İstanbul: Dün (6 Kasım) akşam saatlerinde, Taksim Tünelde bir araya gelen gençlik örgütleri ve kolektifleri, Kuruluşunun 33. yılında olan Yüksek Öğrenim Kurulu’nu protesto etti.
YÖK, gençlik örgütlerinin oluşturduğu Üniversiteler Forumu tarafından Taksim’de protesto edildi. Yeni Demokrat Gençlik (YDG), DGH, HDK-HDP Gençlik Meclisi’nin de aralarında bulunduğu gençlik örgütleri, “Üniversitelerden Ortadoğu’ya özgürlük ve yaşam için örgütlüyoruz” ve “YÖK ê RAKE ZANÎNGEHE RIZGARKE” yazılı Türkçe ve Kürtçe yazılı pankartlar açtı. Kobanê şehitlerinin ve Gezi’de şehit düren Ali İsmail Korkmaz’ın fotoğraflarının taşındığı yürüyüş boyunca sık sık “Gençlik isyanda, YÖK’e karşı ayakta”, “YÖK kalkacak polis gidecek üniversiteler bizimle özgürleşecek” sloganları atıldı.
Kobanê’de direnen halklara, “Bijî berxwedana Kobanê“, “Kobanê’de taş atan çocuklara bin selam”, gibi sloganlarla dayanışma mesajları gönderen gençlik örgütleri, sınırda katledilen Marmara Üniversitesi Yüksek Lisans Öğrencisi Kader Ortakaya‘yı da andı. Galatasaray Lisesi önüne gelen gençler polis ablukasında bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Üniversiteler Forumu adına açıklamayı yapan Nur Banu Güner, savaşın, emperyalist-kapitalist düzenin ve onun üniversitelerdeki uzantısı olan YÖK’ün karşısında olduklarını belirtti. YÖK’ün egemenliği altındaki üniversitelerin sermayeye peşkeş çekildiğini belirten Güner, “Türkiye’de sayısı yarım milyonu geçmiş üniversite mezunu işsiz ordusuna katılıyor. YÖK üniversiteleri piyasaya açtıkça üniversitelerdeki sömürü de katbekat artıyor. Eğitim piyasa ürünü haline geldikçe eğitimdeki sömürü de aynı şekilde artış gösteriyor” dedi.
Aynı zamanda işçi cinayetlerine de değinen Güner, “Okulların dört bir yanı inşaat halinde ve bu inşaatlar YÖK eliyle taşeron firmalara verilmektedir. Taşeron, Soma ve diğer yerlerde olduğu gibi üniversitelerde de öldürmektedir” şeklinde vurgu yaptı.
IŞİD kuşatması altındaki Kobanê’de günler süren direnişi hatırlatan Güner, direnişin pek çok yere gençliğin sesiyle yayıldığını belirtirken son dönemlerde IŞİD yanlılarının üniversitelerde devrimci öğrencilere saldırdıklarını vurguladı. Gençliğin sömürü, işsizlik, baskı, zorlama, savaş ve vahşet düzenine karşı ayakta olacağının altını çizen Güner, tüm ezilenleri, işçileri ve öğrencileri örgütlenmeye ve dayanışmayı büyütmeye çağırdı.
Eyleme destek için gelen, İnşaat İşçileri Sendikası ve Eğitim-Sen adına konuşmalar yapıldı. İnşaat işçileri adına yapılan konuşmada gençlikle dayanışma mesajları verilirken yaşanan işçi cinayetlerine dikkat çekildi.
Eğitim Sen adına yapılan konuma da ise, dün olduğu gibi bu günde devletin dayattığı zorbacı ve sömürücü eğitim sistemini kabul etmediklerine vurgu yapıldı.
Eylem Beyazıt marşının söylenmesiyle son buldu.
