GüncelMakaleler

YORUM | Gün Gelir Hesap Sorulur!

"Defalarca yaşama geçirdikleri imar barışıyla yüz binlerce insan yaşadığı konutlara diri diri gömülürken yıkılanlar sadece konutlar olmadı. AKP'nin yandaş firmalarının cebini dolduran yollar, köprüler ve havalimanları da çöktü."

Depremin bilançosu günler geçtikçe daha da ağırlaşıyor. Halkların acısı büyük. Yaşamını yitirenlerin sayısı sürekli artıyor. Resmi rakamlar veriliyor ama gerçek rakamların bunun çok daha üstüne olduğu biliniyor. Bugün itibarıyla göçük altında halen çıkarılmayı bekleyenlerin sayısının 200 bin civarında olduğu da belirtiliyor.

Milyonlarca insan uykusunda depreme yakalandı. Binlerce insan ”imar barışı”yla yaşadıkları konutlara diri diri gömüldü. AKP iktidarı döneminde insanların can güvenliğine yönelik bir saldırı olarak değerlendirilen imar affı tam 8 defa çıkarılmıştır. Bu imar aflarının sonucudur ki, insanlarımız yaşadıkları binalar mezarları oldu. Enkaz altından şans eseri çıkanlar ise soğukla, açlıkla karşı karşıya; yakınlarının enkaz altında kaldıkları yerlerde bir umut halen bekliyorlar.

Bu acı tablonun, bu cinayetin başlıca sorumlusu ülkeyi 20 yıldır yöneten AKP-MHP faşist iktidarıdır. Deprem bölgesine zamanında müdahale ederek kurtarma çalışmalarına başlamadılar. Bilim insanlarının uzun bir süreden beri bu bölgede bir deprem beklentisini gündeme defalarca getirmesine rağmen iktidarın bu konuda hiçbir hazırlığının olmadığı ortaya çıktı. Denilebilir ki, ilk iki gün deprem bölgesinde devlete ait hiçbir kurumu yoktu. AKP iktidarı bilinçli bir politikayla deprem bölgesindeki insanları yalnız bıraktı. Sadece bununla da kalmadı, depremzedelere yardım için gelenleri, yardım malzemesi getirenleri engelleme çabasıyla hareket etti.

Şimdi de gözlerini tekrar inşaat rantı bürümüş durumda. Bir yandan geçen bunca zamana rağmen enkaz altında direnen tek tük insanları tekbir eşliğine enkazdan çıkarırken diğer yandan da basına poz veriyorlar.

Bölgede konuşulan bir başka konu da İdlib bölgesinden getirilen cihatçıların bölgeye yerleştirilmeye başlandığı şeklinde. Yabancı kurtarma ekiplerinden Avusturya ve Almanya ekiplerinin deprem bölgesini terk etmesinin nedenlerinden birinin de bu konuda duydukları güvensizlik ve güvenlik sorunu olduğu belirtiliyor.

Rant şebekesi iş başında!

20 yıllık iktidarları döneminde “imar barışı”yla vatandaşın sorunlarını çözdüklerini meydanlarda nutuklar atarak ifade eden R.T.Erdoğan, şimdi de yıkımın sorumlusu olduğunu unutturarak/unutturmaya çalışarak halkın yarasını sarmak için 1 yıl istiyor ve bu bir yıl içinde yeni evler yapacaklarını anlatıyor. “Her aileye 10 bin TL yardım vereceğiz” diyerek acıdan ne anladığı ortaya koyarken adeta halkımızla dalga geçiyor. Sanki yıkımın sorumlusu kendisi değilmiş gibi!

Defalarca yaşama geçirdikleri imar barışıyla yüz binlerce insan yaşadığı konutlara diri diri gömülürken yıkılanlar sadece konutlar olmadı. AKP’nin yandaş firmalarının cebini dolduran yollar, köprüler ve havalimanları da çöktü. Şimdi bu binaları yapan müteahhitleri tutukluyorlar. Ancak biliyoruz ki, yaşanan yıkımdan sadece müteahhitler sorumlu değil. Müteahhitler bu “suç örgütü”nün, “katiller sürüsü”nün, “rant şebekesi”nin en ucunda bir yerlerde alıyor elbette. Ama yukarıya doğru çıkıldıkça belediyeden valiliklere, denetçi firmalardan hükümete kadar işbirliği ve uyum içinde çalıştıkları ortada. Şebekenin en üstünde de siyasi iktidar bulunuyor.

İşte tüm bunlardan dolayı üç beş müteahhiti kameralar önünde gözaltına alarak (ki onları da kısa süre sonra serbest bırakacakları aşikardır) pisliklerini temizleyemeyecekler. Gerçek katillerden hesap sorulacaktır.

AKP faşist iktidarı ve onun deprem bölgesindeki güçleri muhalif güçlerin, devrimci yapıların, demokratik kitle örgütlerinin halka yardım ulaştırmalarını, halkla ilişki kurmalarını engellemek istedi ama başaramadı. İlerici, devrimci, demokrat yapılar her konuda halkın yardımına koştular.

Depremin sonuçlarının kader olmadığını, faşist AKP-MHP iktidarının rant-kâr hırsının bir sonucu olduğunu bilerek faşist iktidara karşı mücadeleyi yükseltmeliyiz. Halkımızın bu yıkımın tüm sorumlularından kurtulmaya ve ülkenin yeniden inşası için örgütlenmeye, mücadeleye gereksinimi var. Bunun da bugünkü adresi birleşik mücadele güçleridir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu