1 Mayıs’a günlere kala Partizan okurlarının çalışmaları devam ediyor. İstanbul’un her iki yakasında da sticker çalışmaları, gazete dağıtımları ve ev ziyaretleriyle okur kitlesiyle bulusarak çeşitli tartışmalar yürüten Partizan okurları, bu çalışmaların sonucunda dün (28 Nisan Pazar) İstanbul’un her iki yakasında piknik düzenledi.
Okurlar, seçimleri ve krizi tartıştı
Anadolu yakasında gerçekleşen piknikte Partizan okurları, güncel-politik duruma dair çeşitli tartışmalar yürüttü. Farklı semtlerden bir araya gelen kitle piknikte yürüttüğü ortak tartışmada, seçimlerin açığa çıkardığı sonuçları tartıştı. Derinleşen ekonomik krizle birlikte egemenlerin, siyasal krizinin derinleştiği, bunun seçim sonuçlarıyla birlikte daha fazla açığa çıktığı belirtildi. Egemen sınıfın her alanda bir sıkışma ve kriz yaşadığı, derinleşen krizlerini çözmek için daha fazla saldırdığı ancak bunun kendisini kurtarmadığı, daha fazla saldırganlaşmasının gerek Ortadoğu’daki savaşta, gerek emperyalistlerle kurduğu ilişkilerinde gerekse ülke içindeki yönetememe, siyasal ve ekonomik krizinde derinleşmeyi engellemediği dile getirildi.
Devletin işçi-emekçilerdeki ekonomik krizle birlikte artan yoksulluğa, pahalılığa karşı biriken öfkesinden içinde bulunduğu açmazlar içinde endişeli olduğu, bundan kaynaklı saldırganlığını daha fazla yüzeye çıkaracağının öngörülmesinin önemine dikkat çekildi.
“İşsizlik, hayat pahalılığı ve açlık grevleri 1 Mayıs alanına taşınmalı”
Tartışmalarda 1 Mayıs’a böylesi bir tabloda gidilirken başta kendimiz olmak üzere siyasal öznelerin parçalı ve dağınıklığa son verecek adımlarını hızlandırılması, dost güçlerle 1 Mayıs başta olmak üzere daha fazla bir araya gelerek açığa çıkacak öfkeye hazırlık yapılması gerekliliği öne çıkarıldı.
Bu 1 Mayıs’a devletin herhangi bir provokasyonuna karşı uyanık olunması ve miting alanının işçi sınıfının taleplerinin alana taşınması, yine miting alanının açlık grevi direnişlerinin gündemleştirmenin önemine dair vurgular yapıldı. Ekonomik krizle açığa çıkan yoksulluk, kıdem tazminatının gasp edilmesi gibi işçi sınıfının, emekçi kesimlerin taleplerine uygun ajitasyon propagandanın farklı biçimlerde alana taşımanın bu yıl oldukça önemli olduğu tartışıldı.
“Buluşma noktalarımızı sıklaştırmalıyız”
Yine tartışma başlıklarından biri olan 18 Mayıs’a dair bir tartışma yürütülerek, şimdiye dek yürütülen çalışmalara dair bir bilgilendirme yapıldı.
Tartışmaların önemli bir başlığı daha sık biraraya gelmenin, buluşma noktalarını artırarak bunu örgütlülüğünü büyütmenin aracı haline getirmenin önemi oldu. 18 Mayıs sürecinde ve farklı süreçlerde benzeri buluşmaların örgütlülükten beslendiğine, aynı şekilde orayı beslediğine karşılık güç ile kolektifi geliştirdiği dile getirilerek ortak tartışma sonlandırıldı.
