GüncelManşet

(İzlenim) Küçük Kürdistan’da HDP barajı aşınca…

Mersin, ülkenin batısında genel olarak “sahil” ve “emekli” şehri olarak bilinen, yaz mevsiminde yaka silkinen bir yerdir. Ancak Mersin’de yaşayanlar ve T. Kürdistanı bilir ki, tüm bu özelliklerinin ötesinde Mersin bir ucuz iş gücü cenneti, bir işçi havzasıdır ve de Batı ile T. Kürdistanı arasına sıkışmış kültüre sahiptir.

Bir yanda Toroslar’a bağlı köylerde ve merkezde MHP’nin o yoğun etkisi sizi buraya bir etiket yapıştırmaya zorlar; sonra Bahçelievler, Mezitli ve sahil şeridi (ki CHP 3 dönem art arda Büyükşehir Belediyesi’ni almış ve “sağolsun” diğer bölgelerle hiç ilgilenmese de tüm zaman ve enerjisini sahil şeridi üzerinde harcadığından burası pek güzeldir. Ve burada ranta açılan alanlar apayrı bir yazı konusudur) elit CHP’nin izlerini taşır; amma bir de Yeni Mahalle, Kurdali, Demirtaş ve ayrılmaz üçlü Çay-Çilek-Özgürlük’ü tanırsanız buraya Küçük Kürdistan demekten kendinizi alamazsınız.

Seçim günü ve sonuçlarını ben de bu Küçük Kürdistan’da yaşadım.

 

“La Erdogan Kurdün damarına bastın ogliim”

Çilek Mahallesi’nde saat henüz 08.00 iken sandıklar önünde insanlar sıra olmuşlardı bile. Oyunu kullanan okulun bahçesinde ve de hemen okulun karşısındaki parkta beklemeye başlamışlardı. 90’ını aşmış bir nine HDP’ye oy vermek için torunlarının kolunda geldi o sandığa…

Mahallede bir coşku vardı. Çocukluğumun bayram günlerini hatırladım adeta. İnsanlar çoluk çocuklarıyla geliyor ve sokaklar hem araç hem de insanlarla kaynıyordu. Hatta fırsatı değerlendirenler okul yakınındaki tanıdıklarına gidiyorlardı.

Ve oylama bitip de seçim yasağı kalktığında arabası olan arabasına binip konvoyu düzmeye başalamıştı bile. HDP, YPG, Kürdistan bayrakları evlerden alınmış, arabalar süslenmiş, tüm araçlardan son ses HDP seçim şarkıları çalınıyordu. Tüm yüzler gülüyor, “La Erdogan Kurdün damarına bastın ogliim” diyordu birileri.

Çilek halkı, kutlama yapmama yasağını biraz deldiyse de, yine de dikkati elden bırakmadı. Okulda oy sayımı bitip oy çuvalları dolmuşlara yerleştirilene kadar yüzlerce kişi ne okuldan ne okulun çevresinden ayrılmadı. Daha sonra araçlar alkış ve zılgıtlarla uğurlandı. Kitlenin bir kısmı hoşlanmasa da silah sesleri, sık sık atılan maytaplar, havai fişek gösterileri ve konvoylarla kutlamalara erken başladı.

Gecenin bir yarısına kadar sokaklarda kadınlar, çocuklar, yaşlılar gençler yollara dizilmişler; sloganlar, zılgıtlar yeri göğü inletiyordu.

 

“Aleviler HDP’ye bu kez inandı!”

Toroslar’a bağlı olmakla ve MHP’nin oy oranının yüksek olmasıyla beraber Alevi kitlesinin de yoğun olduğu Çağdaşkent’te de durum pek farklı değildi. HDP’nin oy oranlarının oldukça yüksek olduğu (arttığı) bölgede okul bahçesinde sayımların ardından giderken bir amcanın söylediği belki de süreci özetliyordu. “Aleviler HDP’ye bu kez inandı!

Bu seçim, birçok seçimden birçok yönüyle çok daha başka geçti. “Seni başkan yaptırmadık” diyen gururu; Amed’de sargılarıyla sandığa götüren, oy sayımları sırasında pencerelere tırmandıran, baskı-şiddet ve tehditlere rağmen müşahit olmaya devam ettiren o devrimci inadı selamlamamak, saygıyla önünde eğilmemek mümkün mü?

Evet, faşizm yıkılmadı, ki önümüzdeki günlerde özellikle Kürt halkına ve ona destek veren tüm devrimci güçlere karşı da ha da saldırganlaşacağı bugünden belli! Ama faşizm tokat yedi bu halktan, bu ülkenin devrimci, demokrat ve yurtsever dayanışmasından… Onuru, gururu, kimliği ezilen; sefalete, yoksulluğa itttiği bir kesimden…

En basitinden bu bile benim içime su serpti.

 

Bir ÖG okuru

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu