GüncelKadın

YDK: Omzumuzda dünyanın yükü, belleğimizde dokuma işçileri, bilincimizde özgürlük mücadelesi…

Yeni Demokrat Kadın, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ne ilişkin bildiri yayımladı

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne adım adım yaklaşılırken, Yeni Demokrat Kadın “Omuzumuzda dünyanın yükü, belleğimizde dokuma işçileri, bilincimizde özgürlük mücadelesi…” başlıklı bir bildiri yayımlayarak 8 Mart’ta dünya emekçi kadınlarını sokağa ve eyleme çağırdı.

8 Mart’ın Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak ilan edilmesine vesile olan 1857’de ABD’nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi kadının “eşit işe eşit ücret” talebiyle yaptıkları grevde 129 işçinin yaşamını yitirdiği olaya değinilen bildiride, kadınların “tüm baskı ve zor koşullara, yasak kararlarına rağmen her 8 Mart’ta bu direniş tarihinden ilham almaya devam ettiğini ve sokaklara çıktığını, dünyanın dört bir yanında görünmeyen, yok sayılan, düşük ücrete tabi tutulan emekleri için mücadele ettiği ve etmeye de devam ettiği” ifade edildi.

“Bugün erkek-egemen devletin temsilcisi faşist AKP-MHP bloğu, kadınların kazanılmış haklarına sürekli saldırıyor. Kadınların yükselen mücadele ve isyan dalgası ile imzalanan İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinden sonra bu saldırılar daha da pervasızlaştı. Hakları ve kazanımları için mücadele eden kadınlar erkek devletin her türlü şiddetine de maruz kalıyor” diyen YDK, bu coğrafyada da Filistin’de, Rojava’da olduğu gibi emperyalist-kapitalist sistemin pazar arayışları ile sürdürülen savaşlarda yoksul halklar, en fazla da kadınlar ve LGBTİ+’lar katledilmektedir” dedi.

YDK’nın açıklaması şu şekilde devam ediyor:

“Saymakla tükenmeyen bütün yüke rağmen kadınlar inatla ve ısrarla dünyanın her yerinde mücadele etmekten vazgeçmiyor. Biz kadınlar omzumuzda dünyanın yüküyle, belleğimizde dokuma işçileriyle bize miras kalan ve bilincimize kazınan özgürlük mücadelesini tüm savaşlara, katliamlara, saldırılara rağmen ısrarla sürdürüyoruz. Filistinli kadınların direnişinde olduğu gibi, Rojavalı kadınların emperyalist-kapitalistlerin ve onların uşağı TC devletinin her türlü teknolojiyi kullanarak sürdürdüğü savaşa karşı ördükleri direnişte olduğu gibi, 6 Şubat’tan bu yana görünmeyen ama ağırlaşan yükü omuzlayan kadınların direnişinde olduğu gibi Agrobay’da, Özak’ta, Sputnik’te, Burda Bebek’te ve sayamayacağımız fabrikada yok sayılan, ucuz işgücü olarak görülen emeğine sahip çıkan kadınların direnişinde olduğu gibi yaşamın ve mücadelenin her anındayız.”

“Patriarkal devletin ‘kutsal aile’ argümanı ile evlerde uğradıkları şiddete, taciz, tecavüze karşı hayatta kalma mücadelesinde de üniversitelerde tüm baskı ve saldırılara rağmen örgütlenme çabasında da biz varız. Asansör katliamları ile nefretle yaşamlarımızı pamuk ipliğine bağlı kılmaya çalışan erkek egemen devlete dur diyen de biziz. Tüm saldırı ve yok saymaya rağmen iş yerlerinden, çalışma alanlarından, sokaklardan ve eylem alanlarından çekilmeyen kadın ve LGBTİ+’larız. Her 8 Mart’ta olduğu gibi bu 8 Mart’ta da sokaklarda olacağız. Özgürlük yürüyüşümüze bu 8 Mart’ta da devam ediyoruz. Tüm kadınları bu yürüyüşü büyütmek için sokağa eyleme çağırıyoruz.”

Bildirinin tamamı:

https://x.com/ydk_online/status/1762456520023818259?s=20

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu