Emperyalistlerin her yıl, şubat ayının son haftasında düzenledikleri, NATO Güvenlik Konferansı, bu yıl da 17-19 Şubat 2023 tarihleri arasında Münih’te gerçekleşti. 59’uncu olan Güvenlik Konferansı, Rusya’nın Ukrayna’ya başlatmış olduğu işgal savaşının birinci yıldönümünde, Çin ile ABD arasında yaşanan gerilimin gölgesinde yapıldı.
NATO üyelerinin yeni işgal, savaş ve silahlanma kararlarının aldığı konferansa, başta ABD olmak üzere 40 devlet ve hükümet başkanının yanısıra 90’ı aşkın ülkenden dışişleri ve savunma bakanları ile 500 bürokrat ve güvenlik uzmanı katıldı. Rusya ile İran devlet temsilcilerinin davet edilmediği konferansa Rusya ve İran’dan muhalefet üyeleri çağrıldı. Tartışılan gündemler arasında birinci yılını dolduran (24 Şubat 2023) Rusya-Ukrayna işgal savaşı, savunma ve dış politika, iklim sorunu, İran ve Suriye’deki gelişmeler ile küresel ekonomide yaşanan sorunlar yeraldı.
Talan düzenin yaratıcıları olan egemenlerin, üç gün boyunca yaptığı tartışma ve aldıkları yeni savaş ve talan kararları, 176 sayfalık bir raporda yayınlandı.
“Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşı, kurallara dayalı düzene yönelik en küstah saldırı” olarak değerlendirildi. “Rusya’nın Ukrayna işgali daha büyük bir akımın sadece bir parçasıdır” denildi.
Bu satırlarda görüldüğü gibi emperyalistler önümüzdeki dönemde de pazar rekabeti, ticaret savaşları ve jeo-politik çatışmaların derinleşerek devam edeceğini ifade etmektedir. Bu nedenle, emperyalist bloklar arasında karşılıklı olarak aşırı silahlanma eğilimleri ile nükleer silah tehditleri günbegün büyümektedir.
Diğer yandan raporda geçen bazı başlıklarda ise “uluslararası sistemin meşruiyetine ve adaletine olan güvenin” kaybedildiği vurgusu yapıldı. Bu da yer kürede insanlığın karşı karşıya kaldığı açlık, yoksulluk, sefalet, işsizlik, çevre ve sağlık gibi canlı yaşamını doğrudan etkileyen temel sorunlar ile birlikte gün geçtikçe derinleşiyor.
NATO’nun her sene buluştuğu bu zirve, dünyamızda yaşanan savaş, işgal, militarizm ve saldırganlık kararlarını aldıkları bir zirvedir. Ve alınan kararların önemli kısmı kamuoyuna açıklanmamaktadır. Sadece kısmi alınan bazı kararlar basına rapor olarak yansıtılmaktadır. Bilinmelidir ki, ezilenlere dönük saldırganlıkta daha sert ve militarist kararlar emperyalist çıkarlar için perde arkasında alınarak masanın üzerinde hazır beklemektedir.
Sonuç olarak; her yıl Münih’te yapılan emperyalist NATO Güvenlik Konferansına karşı protesto için önceden hazırlıkların yapılması ve yakın olan yerli güçlerle birlikte anti-emperyalist blok şeklide hareket etmek, mücadelenin gelişmesi ve güçlenmesi açısından önemlidir. Bu gerçekler ışığında yapılması gereken önemli pratiklerin başında anti-emperyalist mücadeleyi hem lokal düzeyde hem de uluslararası alanda büyüterek örgütlemek gelmektedir. Bu anlamda İCOR anti-emperyalist mücadelenin geliştirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Bu gibi emperyalist zirvelere karşı, ICOR’u öne çıkararak geniş kitleleri İCOR çatısı altında toplamalıyız ve kitlesel mücadeleyi büyütmeliyiz. Emperyalist zirvelerin sık sık yapıldığı Avrupa coğrafyasında anti-emperyalist mücadeleyi büyütmek elzemdir.
