2022, Şubat ayında yasalaşan “Öğretmenlik Meslek Kanunu”na yönelik tepkiler her geçen gün büyürken, Eğitim-Sen’in kanuna karşı mücadelesi de devam ediyor. Kanun içeriğinde yer alan “kariyer basamakları” uygulamasıyla öğretmenler sınava tabi tutularak, öğretmenler arası rekabet ve ayrımcılık daha fazla derinleşmektedir.
Eğitim-Sen, “Öğretmenlik Meslek Kanunu”nun iptal edilmesi talebiyle ülkenin dört bir yanında sokağa çıkarak eylemlerine devam ediyor.
– AKP-MHP iktidarından doğru yeni bir düzenleme var. “Öğretmenlik Meslek Kanunu” yasalaştı. Bu genelgeye yönelik eğitim emekçilerinin gelişen bir tepkisi de var. Genelgeyi nasıl okumak gerekiyor, neden şimdi gündeme getirildi sizce?
– 2011’den beri hazırlığı yapılan bir genelge bu. Kamu çalışanlarını biraz daha esnek çalıştırma, güvencesizleştirme planlarını içine alan bir proje. Sendikamız başından beri daha tasarı halindeyken bunu kamuoyu ile paylaştı ve çıkmaması için büyük mücadele etti. Öğretmenlik Meslek Kanunu öğretmenlerin hiçbir ihtiyacını karşılamıyor. Tam tersi haklarını geriletiyor. Öğretmenlere sorulmadan hazırlanmış bir öğretmenlik meslek kanunu. Tasarıydı ve kanunlaştı.
Kariyer basamakları bölümü en fazla bilinen bölümü; bu bölümde 5 çeşit öğretmenlik tarif ediliyor. Bunlarda çok fazla gündem olan sınavlar meselesi. Sınavlar olacak, sınavları kazananlar kariyer basamaklarını geçecek, uzman öğretmen ve başöğretmen olacaklar, apolet alacaklar. Fakat bu durumun eğitimde hiçbir karşılığı yok. Öğretmenleri kendi içerisinde ayırıp, rekabete sokup öğretmen olmasında bir ayrımcılık yaratacak bir yasa.
Bu yasaya neden öğretmenler daha güçlü bir tepki göstermedi? Çünkü bu ekonomik sıkışmışlıkta uzman öğretmelere 1.500 lira, baş öğretmelere 2.000 lira civarı para verilmesi öğretmenleri ikna ediyor. Ama sınav süreci görüldükten sonra büyük bir kesim, özellikle örgütsüz olanlar ve sendikamıza üye olan öğretmenler yasanın geri çekilmesini istiyor.
Öğretmenlik Meslek Kanunu güvencesizliği de içerisinde barındırıyor. Bu kanun örgütlenmenin önünde bir engel. Çünkü herhangi bir cezai durumu olan bir öğretmen kariyer basamaklarında ilerleyemiyor. Yani hakları için bir eyleme giden, mitinge giden bir öğretmen ceza alırsa kariyeri sonlanıyor. Bu da örgütlenmenin önüne konulan bir engel.
Yine bu kanun içerinde yer alan sözleşmeli öğretmen tarifi ile sözleşmeli öğretmenliği teşvik ediyor.
Eşit bir yasa değil. Farklı sınıflardaki iki öğretmenin aynı dersi anlattığı, aynı emeği verdiği halde farklı ücretlendirmelere gidilmesi bu yasadaki “Eşit işe, eşit ücret” ilkesine aykırı olduğunu göstermekte.
Birçok açıdan öğretmenlerin yararına uymayan bir yasa, bu yasa geri çekilsin. Öğretmenlerin sorunları üzerinden, gerçekten ihtiyacı olan bir yasa oluşturulsun. Ekonomik hakları, özlük hakları, demokratik haklarını geliştiren bir yasa oluşturulsun.
– İktidarın buradaki amacı ne sizce?
– Kamu çalışanlarını işçi statüsüne sokmaya, kamu çalışanlarını esnek çalışmaya, performansa dayalı çalışma sistemine tabi tutmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı “şirket gibi yöneteceğim ülkeyi” demişti. Bizleri de şirketin çalışanları gibi yapmak istiyor.
