KadınMakaleler

Yafa’nın gelini: Delal Said el-Mağribi

Daha eylemi gerçekleştiremeden iki yoldaşlarını kaybetmenin acısını taşıyan fedailer kendi aralarında konuşarak bu eylemi onlar için başarılı bir şekilde gerçekleştirme yemini ettiler. Deniz yolculuğunun ardından bir buçuk saat sonra Hayfa Otobanı’na yakın bir yere ulaşan timin komutanı Delal el-Mağribi, fedailere kendilerine yaklaşan iki otobüsü durdurmaları emrini verdi. Fedailer iki otobüsü durdurduğunda oldukça farklı bir durumla karşı karşıya kaldılar.

Ortadoğu’nun kalbine bir hançer gibi saplanan Siyonist İsrail devleti 15 Mayıs’ta kuruluşunu ilan ederken, bu gün Nakba (felaket) günü olarak adlandırılmıştır. Öyle ki Siyonist devletinin kurulmasından sonra İsrail sadece Filistinlilere değil bölgedeki halkların tamamına yönelik saldırılar gerçekleştirmiştir. Önceleri İsrail’e tavır alan hatta onunla savaşan birçok ülke daha sonra çıkarlarının ortaklaşması neticesinde bu ülkeyi tanıyarak dış politikalarını şekillendirmiştir.

19 Kasım 1977 tarihinde Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat’ın işgal edilmiş Filistin’e yapmış olduğu beklenmedik ziyaret, Filistin tarihinde yeni bir sayfanın açılmasına sebep olmuştur. Daha birkaç gün öncesine kadar sınırları Siyonist rejimle yapılan savaşta ön cephe olarak anılan Mısır, İsrail ile kardeşliğini ilan etmiştir. Enver Sedat, Mısır havayollarına ait uçaktan inerken uçağın merdivenlerinin hemen önünde İsrail Cumhurbaşkanı ve Başbakanı katliamdan beslenen gülüşleriyle onu karşılıyordu. Televizyonlar bu buluşmayı ekranlarına taşırken Ortadoğu halkları şaşkın ve hayretler içinde bu karşılama törenini izliyor, kendilerini bekleyecek felaket günlerini tahmin ediyor ve bilincin bıçağı bileniyordu.

Mısır’ın Siyonizme karşı yapılan savaşta geri çekilmesi, Filistinlilerin yalnız bırakılması anlamına gelirken, ortalığa saçılan ihanet bildirgesi farklı bir anlam da taşıyordu.

Ortadoğu’nun hakim sınıfları İsrail’e karşı direnişin anlamsız olduğunu ve barışmaktan başka çare olmadığını ilan ederken yılgınlığı örgütlüyordu. 1973’te Siyonist İsrail güçlerinin FKÖ’nün önder kadrolarından Kemal Udvan, Kemal Nasır ve Ebu Yusuf el Naccar’a dönük katliam saldırısının yankıları hala devam ederken, böylesi bir işbirliğinin yarattığı hava, ciddi bir tartışmaya dönüştü. Bu havanın dağıtılması için Siyonistlere dönük bir eylemin gerçekleştirilmesi tartışılıyordu. Gerçekleştirilecek böylesi bir eylem hem FKÖ kadrolarının intikamını içerecek hem de Mısır İsrail işbirliğine bir cevap niteliği taşıyacaktı.

Siyonizmin kalbine yolculuk!

Tarih 11 Mart 1978’i gösterdiğinde gece saatlerinde iki bot Akdeniz sularında yol almaktadır. İçerisinde Siyonist İsrail üniformalı bir grup bulunmaktadır. Filistin fedailerinden oluşan bu grup en ince ayrıntısına kadar hazırlanmış bir planla Telaviv’e Siyonist rejimin kalbine yönelmişti. Bu hedefe ulaşılamasa bile eylemin Siyonist rejime ve Arap ülkelerinin liderlerine iyi bir uyarı olabileceğini düşünen FKÖ, aynı zamanda yayılma gösteren yılgınlığa karşı da savaşta ve direnişte ısrarın tükenmediğini ilan edecekti.

Hareketin önder kadroları tarafından planlanan bu eylem için örgütün en tecrübeli ve yetenekli on üç üyesi ile bir tatbikat yapılmış ve bu tatbikat defalarca tekrarlanarak bir aksiliğin olmaması için sınavlar dahi yapılmıştı. Oluşturulan bu timin komutanlığını ise Delal Said el-Mağribi adında genç bir kadın üstleniyordu. 1958 Filistin doğumlu Delal oldukça birikimliydi ve soğukkanlılığı ile öne çıkan bir kişiliğe sahipti. İbranice’yi de ana dili Arapça kadar iyi konuşan Delal, bu sayede Siyonist çemberleri rahatlıkla geçebiliyordu. Delal’in komutanlığını yaptığı 13 kişilik tim, Deyr Yasin adını taşıyordu. Bu adlandırma Yahudi devletine karşı aynı zamanda açık bir mesajdı. Dönemin İsrail başbakanı olan Menahem Begin, 30 yıl önce kontrolündeki siyonist çetelerle Deyr Yasin köye saldırmış ve yüzlerce kadın ve çocuğu katletmişti. Eylem aynı zamanda 1973 yılında Beyrut’ta Siyonist komandolar tarafından şehit edilen Kemal Udvan’a ve iki yoldaşına ithaf ediliyordu.

Siyonizmin beynine eylem

Siyonizmin kalbine doğru Akdeniz’de süren bu yolculukta iki bottan biri alabora olurken alabora olan botta bulunan iki fedai teçhizatların ağırlığı nedeniyle boğularak şehit düştüler. Daha eylemi gerçekleştiremeden iki yoldaşlarını kaybetmenin acısını taşıyan fedailer kendi aralarında konuşarak bu eylemi onlar için başarılı bir şekilde gerçekleştirme yemini ettiler. Deniz yolculuğunun ardından bir buçuk saat sonra Hayfa Otobanı’na yakın bir yere ulaşan timin komutanı Delal el-Mağribi, fedailere kendilerine yaklaşan iki otobüsü durdurmaları emrini verdi. Fedailer iki otobüsü durdurduğunda oldukça farklı bir durumla karşı karşıya kaldılar.

Zira otobüsün tamamı Siyonist askerlerden oluşuyordu. Timin İsrail kamuflajı giymesi nedeniyle otobüsteki Siyonistler bu durumu sıradan bir kontrol olarak değerlendirdiler. Otobüse binen Delal, Siyonistlerle karşılaşınca vücuduna bağladığı bombayı göstererek rehin alındıklarını belirtti. Filistinli 11 fedai, rehin aldıkları otobüsü Tel Aviv’e doğru yönelttiler. Delal’e Güney Tel Aviv banliyösüne ulaşıp orada müşterileri kalabalık bir oteli basması ve müşterilerinin rehin alınması emri verilmişti. Ancak Siyonistlerin rehin alınmasından sonra eylemin biçimi değişim göstermişti. Öyle ki otel müşterilerinden farklı olarak askerlerin rehin alınması İsrail’i daha çok sıkıştıracaktı. Siyonist rehinelerin olduğu otobüs yolculuğu devam ederken fedailer, Siyonist ordusuna ait tanklar ve zırhlı araçların Tel Aviv’in Kuzeyinde Celilat bölgesinde otobanını kapatılmış olduğunu fark ettiler. Tim, pazarlığın burada başlayacağını tahmin ediyordu. Otobüsün yaklaşması ile Siyonistler otobüsteki fedailerle hiçbir ön pazarlık ve görüşme yoluna gitmeyerek otobüsün tekerleklerini kurşun yağmuruna tuttular. Otobüsün durmasıyla birlikte bir grup fedai otobüsten inerek Siyonistlerle çatışmaya başladı.

Delal ise araca bomba yerleştirerek aracı kontrol almaya başladı. Açık bir alanda yaşanan çatışma giderek şiddetlenirken Delal, Siyonistlerin pazarlığa yanaşmayacağının farkına vararak otobüse yerleştirdiği bombayı infilak ettirdi. Patlamanın etkisi ile otobüs alev topuna döndü. Patlama karşısında şaşkına dönen Siyonistler daha da azgınlaşarak fedaileri kurşun yağmuruna tuttular. Delal el-Mağribi, bu kurşun yağmurunda başına isabet eden bir kurşunla şehit düşerken sekiz fedai de onunla beraber şehit düştü. 37 siyonistin öldürüldüğü eylemde 88 Siyonist de yaralandı. Çatışmanın sonucunda Siyonistler kendi yaralılarını toplarken yaralanan fedailere dönük işkenceye başladılar.

Delal eyleme gitmeden önce kaleme aldığı vasiyetinde Filistinli gruplara seslenerek aralarındaki çelişkileri bir tarafa bırakıp silahlarını esas düşmana “Siyonizm’e” doğrultulmasını ister. “Silah taşıyan bütün kardeşlerim size vasiyetim aranızdaki ikincil çelişkilerin bir tarafa bırakın. Tüfeklerinizi ana sorunumuz olan Siyonizm’e doğrultun. Filistin’in bağımsızlık kararlılığını bütün gruplardan devrimciler tüfekleriyle korumaktadır. Nereye gidersek gidelim, gittiğimiz yoldan devam edin” diyen Delal, o günden sonra İsrail’in korkuları arasında yer almaya devam etti. 2016 yılında İsrail Başbakanı Benyamin Netenyahu, Filistin yönetimini Delal için yapılan anma töreni nedeniyle Birleşmiş Milletler temsilcisine şikâyet etti.

Ortadoğu halklarının kalbi: Yafa’nın gelini…

Delal ve yoldaşlarının katledilmesinin ardından geçen 30 yıl sonra Ortadoğu başka bir sahneye hazırlanıyordu. Lübnan Hizbullahının esir aldığı bir grup Siyonist asker için yürüttüğü pazarlıklar sonuçlanmıştı. İsrail, Hizbullah’ın Rıdvan operasyonu olarak adlandırdığı bu eyleme boyun eğmişti. Hizbullah’ın esir değişiminin yanında iki yüzden fazla direnişçi şehidin cenazelerinin de teslim edilmesini kabul eden İsrail, bu talebi gerçekleştirdi. Esirlerin alınmasının ardından teslim edilen tabutlar da getirildi. Tabutlardan birinin üzerinde tanıdık birinin ismi vardı. Adı anıldığında Filistinliler için birçok hatıranın canlanmasına yol açan bir isim Yafa’nın gelini lakaplı Delal el Mağribi idi. Zılgıtlarla karşılanan cenaze, İdad Mezarlığı’na defnedilirken acısı dünmüş gibi Delal’ın toprağı gözyaşları ile sulandı. (Bir Partizan)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu