GüncelManşet

“Türkçe Konuş Çok Konuş”

H. Merkezi: Kürtçeye yönelik tahammülsüzlüğü özellikle de 7 Haziran sonrasında siyasetinin merkezine koyan AKP bu defada kayyum atanan belediyelerde Kürtçe avına çıktı.

“OHAL’i kaldıracağız”, “herkes kendini özgürce ifade edebilecek” vb. söylemlerle Kürt halkının desteğini kazanmaya çalışan ve kendi Kürdünü yaratma çabasına giren AKP, bu çemberin dışında kalanlara ise gözaltı, tutuklama ve katliamlarla saldırmaktan geri durmadı. 7 haziran  seçimleri sonrasında şiddetin dozajını iyice arttıran, temel hak ve özgürlüklere, Kürtlerin anadili, kültürü ve siyasi iradesine yönelik taleplerine düşmanca yaklaşan AKP, 15 Temmuz sonrası ilan ettiği OHAL ile bu politikasını derinleştirdi.

OHAL’i T. Kürdistanı’nda DBP/HDP’li belediyeleri gasp etmek için adeta bir manivela olarak kullanan AKP, yüzlerce belediyeye kayyum marifetiyle el koydu. Merkezden atanan kayyumla halkın iradesini yansıtan seçilmişlerin yerine yönetimlere el koydu. Kayyumların ilk icraatları ise belediyelerde ki tüm halkçı, kadın dayanışmasını ve rengini yansıtan, çoğulcu kazanımları yok etmek oldu. Bunun başta uzun yıllar verilen mücadele sonucu kazanılan çok dilli belediyecilik kapsamında Kürtçenin kullanımına yönelik kısıtlama ve yasaklarla el ele yürüdüğünü ise söylemeye gerek yok.

Belediyelerde “iş başı” yapan her kayyumun istisnasız ilk işinin belediye girişini bir Türk bayrağı asmak, Kürt dili ve kültürüne ait ne varsa silmek olması tesadüf olmasa gerek.

12 Eylül askeri faşist Cuntası döneminde Amed zindanlarında devrimci ve yurtsever tutsaklara, Kürt halkına “Türkçe Konuş Çok Konuş” sloganıyla dayatılan Türkleştirme politikası bugün güncellenerek yeniden devreye sokuluyor.

 

“Bütün bu tabelaları sökün”

R. T. Erdoğan’ın kaçak Sarayda düzenlenen 8. Uluslararası Türk Dili Kurultayı’nda sarf ettiği sözler bugüne kadarki uygulamaların sahiplenilmesi anlamının yanı sıra bu politikanın derinleştirilmesi adına da bir çağrı içeriyor. R.T. Erdoğan, anlaşılan o ki T. Kürdistanı’nda kayyumlarla eliyle yaşama geçirilen ırkçı, şovenist icraatları yeterli bulmuyor. Emir erlerine bu kurultay vesilesiyle yeni görevler veriyor.

Söz konusu çağrının kısa sürede karşılık bulacağına kuşku yok. “Bütün bu tabelaları sökün, bu senin hakkın, en doğal hakkın. Neyi müsaade edersen onu asmak zorunda” talimatı veren R. T. Erdoğan’ın konuşması şöyle:

 “Eskiden kıraathane vardı. Şimdi bakıyorsunuz buraların isimler kulüp olmuş, kafeterya olmuş. Ne güzel kıraathanemiz var. Burada kitap, gazete oku. Kahveni, çayını iç. Burada sohbetle beraber zenginleş; ama bunlar yerini bu kafeteryalara, kulüplere terfi etti. O da bizim dilimiz değil; ‘club’. Bu, benim değil ki benim olanı niye kullanmıyoruz? Bunları kullanalım.

Bunları belediyelerimize yaygınlaştırıyoruz. Diyoruz ki ‘Bunları engelleyin, bütün bu tabelaları sökün’. Bu senin doğal hakkın. Neye müsaade edersen onu asmak zorunda; ama yaptıramıyorsunuz. Herkes bir yerlere şirin görünmenin gayreti içinde. Kurultayımızın inanıyorum ki bir sonuç bildirgesi olacaktır. Bu sonuç bildirgesinin içinde bunların yer almasında büyük fayda var.”

 

Kayyumun kadın ve Kürtçe tahammülsüzlüğü

AKP’nin OHAL’in sağladığı olanakları son sınırına kullanma gayretiyle yaşama geçirdiği icraatlara bir göz atmak bundan sonra olacaklar hakkında yeterince fikir verecektir.

Wan’ın Ebex (Çaldıran) ilçesinin belediye eş başkanları Suna Atabay ve Faruk Demir’in tutuklanmasının ardından İçişleri Bakanlığı tarafından kayyum olarak atanan Tekin Dündar, 9 Mayıs 2017’da,  Kürtçe yazılı tabelanın üstünü kapattı. Kürtçe ve Türkçe tabelanın Kürtçe yazılı “Şaredariya Ebexê” kısmı Türk bayrağıyla kapatıldı.

Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) Êlih (Batman) Belediyesi’ne atanan kayyum Ertuğ Şevket Aksoy, 2014 yılında Tilmerç Mahallesi’nde kadınlar için inşa edilen Êlih Belediyesi Kadın Spor Kompleksi’nin tabelasındaki “Kadın” kelimesini sildirdi. Kayyum kompleksin ismini değiştirerek, hem erkeklere hem de kadınlara açık hale getirilerek “karma” yaptı. Tabelanın Kürtçesi de kaldırıldı.

Kayyumun ilk saldırı yaptığı alanın kadın alanı olduğunu hatırlatan görevden uzaklaştırılan Belediye Eşbaşkan Yardımcısı Semra Güneş, kompleksi kadınların kendini var edebilecekleri bir alan olarak yaptıklarını ifade ederek kayyumun amacını şöyle tarif ediyor: “Kayyumun kadın kazanımlarını yok saymayabaşladığını belirten Güneş, “Batmanlı kadınların kendini rahat edebilecekleri bir alandı. Buradan sadece kadınlar yararlanacaktı. Komplekste, yüzme havuzundan, masa tenisine kadar birçok spor faaliyeti yer alıyordu. Kompleksin ismi değiştirildi. Bu da atanan kayyum ile devletin kadına ve onun kimliğine karşı tahammülsüzlüğünü gösteriyor” (13 Aralık 2017 Özgürlükçü Demokrasi)

Kayyum Aksoy imzasıyla daha önce de şiddete maruz kalan kadınlara destek veren SELİS Kadın Danışma Merkezi ve Belediye Kadın Politikaları Müdürlüğü kapatılmıştı.

Wan’ın Erdîş (Erciş) Belediyesi’ne atanan kayyum, belediye binasının girişine asılı aynı boyuttaki yazılı Türkçe-Kürtçe tabelayı indirterek, yerine Türkçesi büyütülmüş, Kürtçesi ise okunamayacak derecede küçültülmüş tek tabela astırdı.

Wan’ın İpekyolu Belediyesi’ne ait Şengal Kadın Parkı tabelasındaki Şengal isminin üzeri kapatıldı. (23 Ocak 2017)

Belediyeye kayyum olarak atanan Vali Yardımcısı Önder Can’ın talimatıyla Belediyenin Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne bağlı Şerefiye Mahallesi’nde bulunan parkın tabelasındaki Şengal kısmının üzerine bant çekildi.

 

kobaneEsnafa Kürtçe Yasağı

Tarihi Sûr ilçesindeki esnafları dolaşan polis, Kürtçe tabela asan esnaflara, bu tabelaları indirmeleri için talimat verdi. 6 yıldır aynı yerde esnaflık yapan Kobane Çayevi’nin sahibi Sezai Katıcıya, tabelada Kobanê yazdığı için tutanak tutuldu. Polislere karşı çıkması üzerine tehdit edilen Katıcı, “Ya tabelayı kaldırırsın ya da çay ocağını kaldırırız buradan, sen zarar edersin” tehditlerine maruz kaldı. (25 Aralık 2017)

Eşbaşkanlar Fırat Anlı ve Gültan Kışanak’ın tutuklanmasının ardından Amed Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum olarak atanan Cumali Atilla’nın kaldırdığı Kürtçe ve Türkçe tabelanın yerine, Türk bayrağının yer verildiği yeni tabela asıldı.  Tabelanın kaldırıldığı gün yoğun tepkiler üzerine açıklama yapan kayyum, tabelada Ulu Cami, On Gözlü Köprü ve Dört Ayaklı Minare gibi kentin tarihi yapılarının fotoğraflarının yer alacağını belirtmesine rağmen, yeni asılan tabelada bunlara yer verilmedi.( 11 Aralık 2017)

 

Caddelere Aile İsmi

Wan’ın Erdîş (Erciş) ilçesinde, cadde ve sokaklara anne ve babasının ismini veren Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftçi’nin verdiği aile isimleri 5 Haziran 2014 tarih ve 74 sayılı karar ve 24. Maddesi’ne dayandırılarak Kürt halkının tepkileri sonucu değiştirilmişti.

Adnan Menderes Mahallesi girişindeki Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı’nın ismini Celalet Ali Bedîrxan Bulvarı, Ağrı-Van Karayolu Karataşlar çıkışındaki Ebubekir Çiftci Parkı’nın ismini Ahmedê Xanê Parkı ve Zeylan Caddesi’nin ismini ise Zîlan Caddesi olarak değiştirilmişti.

Kürtçe isimlere tahammül etmeyen Erciş Kaymakamı Mehmet Şirin Yaşar, eski isimlerin geri iade edilmesi için Van 2. İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Belediyeye kayyımın atanması ile birlikte açılan dava sonuçlanarak, eski isimlerin yeniden iade edilmesi kararı verildi. (28 Eylül 2017)

tahir elçi

Tahir Elçi Yerine Korucunun İsmi

Wan’ın Şax (Çatak) Belediyesi’ne atanan kayyum Hacı Asım Akgül, 28 Kasım 2015’te Amed’in Sûr ilçesinde katledilen Amed Baro Başkanı Tahir Elçi’nin isminin verildiği parkın adını, çatışmalarda ölen bir korucu ismi ile değiştirdi.

Amed Kayapınar’da bulunan ve 2011 yılında Qilaban’da (Uludere) katledilen 34 köylünün anısına konulan Roboski Anıtı, kayyum tarafından kaldırıldı.

Amed Büyükşehir Belediyesi önünde bulunan 2 Lamassu Heykeli ve 5 No’lu Cezaevi ile ilgili anıların korunduğu Sümerpark’taki 5 No’lu Cezaevi Müze Merkezi de saldırıların hedeflerinden oldu.

Türkleştirme politikalarını uygulayan kayyumların hedeflerinden biri de anadilde eğitim veren kreş ve okullar oldu. Wan’da Helin Şen Çocuk Kreşi, Xeyri Şinik Kreşi gibi birçok kreş kapatılırken, yerlerine Kuran kursları açıldı. Amed’de Ferzat Kemanger Eğitim Destek Evi, kapatılan kurumlar arasında oldu. Yine Amed’de beldiyeye atanan kayyum, belediye tiyatrosunu fesh ederek oyuncuları işten attı.

Êlih’te de şehir tiyatrosu ve çok sayıda halkevi de kapatılan kültür kurumlarından oldu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu