İstanbul: Dün(17Aralık) İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünde polis ve ÖGB işbirliği ile öğrencilerin okuma hakkının ellerinden alınmasını, İŞİD taraftarlarının saldırısına rağmen okuldan uzaklaştırma ve soruşturma açılmasına değinen bir basın açıklaması gerçekleştirilmişti.
Bugün (18Aralık) ise Vezneciler meydanında saat 13:00’da tekrar bir araya gelen öğrencilere HDP milletvekili olan Sabahat Tuncel’de eşlik etti. Vezneciler meydanından İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi önüne “Beyazıt Faşizme Mezar olacak”, “Göz Altılar Tutuklamalar Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “Üniversiteler Bizimdir Bizimle Özgürleşecek”, sloganlar eşliğinde yürüyüş başladı. Ardından 150 soruşturmanın açılmasına, uzaklaştırmaların yapıldığına, eğitim haklarının gasp edilişlerine yönelik basın açıklamasına başlayan öğrenciler; “Üniversitelerde öğrencilere yönelik baskılar, polis-ÖGB-faşist gruplar üçgeninde sistematik biçimde gerçekleşen saldırılar bugün had safhaya ulaşmıştır” diye başladı. Ardından açılan soruşturmalar ve verilen çeşitli disiplin cezalarıyla bu saldırılar pekiştirilmekte, üniversite yönetimleri var gücüyle üniversitelerimizde söz söylememizi kendimizi ifade etmemizi engellemeye çalışmaktadır. İstanbul Üniversitesi ne bir polis okulu, ne İŞİD çetelerinin el kol sallayarak girecekleri bir 
alan ne de okul okul yönetiminin keyfi soruşturmalar ve cezalarla bizleri sindirebileceği bir yerdir, dedi. Son olarak ise Üniversiteler bizimdir! Baskılar, gözaltılar, soruşturmalar bizi yıldıramaz diyerek noktaladılar. Basın açıklamasının ardından Sabahat Tuncel ise “Öğrencilere yapılan bu haksız soruşturmaların, polisin, faşist güçlerin okul içerisindeki disiplin suçlarının kınanması gerektiğini ve bu yüzden de öğrencilerin okumasını engelleyecek faktörlerin yerinde olmadığını belirtti”. Çok alışık olduğumuz bu tür baskıların ise bizleri hiçbir zaman yıldırmayacağını aksine var olan tüm gücümüz ile sesimiz ile hakkımızı arayacağımızı belirtmek istiyoruz, ve bir an önce engellenen okuma haklarının durdurulmasını öğrencilerin en demokratik bir şekilde haklarını savunacaklarını durdurmayacaklarını da herkes bilsin diyerek sözlerini sonlandırdı. Ardından basın açıklaması son buldu.
