GüncelManşet

Tüm saldırılara inat Dilek’in direnişi devam ediyor!

Bursa: Bursa’nın Gemlik ilçesinde, Serbest Bölge’de faaliyet gösteren Yazaki firmasında çalışan Dilek Gültekin, çalışma koşullarının ağır oluşu ve işyerinde yaşanan tacize ses çıkardığı için performans düşüklüğü bahanesi ile 23 Haziran günü işten atıldı. Ancak Dilek bu haksızlığı kabul etmeyerek, gözaltı saldırısı ve baskısına rağmen, yaz aylarının kavurucu sıcaklığına inat, 3 Temmuz’dan beri 16 gündür direnişini sürdürüyor. Özgür Gelecek gazetesi olarak biz de Dilek’in bu onurlu direnişine ziyaret de bulunarak, onunla söyleşi gerçekleştirdik.

– Seni direnişe geçmene yol açan süreç nasıl gelişti?

– Yazaki’de çok sorun var. Ağır ve büyük bir üretim baskısı, bununla beraber de işçilere karşı büyük bir baskı var. En küçük nedenlerle, yok yere işçilere tutanak tutuluyor ve hukuksuz biçimde yevmiyeleri kesiliyor. Üretim temposu çok yüksek olduğu için, yoğun bir baskı var. Formenle ve vardiye amirlerinden. Bunun yanında, kadın işçilerin karşılaştığı bir taciz vakası vardı. Bunu bilen yönetim buna karşı, uzun süre sesiz kaldı. Taciz eden formeni korudu. Hatta bundan şikayetçi olan kadın işçiler işten atıldı. Ve ne zaman bundan ortak bir tepki yükselince, formen ondan sonra işten atıldı. Geçtiğimiz aylarda yaşanan cinsel saldırı basına yansımasa tacizci formen işine devam edecek, bu iğrenç saldırıya uğrayan kadın arkadaşımız ise işten atılacaktı. Yazaki’de kadın işçilerin çalışma koşulları daha ağır.

Yazaki’de kullan-at işçilik var. İŞKUR destekli işçi alıyorlar ve birçoğunu 1 yıl geçmeden çıkarıyorlar. Arkadaşlarımızı kendi istifa etti diye göstererek haklarını vermiyorlar.

 

“OHAL’i gerekçe göstererek gözaltına aldılar”

– OHAL koşularında direniş nasıl gidiyor?

– Direniş polis baskısıyla başladı. İlk iki gün gözaltına alındım. Gözaltına alınma nedeni olarak OHAL’i gösterdiler. İkinci gün beni savcılığa çıkardılar, benim söylediğim şey şu oldu, “ben hakkını arayan bir işçiyim, kimseye zarar vermiyorum, kimseyi öldürmedim benim OHAL ile ne ilgim var?” Cevap alamadım. Zaten cumhurbaşkanı da açıkladı işçinin OHAL ile ne alakası olduğunu. “Biz iş dünyasının rahatı için OHAL’den istifade grev tehdidi olan yere müdahale ediyoruz. OHAL’i iş dünyamız daha rahat çalışsın diye yapıyoruz” dedi. Benim kararlı duruşumdan sonra bir şey yapmıyorlar. Ama uzaktan bazen gelip seyrediyorlar.

 

“Kendimden önce Yazaki işçileri için de direniyorum”

– Emekten yana olan kurumlardan, kadın örgütlerinden gelen destek nasıl?

– Özelikle bu OHAL koşullarında emekten yana olan herkes bu direnişe destek vermeli. Ancak bir basın toplantısında Bursa Kadın Platformu bir temsilci katıldı. Bursa emek kurumlarından şu ana kadar herhangi bir dayanışma gelmedi. Ama İstanbul KESK’li kadınlar dün (17 Temmuz) yanımdaydılar. Bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Biraz önce de söyledim Erdoğan bir toplantıda işverenlere “biz iş dünyasının rahatı için OHAL’den istifade grev tehdidi olan yere müdahale ediyoruz. OHAL’i iş dünyamız daha rahat çalışsın diye yapıyoruz” dedi. Bu sömürü koşullarına karşı tek kişi bile olsa bir şey yapılabileceğini göstermek istiyorum. Ben zaten biliyorum ki, Yazaki patronu beni işe geri almaz. Kendimden önce Yazaki işçileri için de direniyorum. Bu sömürü tezgahı, bu çalışma koşulları son bulsun diye direniyorum. Yazaki işçileri kendilerine güvenir ve birlik olurlarsa bu şartlardan kurtulurlar. Eğer bir kazanım olursa bu yalnız benim için değil tüm toplumun kazanımı olur.

 

dilek gultekin ile roportaj2

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu