Güncel

SÖYLEŞİ | HDP İstanbul İl Kongresi 12 Aralık’ta: “Şimdi HDP Zamanı”

"Umudu birlikte örgütleyelim, birlikte coşkumuzu yaşayalım. Bütün halkları kongremize bekliyoruz."

Bir yandan Kürt Halkına yönelik özel saldırı politikaları sürerken, diğer yandan HDP yöneticilerine ve parti çalışanlarına dönük baskı ve sindirme politikaları devam ediyor.

Ekonomik krizin derinleştiği, halkın yoksullukla mücadele ettiği bir dönemde HDP İstanbul, “Şimdi HDP Zamanı” sloganıyla İl Kongresi’ne hazırlanıyor. HDP İl Eş Başkanı Elif Bulut ile siyasi ve ekonomik kriz, böylesi bir süreçte İstanbul İl Kongresi’ni nasıl örgütledikleri ve çalışmaları üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

– Zor bir dönemden geçiyoruz. AKP-MHP ittifakının ve sistemin bir krizi var. Bundan kaynaklı muhalif kesimlere dönük ciddi bir saldırı ve bastırma politikası uygulanmakta. Özellikle HDP’ye yönelik özel bir saldırı söz konusu, kapatma davasından tutalım da gözaltı ve tutuklamalarla bu baskı devam ediyor. Fakat HDP çalışmalarına devam ediyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz şu anki atmosferi ve HDP bunun neresinde duruyor?

– Aslında iktidarın kutuplaştırıcı siyasetinin tüm toplumu sıkıştırdığı ve önümüze koyduğu bir noktadayız. İktidar kaostan besleniyor. Bunu 7 Haziran sürecinde denedi, orada istediğini alamadı. 7 Haziran’da aldığı büyük yenilgi ile aslında iktidardan inmiş oldu. Tek başına iktidar olamıyor artık. AKP, MHP ile bir faşist blok kurmadan iktidarını sürdüremedi.

1 Kasım sürecinde kanlı, kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı, yoğun baskı faşizmin iyice oturduğu ve yoğunlaştığı bir süreç oldu. Muhalif her alana karşı özellikle kadınlara, gençliğe, emek alanına karşı savaş politikalarının geldiği nokta; halkın yoksullaşması ve yalnızlaşması, büyük bir umutsuzluk hali. Bu noktada örgütlü mücadele ettiğimiz için bu umudumuz oluyor. Ama onlar umudu bitirmeye çalışıyorlar.

Örneğin bazıları “Değişim olmayacak, sokağa çıkmaya gerek yok, mücadele etmeyelim, zaten bunlar gitmez, zaten iktidar bırakmaz…” gibi düşünceleri halka empoze etmeye çalışıyor. Ama hesap edemedikleri bir şey var; yoksullaşma artık insanların için bıçağın kemiğe dayandığı noktadadır. Bugün bakkallarda bardakla sıvı yağ satılan, temel besin maddelerinden simidin 3.5 lira olduğu ve ucuz ekmek alabilmek için insanların metrelerce kuyruğa girdiği bir süreci yaşıyoruz.

Halk yoksul ama diğer yandan da zenginleşen bir sınıf görüyoruz sadece iktidar alanından da bahsetmiyoruz. AKP’nin kendine bağımlı bir sınıf var ve onlar inanılmaz zenginleşiyor, halk ise giderek yoksullaşıyor.

Mücadele edenleri, söz söyleyenleri tutukluyorlar. Mesela bugün sokak röportajında “korkmuyoruz, susmayacağız gelin tutuklayın…” diyen birini gerçekten tutukladılar, röportaj yapanı da tutukladılar.

Sürekli haber peşinde koşan, gerçek haberi bize iletmeye çalışan gazeteciler baskı altında. Toplumu izole edip, “A Haber”le zihinleri yıkamaya çalışıyorlar. Ama bu da bir noktaya kadar oluyor. Artık bir noktadan sonra toplum, sokağa çıktığında gerçeği görüyor. Otobüse bindiğinizde yol parasıyla, pazara gittiğinizde hatta gidemediğinizde gerçekle karşılaşıyorsunuz…

Artık gidemiyor insanlar pazarlara, pazarlar çok tenha.

Şimdi 2021 bütçesine geliyoruz; bütçe başlarken düşünülen miktarla, bütçenin bitişi arasında çok büyük fark var. Dolar korkunç arttı, bunların hepsinin olduğu noktada bize sadece mücadele etmek düşüyor.

Muhalif kesimin, Kürt özgürlük hareketinin, sosyalist hareketin ve kadınların yürüttüğü bir mücadele var. Emek alanında, ekoloji alanında saldırı politikaları hakim, kadın ve ekolojiye dönük bir kırım politikası uygulanmakta.

Bunların hepsinin birleştiği yerde bir dönüşüm olması kaçınılmaz zaten. Her faşist diktatörlüğün bir sonu vardır. AKP’nin de bir sonu var. Bu “son”un nasıl olacağı önemli.

– Ülkenin dört bir yanında kongreler yapılmaya başlandı. İl ve ilçe kongreleri yapıyorsunuz. İstanbul’da da ilçe kongreleri büyük oranda yapıldı. İl kongre sürecine hazırlanmaktasınız. Sloganınız da “Şimdi HDP Zamanı”. Hazırlık süreciniz nasıl gidiyor?

– İstanbul en çok oy aldığımız kentlerden. Bir yandan da örgütlülüğümüzün çok güçlü olduğu bir şehir. Zamanı gelen ilçelerin kongreleri yaptık. O kongreleri yaparken; son 2-3 aydır sokakta, alanda olduk, halk ile bir araya gelip önerilerini aldık, sivil toplum örgütleri ve birlikte mücadele eden muhalif kesimlere gittik. Buralardan bize yansıyan artık önümüzdeki sürecin değişeceğine dair insanların, örgütlü mücadele yürütenlerin umudu var.

Böyle bir havada İstanbul İl Kongresine hazırlanıyoruz. İki yıllık süremiz doldu. 12 Aralık’ta kongremiz olacak. Birçok ilçemizde sayısız halk toplantıları alındı. Oralardan öneriler toplandı. Birlikte mücadele ettiğimiz kurumlar ziyaret edildi.

Ekoloji alanından emek alanına, kadınlardan gençlere birçok alanda toplantılar yapıldı. Burada yapmak istediğimiz sadece seçilecek kişileri, yönetimi belirlemek değil nasıl bir İstanbul, önümüzdeki süreci nasıl örgütleyebiliriz, yeni yönetimden ne bekleniyor, bir önceki yönetim neler yapabilirdi, daha iyi nasıl olabilirdi gibi gündemleri tartışmak.

Bir deneyim var, bu deneyimi bir sonraki aşamaya taşımak için yeni yönetimin neler yapabileceği ve beklentinin ne olduğunu hem halkla konuşmak hem de emek alanıyla, kadınlarla, gençlerle ve bu ülkenin ötekileştirilmiş tüm kesimleriyle görüşerek, görüş alışverişinde bulunarak kongremize hazırlanıyoruz.

“Umudumuzu birlikte büyütelim!”

– Halkın hem sisteme yönelik ciddi bir tepkisi, ekonomik kriz karşısında bu tepki yükselmekte. HDP’nin de kongre gündemli çalışmaları var. Kongre süreçleri sizler için bir örgütlenme çalışması aynı zamanda. Bu çalışmalarda halkın sizlere geri dönüşleri nasıldı, nasıl bir enerji var, anlatır mısınız?

– 2022 bütçesi konuşuluyor bugün. Biz geçen yıl bütçe görüşmeleri sırasında sokakta, mahallelerde çalışma yürüttük. Orada gördük ki, halkın bütçeyi, ekonomiyi konuşmaya çok fazla ihtiyacı var. Şimdi bir yıl geçti aradan. Kongrelerimiz yeniden bütçe dönemine denk geldi. Yoksullaşmanın, ekonomik krizin çok arttığı bir dönemde, gündem tabi ki krize geliyor.

Bizler kongre çalışmalarını yürütürken bir yandan da bütçe çalışmalarını yürütüyoruz.

Halkın bütçesinin nasıl olması gerektiğine dair hazırladığımız kitapçıklar var. Bu kitapçıklar çok ilgi görüyor. İlçelerimiz sokakta, meydanlarda, pazarlarda bu materyalleri esnafa dağıtıyor, standlar açılıyor, tek tek dolaşıyoruz ve halkın nabzını tutuyoruz.

Halkın nabzını tutmak çok zor değil, zaten bizim kitlemiz de halkın içinde. Kendimiz de aynı sorunları zaten yaşıyoruz.

Ekonomik konularda iktidardan çok umutsuz bir halk gerçekliği var, iktidar değişirse bunun düzeleceğine dair umutları var insanların. Fakat kendilerini uzun bir yoksulluğun beklediğinin de farkındalar. Ekmek kuyruğunda olan insanların hangi partiye oy verdiği bilmiyoruz.

O kuyrukta MHP’lisi, AKP’lisi de var, HDP’lisi, CHP’lisi de var. Yoksulluk parti tanımıyor, çünkü tüm halk yoksullaşıyor.

– Son olarak demokratik kamuoyuna ve halka nasıl bir çağrınız var?

– Tüm ilçe örgütleri, herkes kongrelerimize katılım için başvuruda bulunabilir. Uzak olan yerlerden araç kaldıracağız. Merkezi ve büyük bir yerde yapmak isterdik. Bakanlığa merkezi olarak bağlı spor salonlarından yer verilmedi.

O yüzden bir önceki kongrenin yapıldığı, Küçükçekmece Yahya Beyatlı Kültür Merkezi’nde olacak kongremiz. Saat 11.00’de başlayacak. Merkeze uzak bir yer olduğu için, araçlar tutarak bu sorunu çözmeyi planlıyoruz.

Kongrelere ne kadar güçlü bir katılım olursa, yeni yönetimin motivasyonu da o kadar iyi olur. Umudu birlikte örgütleyelim, birlikte coşkumuzu yaşayalım. Bütün halkları kongremize bekliyoruz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu