Dünya

Barcelona’da IŞİD Katliamı!

H.Merkezi: Barcelona’da dün (17 Ağustos) yerel saatle 17.05 civarında bir katliam gerçekleştirildi.

Bir minibüs, kentin en turistik yerlerinden La Rambla caddesinde kaldırıma çıkarak kalabalığın arasına girdi. Katalonya İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre, olayda 13 kişi hayatını kaybetti, 100’ün üzerinde kişi yaralandı. Polis, minibüs sürücüsünün saldırının ardından olay yerinden kaçtığını açıkladı. 

İlerleyen saatlerde Barcelona’nın güneyinde bulunan Cambrils kasabasında operasyon gerçekleştirildiği bildirildi. Katalonya polisi yaptığı açıklamada, “terörist saldırının failleri öldürüldü” ifadesini kullandı.

Polis sözcüsü, kentin 120 kilometre güneyindeki sahil kasabasında düzenlenen operasyonda 4 kişinin öldürüldüğünü duyurdu.

 

Saldırıyı IŞİD üstlendi

Barcelona’da en az 13 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı IŞİD üstlendi. Örgütün haber ajansı Amak üzerinden yapılan açıklamada, saldırının, “İslam Devleti askerleri” tarafından düzenlendiği” ve “ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Suriye ve Irak’ta düzenlediği saldırılara yanıt niteliğinde” olduğuna yer verildi.

 

“Yaralılardan 15’inin durumu ağır”

Katalonya Polis Müdürü Josep Lluís Trapero ve Katalonya İçişleri Bakanı Joaquim Forn, saldırının ardından düzenlenen basın toplantısında en az 100 kişinin yaralandığını, olayla ilişkili iki kişinin Ripoll ve Alcanar kasabalarında gözaltına alındığını aktardı.

Ancak gözaltına alınanlardan hiçbirinin kamyonet sürücüsü olmadığı belirtildi. Ayrıca kamyonet sürücüsünün silahlı olduğunun düşünülmediği ifade edildi. Ölü ve yaralı sayısının artabileceğini belirten yetkililer, yaralılardan 15’inin durumunun ağır olduğunu kaydetti.

barcelona saldiri 17 agustosTrapero ayrıca Çarşamba gecesi (16 Ağustos) Katalonya’nın Alcanar bölgesinde gerçekleşen, bir evin yıkılmasına ve bir kişinin hayatını kaybetmesine yol açan patlamanın bugün La Rambla’da gerçekleşen saldırı ile ilişkili olduğunu aktardı. Polis müdürü, patlamanın yaşandığı evde “bomba hazırlandığını” açıkladı.

İspanyol medyasına göre bugünkü saldırıyla ilişkili olarak gözaltına alınanlardan biri, Fas kökenli İspanya vatandaşı Driss Oukabir.

Barcelona merkezli La Vanguardia gazetesi de bir şüphelinin polisle girdiği çatışmada yaşamını yitirdiğini açıkladı. Yetkililer bu sürücünün İspanyol olduğunu ve La Rambla’daki saldırı ile ilişkisinin olmadığının düşünüldüğünü açıkladı.

La Rambla saldırısının ardından bir Ford Focus’un Diagonal caddesinde “dur” emrine uymayarak bir polise çarptığı ve polis kontrol noktasını geçtiği açıklanmıştı.

La Vanguardia gazetesinin iddiasına göre, Barcelona merkezinin 10 kilometre dışına kadar takip edilen arabaya Sant Just Desvern bölgesinde ulaşıldı, yaşanan çatışmada ardından şüpheli polis tarafından öldürüldü.

 

“İki saldırgan Türk restoranına girdi” iddiası

Barcelona polisi Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, kent merkezinde rehin durumda bulunan kimsenin olmadığını ve La Rambla bölgesinde bulunanların tahliye edildiğini duyurdu.

Reuters haber ajansı ise yerel bazı medya kuruluşlarına dayandırdığı haberinde olayın hemen ardından silahlı iki kişinin bir restorana girdiklerini bildirmişti. El Periodico da gazetesi attığı bir tweette, “La Boquería’ya yakın La Luna de Estambul adlı Türk restoranında rehineler var, burada saklanıyorlar” iddiasında bulunmuştu.

La Rambla yerel saat ile 23.40 civarında yayaların erişimine açıldı. Barcelona polisinden yapılan açıklamada, olayın kaza değil saldırı olduğu duyuruldu.Barcelona polisinin çevredekilere bölgeden uzak durmaları konusunda uyardığı belirtildi.

Katalonya polis güçlerine ait Twitter hesabından yapılan duyuruda, olayı “minibüslü bir şahsın Barcelona’daki La Rambla yolu üzerinde” gerçekleştirdiği, çok sayıda yaralı olduğu kaydedildi. Barcelona metrosunun bütün istasyonlarının kapatıldığı belirtildi.

 The Guardian gazetesinin İspanya muhabiri Giles Tremlett, silahlı kişilerin girdiği restoranın bulunduğu sokakta 10’a yakın restoran bulunduğunu ve yaklaşık 600 kişinin restoranlardan dışarı çıkamadığını söyledi.

İspanya polisinin, restorandaki rehineleri kurtarmak için saldırganlarla müzakereye başladığı bildirildi. Saldırı şüphelisi bir kişi polis tarafından gözaltına alındı. Kimliği açıklanmayan şüphelinin polis aracına götürüldüğü anların görüntüsü, sosyal medyada yayınlandı.

Öte yandan gazeteci David Palacios Rubio taksi şoförlerinin insanları güvenli bölgelere ücretsiz taşıdığını aktardı.

 

HDP Katliamı Kınadı

Halkların Demokratik Partisi Eş Başkanı Serpil Kemalbay, Barselona saldırısı ile ilgili bir açıklama yayınladı.  Kemalbay, yayınladığı açıklamada İspanya halklarının acılarını en içten duygularla paylaştıklarını dile getirdi.

barcelona saldiri 17 agustos 2IŞİD ve benzeri katliamcı yapıların dünyanın birçok ülkesinde bu kadar rahat eylemler yapabiliyor olmasında, bu yapılara ve zihniyete destek vermiş olan ve halen destek veren devletlerin çok büyük sorumluluğunun olduğuna dikkat çekilen açıklamada “Beyrut’tan Reyhanlı’ya, Suruç’tan Paris’e, Bağdat’tan Kobani’ye ve Rakka’ya, Tunus’tan Ankara’ya kadar çok geniş bir coğrafyada insanlık suçu işleyen IŞİD ve benzeri yapılara karşı mücadele edenlerle daha fazla dayanışma içinde olmamızın önemini bir kez daha vurguluyoruz” ifadelerine yer verildi.

 

İspanya Marksist Leninist Komünist PartisiTerörizm emperyalistlerin yarattığı istikrarsızlık ve savaşlardan beslenmektedir.” 

İspanya Marksist Leninist Komünist Partisi (PCE-ml) Barselona’daki saldırıyla ilgili açıklama yayımladı.

 Akıl dışı saldırıda yaşamını yitirenler ve aileleriyle dayanışma içinde olunacağı belirtilen açıklamada, saldırının ardından burjuvazinin ‘teröre karşı birlik’ çağrıları yapmasına dikkat çekilerek, kendi antidemokratik pratikleri ve gelişmelerdeki sorumlulukları konusunda suskun kalan Avrupa hükümetlerinin demokratik değerleri koruma çağrısı yapmalarındaki iki yüzlü tutum eleştirildi.

İspanya hükümetinin ve ordusunun da suç ortağı olduğu ve Ortadoğu ülkelerini istikrarsızlaştıran savaş ve saldırıların terörü beslediğine dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

 

Avrupa Hükümetlerinin İkiyüzlülüğü

“Şu ana kadar Britanya, Fransa, Avrupa Birliği’nde masum yurttaşlara yönelik saldırılar bu ülkelerin hükümetler tarafından polisiye önlemlerin artırılması, demokratik özgürlüklerin kısıtlanması ve toplumun militaristleşmesi için kullanıldı: Bir sonraki proje ise Avrupa ordusunun kurulması, askeri harcamaların artırılması, NATO’nun güçlendirilmesi ve askeri operasyonlarının Avrupa kıtasının ötesine taşınması.

Bunlar gibi tüm diğer planlar için terörizme karşı mücadele gerekçesi kullanılıyor.

Bu bildiriyi yazdığımız dakikalarda, İspanya hükümeti anti-terörist alarm seviyesini yükseltmekten bahsediyordu. Fakat biliyorlar ki bu önlemlerin hiçbiri -bugün Barselona’da olduğu gibi 2004 yılında Madrid’de işe giden ya da sadece bir ağustos günü ailesiyle kentte dolaşanların başına geldiği gibi- emekçi halkın günlük yaşamının güvence altına almayacak. 

Biliyorlar ki bu tür vahşi ve ayrım yapmayan eylemler için çok büyük bir lojistik gerekmemektedir.”

 

Terörü Besleyen Emperyalist Saldırılardır

“Tüm bunların üzerinde, biliyorlar ve susuyorlar ki, terörizm emperyalistlerin yarattığı istikrarsızlık ve savaşlardan beslenmektedir.

2011 yılında NATO güçleri (Bugün Podemos yöneticisi olan Atlantikçi José Julio Rodríguez o zaman İspanya ordusu güçlerine liderlik barcelona saldiri minibusediyordu) tarafından saldırılarak parçalanan Libya karşısında susuyorlar; halkının süper güçlerin dayattığı bir savaşın katastrofik sonuçlarına hâlâ katlanmak zorunda bırakıldığı Suriye; İspanyol silahlarının alıcısı ve cihatçıların destekçisi Suudi Arabistan’ın bombaladığı Yemen; NATO’cu Borbon krallığının (İspanya Krallığı) suç ortağı Amerikan dronlarının sürekli saldırarak sayısız sivili öldürdüğü Afganistan ve  fanatiklerin iddialarına gerekçe yaratan diğer terör merkezleri karşısında susuyorlar”

 

İspanya Halkı Neden Hedef Oldu?

“Biliyorlar -ve yine susuyorlar- ki ülkemizin bu savaş dinamiğine aktif olarak katılması, NATO’ya bağlılığı, toprağımızdaki yabancı askeri üsler ve birliklerin varlığı, İspanya ordusunun Amerika ve Avrupa emperyalizminin politikaları tarafından karıştırılan Afganistan, Libya ve diğer çatışma bölgelerinin doğrudan içinde olması bizleri bu fanatiklerin hedefi haline getirmiştir, kentlerimizi, halklarımızı; emekçileri ve ailelerini terörizmin doğrudan hedeflerine haline dönüştürmüştür. 

Ya Sosyalizm Ya Barbarlık!

“Hayır; bu akıl dışı dinamik nedenleri ortadan kaldırılmadan sona ermeyecek. Bu nedenle, bugün emperyalizme ve onun savaşlarına karşı barış için, emekçilerin ve halkların kardeşliği için mücadele sözümüzü yineliyoruz.

Bu nedenle bugün, bir kez daha, halkımızı saran güvensizlik ve korkunun nedenleri konusunda yalan söyleyenleri sorumlu tutuyoruz.

Bu nedenle bugün, 2004’te ve yüzyıl önce de olduğu gibi, tekrar ediyoruz: adaletsizliğe, korkuya ve ölüme karşı: Ya sosyalizm ya barbarlık!

   

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu