Vedat Akgiray ile ilgili Boğaziçi Üniversitesi’nden talebiniz nedir?

– Vedat Akgiray burada öğretim görevlisi ve ders veriyor. Verdiği ders de ‘ekonomi’ dersi. Madem ekonomiden bu kadar anlıyor, madem bunun için profesör; o zaman bir yolunu bulsun ve bizim paramızı versin o zaman. Ve Boğaziçi Üniversitesi’nin de bu denli hırsız birini, bu denli işçiyi mağdur eden birini nasıl hoca diye derslere soktuğunu ben gerçekten anlamış değilim. Ya onun işine son versin, ya da o paramızı versin.

Son olarak direnişin devamına dair ne söylemek istersiniz?

– Bizim direnişimiz burada son bulmayacak. Biz haklarımızı son kuruşuna kadar alana dek devam edeceğiz. Bugün gözaltı yaşandı, belki bir sonraki eylemde de yaşanacak ama bu bizi caydırmayacak.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu