GüncelKadın

SÖYLEŞİ | Yeni Kadın: “Bekle Bizi Tunus, Biz Geliyoruz!”

3-10 Eylül tarihleri arasında  Tunus'ta düzenlenecek olan Dünya 3. Kadınlar Konferansı'na katılacak olan Yeni Kadın aktivistiyle içinde bulunduğumuz politik atmosferi ve yapılan hazırlığı vb. içeren bir röportaj yaptık:

– Sizler hem delege düzeyinde hem katılımcı olarak yer alacaksınız Dünya 3. Kadınlar Konferansı’nda. Konferansın içeriğine dair bilgi verir misiniz?  Neler tartışılacak?

– Bu sene Tunus’ta yapılacak olan Dünya Kadın Konferansı’nın birincisi 2011 yılında dört kıta ve 43 ülkeden 3.500 kadının katılımıyla Venezüella’nın Karakas kentinde yapılmıştı. Bu konferansta, beş yılda bir konferans düzenlenmesi kararı alınmıştı ve 2016 yılında yapılan Dünya 2. Kadın Konferansı 40 ülkeden delegelerin katılımıyla Nepal’in Katmandu şehrinde gerçekleşmişti.

Ayrıca 2018’de dört kıtadan 300 katılımcı ile Hindistan’ın Bangalore kentinde Kadın Kurtuluş Teorisi üzerine ulusal bir seminer düzenlenmişti.

Emperyalist paylaşım savaşlarının yaşandığı günümüz dünyasında yoksulluk, açlık, kadın katliamları üst boyutlarda ve açlık, sefalet, yoksulluk, kadın ve çocukların aşağılanması, tecavüze uğraması, fuhuşa zorlanması ve ölüm demek olan bu haksız savaşlar için egemenler savaşa uygun insan tipleri yaratarak savaşa hazırlamaktalar. Çocukların yetiştirilmesi, okul dönemi, medya vb. alanlar ataerkil toplumsal cinsiyet ilişkilerinin üretildiği alanlar olup, savaşa girmeyi de anlatmaktadır. Ataerkil toplumlarda otoriter, rekabetçi, saldırgan özellikler, toplumsal cinsiyet ilişkileri toplumları savaşa hazırlamaktadır. Ve yaşanan savaşlar en çok kadınları ve çocukları vurmaktadır.

Baskı ve sömürünün, sefaletin, cinsiyetçiliğin sonlandırılması için bu yıl 3.cüsü gerçekleşecek olan Dünya Kadın Konferansı’nda haksız savaşlara karşı kadının dünya barışı için kendini nasıl konumlandırması gerektiği ve olası bir “3. dünya savaşı” tehlikesine karşı dünya çapında bir kadın barış hareketi inşa etme misyonuyla yapılacaktır. Sistemin kâr, talan hırsıyla yaşamı tehdit eden boyutlara varan çevre felaketlerine, ırkçılığa, militarizme, haksız savaşlara, LGBTİ+ bireylerin yaşadığı ayrımcılığa karşı kadın hak ve özgürlükleri için örgütlenmenin zorunluluğu için konular ön plana çıkarılacaktır.

– Siz Yeni kadın olarak nasıl hazırladınız veya Avrupa’da nasıl bir hazırlık yapıldı?

– Avrupa’daki çalışmaları faaliyetlerimizin bulunduğu pek çok ülkede paralel yürütmeye çalıştık.  Bu doğrultuda Fransa ve Almanya’da daha aktif çalışma yürütme imkanı bulduk. Fransa’da yapılan konferans hazırlık toplantısında Yeni Kadın olarak bir delegemiz Fransa delegesi olarak konferansa katılırken, Almanya’da da bir yedek delegemiz seçilmiştir.

Seçilen ülke delegeleri ile düzenli olarak görüşerek genel konular üzerinden görüş birliği yakalamak için tartışmalar yürüttük. Ayrıca farklı dillerde konferans çağrı videosu hazırlayıp paylaştık. İlk defa Yeni Kadın olarak hazırlık sürecinde bu kadar aktif bir rol oynuyoruz, eksikliklerimizle birlikte önemli deneyimler kazandığımızı düşünüyoruz. Konferansta Yeni Kadın olarak “Kadının beyanı esastır ve öz savunma” konulu çalışma atölyelerinde sunum yapacağız.  Bu konuda farklı dillerde bir broşür hazırlayıp konferansta dağıtacağız. Ayrıca “Militarizm ve Kadın”, “Kadın Cinayetleri Politiktir” ve “Kadının Görünmeyen Emeği” konularında hazırlayacağımız yazıları farklı dillere çevirerek kuracağımız standımızı materyallerimizle zenginleştirirken tüzük ve programlarımız birlikte dünyanın farklı coğrafyalarından gelen kadınlara Yeni Kadın’ı tanıtmayı amaçlıyoruz.

– Tunus’ta sizi nasıl bir hava bekliyor, toplamda sizce nasıl bir atmosferde yapılacak konferans olacak?

– 12 milyon nüfusu olan Kuzey Afrika’nın küçük denebilecek ülkelerinden biri olan Tunus’ta tarihi önceden belirlenen konferans için yapılan görüşmeler sonucunda Manouba Üniversitesi’yle anlaşma sağlanmıştı ve tüm katılımcılara konferansın yapılacağı yer ve adresler iletilmişti.

Fakat Manauba Üniversite yönetimi konferansa az bir süre kala anlaşmayı iptal ederek Dünya Kadın Konferansı’nın üniversitelerinde yapılamayacağını ileterek anlaşmayı iptal etmiştir.

Kadınların örgütlü mücadelesinden korkan egemenleri bu kararına tabi ki şaşırmadık. Kadınlar her türlü engele rağmen konferansın ne şekilde olursa olsun yapılacağını, yer bulunmasa dahi her gün sokak eylemleri yapılacağı kararı aldılar.

Tunus merkezde başka yer bulma uğraşısı sonucunda konferansın yapılacağı yeri netleştirdiler ve kadınlar yeni kalma yerlerini, eylem alanlarını tekrar organize ederek. “Tunus biz geliyoruz” dediler.

Coşkulu bir Dünya Kadın Konferansı’nın gerçekleşeceğine inanıyoruz. Tüm kadınların birbirlerinin deneyimlerinden öğreneceği çok şey var. Kadınların enternasyonal mücadelesini büyütmeliyiz. Diğer kadın kurumlarıyla bağ yakalamak, ortak mücadeleyi büyütmek, 4. Dünya Kadın Konferansında da daha aktif yer alıp, örgütlemek açısından Yeni Kadın olarak önemli bir deneyim olacaktır ve Yeni Kadın olarak bizler de BEKLE BİZİ TUNUS, BİZ GELİYORUZ diyoruz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu