GüncelMakaleler

YORUM | Yemen ve stratejik su yollarının kontrolü

"Teşhir edilmesi gereken öncelikli olarak Rusya ve Ensarullah ilişkisi değildir.  Teşhir edilmesi gereken ABD- Sudi saldırganlığı, desteklenmesi gerek Yemen halkının direnişidir"

 Bütün Dünyanın sessizlikle izlediği bir gündem olan Yemen’de belki de insanlığa dönük en büyük suçlardan biri yaşanıyor.

Arap Bararı ile birlikte isyan dalgalarının sarıpsamaladığı yerlerden biri olmak Yemen Sudi işgalinin altında direniyor. Husilerin Sudi saldırganlığa karşı başlattıkları direniş çorba iktidarlara büyük bir gözdağı verirken bu direnişin bastırmanın kolay olmadığını anlayan emperyalistler ve onun bölgesel müttefikleri direniş güçlerinin gücünü bastırmak için Srilanka modeli uygulayarak, büyük bir kitle katliamı gerçekleştiriliyor ki, Husilerin özellikle Yemen’de iktidarı  ele geçirmesi ve ABD ve Sudi çemberini kırması bölgede ciddi dengelerin sarsılmasına neden oldu.

ABD’den aldığı pahalı oyuncaklarla düzgün ne varsa bombalayan bütün tarımsal ve hayvansal üretim olanaklarını imha eden Sudi Arabistan’ın gerçek derdi bölgedeki bu dengeyi efendisi olduğu ABD lehine çevirmekten ibarettir. Hastalıkların ve açlığın boy gösterdiği Yemen’deki son durumu değerlendirmekten öte bölgedeki stratejik bir konuyu ele alacağız.

Bu konuya girmeden önce Yemen’de yaşanan vahşete dair ülkemiz topraklarında ciddi bir duyarsızlık söz konusudur. Bu duyarsızlığın yarattığı ruh hali ciddi anlamda kitle tabanında daralmalara neden olmaktadır. Zira ülkemiz topraklarında Yemen sorunu tartışılmamakta, tartışılsa bile Cemal Kaşıkçı’nın gündemi altında kalman bir konu olmaktadır. Bu sessizliğin pratik nedenlerini dile getirmek değil, belki amaç emperyalist saldırganlığa karşı tepki ve halkların direnişi gündem etmek hem asli görev hem de örgütlenme potansiyelini açığa çıkartan bir konudur.

Bu konuda gerek akademik haber ve makalelerle gerekse de kitle faaliyetlerine dair pratik faaliyet ve politik koluyla güçlenmek ve bir merci almak önemlidir. Bu değiniyi yaptıktan sonra Yemen’deki saldırganlığın stratejik konusuna değinebiliriz.

 

ABD açısından Yemen’in önemi

“Hint Okyansuunda askeri üstünlüğü kim tutarsa uluslararası sahnede basit bir oyuncu olacaktır”  (ABD Donanması’ndan Teo-strateji uzmanıTugamiral Alfret thayus Mahan)

Hint Okyanusunda Yemen’in Socotra Takım Odaları Afrika boynuzunda seksen kilometre ötede Yemen’in Güney kıyılarında 380 kilo metro ötede yer almaktadır. Bu bölge aynı zamanda UNESCO tarafından dünya doğal miras alanı olarak kabul edilmiştir. Bölgedeki vahşi doğal rezerveyi bilim insanları tarafından dikkatle incelenmektedir.  Socotra Kızıl Deniz ve Aden körfezi’nin stratejik donanma suyu yollarının kesişim noktasında yer alıyor. Burası ise ABD açısında oldukça kritik önem arz eden bir yerdir. ABD’nin stratejik hedefleri arasında bilindiği üzere büyük deniz yollarının Kızıl Deniz ve Aden üzerinden Güney Asya ve Uzak Doğuya bağlamaktadır.  Bu petrol tankerleri için önemli ve büyük bir transit yoludur. Çin’in Batı Avrupa’ya endüstriyel ihracatında büyük bir payı bu stratejik su yolu üzerinden geçmektedir.

Doğu ve Güney Afrika’dan Batı Avrupa’ya giden deniz ticareti  aynı zamanda Aden Körfezi ve Kızıl Deniz üzerinden Socotra’nın yakınlarından geçmektedir. Socotra’da bu açıdan emperyalistler bir askeri Üsse  ihtiyaç duymaktadır. Emperyalistler arası Pazar Savaşının en dikkat çekici noktaları bu açıdan asker üslerdir.

ABD emperyalizmim Socotrada bir askeri üs amacıyla hareket ederken Aden Körfezi içinden ve dışından geçen savaş gemilerini izlemeyi ve kontrol etmeyi hedeflemektedir. Hint Okyanusu; Ortadoğu, Doğu Asya ev Afrika’yı Avrupa ve Amerika’ya bağlayan büyük bir deniz hattıdır. Uluslararası Deniz ticaretini kolaylaştıran dört adet kritik su yolu erişimi bulunmaktadır.

Bunlar Mısır’da Suveyş Kanalı Cibuti ve Yemen’e sınırdaşı Bab El  Mendeb, İran  ve Umman’a sınırdaş Hürmüz Boğazı, Endozya ve Malezya’ya sınırdaş malakka Boğazlarıdır. Bu nokta üzerinden dünya petrol ticaretinin devasa boyutları bilinmektedir. Emperyalistler bu hattı kontrol altına almak için sürekli bir telaş halindedir.

Bölgenin kontrolünü ele geçirmek için halka dönük katliamını doğrudan değil bölgesel müttefikleri ve onlar aracılığıyla devreye soktuğu asimetrik güçleriyle gerçekleştiriyor.  Bu açıdan ABD ve özellikle AB Rusya’yı çevrelemek için Yemen’in işgaline start vermiş.  Bunu da dünya halkının gündeminden çıkarmak için bir çok kanalı tıkamıştır. Rusya ise İran aracılığıyla Husileri desteklemektedir. Bilindiği gibi Husiler 2016 yılının sonlarında velayet-i Fakiye bağlılık yemini ederek İran’ın asimetrik gücü olmayı kabul etmiştir.

Husilerin bölgesel direnişi bu yeminin ardından kendi hedeflerinden çıkmış asimetrik bir planın parçası olmuştur. Ancak ne var ki kendi hedeflerini ülke halkı direniş göstermesi esasına dayanarak onun ilericilik boyutundan bahsedebiliriz. Ancak bunu söylerken de Rusya sosyal emperyalizmi ve İran yayılmacılığının mevcut boyutunu da teşhir etmemiz gerekiyor.

Socotra Takım Odasının bölgedeki önemine dönecek olursak bu bölgenin askeri önemini detaylandırmak gerekiyor. Bunu yaptığımız oranda bahsettiğimiz emperyalist emelleri de rahatlıkla görebiliriz.

Socotra takım odalarının stratejik öneminden bahsettik. Takım odaları Aden çıkışındaki görece olarak geniş bir deniz alanına ABD Al Kuri adasından Socotra ana adasına dek uzanmaktadır. Uluslararası transidin bu deniz yolu Yemen karasuları  içerisinde yer almaktadır. ABD’nin hedefi ise Yemen’den Somali kıyılarına dek Aden Körfezi deniz yolunun tümü hedeflemektir.  Socotra Amerika’nın en büyük deniz aşırı askeri tesisleri arasında yer alan Diega Garcia donanma üssünden üç bin kilometre uzaklıktadır.

 

Terörizm ile küresel mücadele safsatası ve işgal

ABD emperyalizmi 11 Eylül’ün ardından eline aldığı terörizmle küresel savaş  safsatasını halen elden bırakmamaktadır. Özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da

İslami Fundamentalist Hareketleri besleyip, bahane ederek işgaller gerçekleştirmeye devam etmektedir. Bugüne kadar mevcut bölge ve araştırmalara baktığımızda ABD’nin bölgedeki isyanları gözlemlediği ve buna paralel planlar hayata geçirdiği görülmektedir. Mısır Libya Suriye Bahreyn’in ardından Yemen’de de gerçekler ortaya çıkmıştır.

Yemen’de isyan öncesi yani 2 Ocak 2010’da Yemen başkanı Salih ve ABD merkez komutanlığı komutanı general David Petreus kapalı kapılar ardından bir görüşme gerçekleştirmişlerdir. Bu toplantı basın tarafından 253 No’lu North West uçuşuna yönelik olarak önlenen Detroit Christmos Bombalı saldırısına verilmiş bir yanıt olarak verildi. Ancak gerçek ABD’nin Yemen topraklarında El Kaide’ye dönük operasyonları ve drone ve füze kullanımı onaylamaktan ibaretti. Bununla birlikte Salih ve Petreus toplantısı ABD’nin Yemen’e saldırısını yeniden tanımlamak için olduğu ortaya çıktı. Bu toplantıda Abdullah Salih  ABD’ye Askeri üs kurulmasını onayladı. ABD’nin burada kuracağı askerin üssün El Kaide’ye karşı mücadele amacı güttüğü yalanı ortaya atıldı. Esas amaç ise bahsettiğimiz gibi emperyalizmin ekonomik imtiyazı doğrultusundadır.

2 Ocak günü  Salih ve Petrocus toplantısı öncesi general Petroeus Bağdat’taki bir basın konferansında Yemen’e verilecek güvenlik desteğinin yetmiş milyondan yüz elli milyar dolara çıkarıldığını ifade ederek, Yemen ile yapılarak  anlaşmanın sinyalini verdi. Bu  2006 yılından beri verilen askeri ekonomik desteğin on altı katına çıkarılması anlamına gelmektedir. 2 Ocak toplantısının ardından Yemen Balkanlar Kurulu Socotra askeri üs planına dahil olmak için Kuveyt Arap kalkınma fonundan 14 milyon dolarlık bir kredi almayı onayladı.

 

Socotra Rusya’nın hep gündeminde

Socotra takım odalarında kurulacak olan askeri üs kuşkusuz ABD emperyalizmin sömürü politikalarının bir parçasıyken bir yanı da Rusya’yı çevrelemekten ibarettir. Socotrada bir asker üs planı ABD’nin olduğu kadar Rusya’nın da gündemindedir. Sovyetler Birliği döneminde Yemen’de bir askeri üsten bahsedebiliriz. Öte yandan Güney yemen Sovyetlerin denetimindeydi. Ancak Sovyetlerin yıkılması ile birlikte bu alan kaybolmuştur. Bu tarihte 2009 yılına Socotra Rusya’nın gündeminde değildi. Ancak 2010 Socotra için Rusya ve Yemen arasında görüşmeler başladı.

Rusya bu görüşmesini özellikle Salih ve Petrocus görüşmesinde bir hafta sonra 9 Ocak günü gerçekleştirdi. Ancak Rusya’nın görüşmeleri ABD’nin görüşmeleri karşısında güçsüz kalmıştır. ABD ve Yemen arasında Socotra’ya dair yapılan anlaşma ülkedeki muhalif hareketler tarafından gündeme getirilmiştir. Salih konuya ilişkin bir açıklama yaparak amacın turizmi gerçekleştirmek olduğunu belirtmişse de El Haq gazetesi amacın sömürge ve talan olduğunu belgeleriyle ortaya koymuştur.

Ensarullah hareketine ait olana bu gazete ise belgeleri Rusya’dan almıştır. Rusya toplumsal muhalefeti destekleyerek ABD’nin önünü kesmeyi hedeflemiştir. Arap Baharı ile ABD’nin projesi dursa da bu projeyi hayata geçirmek için bölgesel müttefikler harekete geçirmiştir. Ancak Yemen’de iktidar Ensarullah halkın onayını da alınca ABD kontrolünde Suudi Arabistan gerçekleştirilen saldırı bir iktidardan çok halk kitlelerin dönük yapılmıştır. Socotra’nın ABD’nin  denetimine geçmesi Hint Okyanusunu askerileştirilmesi sürecinin bir parçasıdır. Bu ise ABD’nin mevcut yapısına yani Diego Garcia askeri üssünün Chogos takım odalarında oynadığı kilit rolü güçlendirmeyi içeriyor.

Rusya ve ABD’nin amacı bahsettiğimiz deniz aşırı suların kontrolünü sağlamaktan ibarettir. Yemen’deki direniş ise her ne kadar bahsettiğimiz emperyal imtiyazlar kapsamında desteklenmese de halkların direnişi özelliğini yitirmemektedir. Teşhir edilmesi gereken öncelikli olarak Rusya ve Ensarullah ilişkisi değildir.  Teşhir edilmesi gereken ABD- Sudi saldırganlığı, desteklenmesi gerek Yemen halkının direnişidir.

Dini ve İslami figürlere bakılmaksızın meselenin özüne vurgu yapmak önemlidir.

Bir ÖG okuru

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu