H.Merkezi: Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın direnişin 191’ncı, açlık grevinin 71’inci gününde.
Direnişçiler dün (17 Mayıs) kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bir açıklama gerçekleştirdi. İnsan Hakları Anıtı önünde düzenlenen açıklama öncesinde polis anıt önündeki çiçeklere l koydu. Polisin bu tutumuna tepki olarak, “Ağaca, suya, toprağa, çiçeklere olan düşmanlığa gıcığım” yazılı pankart asıldı. Öğlen saatlerinde Yüksel Caddesi’ne gelen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, kötüye giden sağlık durumları nedeniyle, kendilerini iyi hissetmedikleri için açıklamaya katılamadı.
Açlık grevine destek amacıyla direniş alanında bulunan Mehmet Dursulu yaptığı konuşmada, “190 gündür buradayız AKP faşizminin yarattığı bu tekçi, faşist, baskıcı zihniyeti teşhir etmek için buradayız ve kazanana kadar da burada olacağız” dedi.
KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerinden biri olan Dursulu, polislerin 2 gün önceki müdahalesinde dişinin kırıldığını söyleyerek şöyle devam etti:“Bu saldırılar ancak bizim bedenimize zarar verebilir, irademize, kararlılığımıza hiçbir şekildi zarar veremez”
Ateş Yakana Gözaltı
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın direniş alanı Yüksel Caddesi’ne polis gece saatlerinde bir kez daha saldırdı. Gece ısınmak için yakılan ateşi gerekçe gösteren polis, valilik kararı ile ateşin söndürülmesini istedi. Polis saldırı sırasında İnsan Hakları Anıtı önünde bulunan ve direnişin sembolü hale gelen çiçekleri de yaktı.
Gözaltında olan direnişin simge isimlerinden Veli Saçılık, twitter hesabından gözaltılara tepki gösterdi. Dün “AKP üyesiyim, HDP’yi yaktım” diyen ama mahkeme tarafından tutuklanmayan şahsın haberini hatırlatan Saçılık, “Yüksel Caddesinde küçük bir teneke içinde ısınmak için ateş yaktık halen gözaltındayız. Taktir kamuoyunun” ifadesini kullandı.
Öte yandan gözaltına alınanlar arasında açlık grevinde olan Semih Özakça’nın eşi Esra Özakça’da bulunuyor. Polisin üst üste 4 kez saldırısına rağmen dağılmayan 18 kişi işkence yapılarak gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlar bugün öğlen saatlerinde serbest bırakıldı.
“Yemek yiyeceğiz. Zıkkım olsun!”
Sabah saatlerinde yeniden Yüksel Caddesi’ne gelen dayanışma grupları, oturma eylemine devam ediyor.
Yüksel Caddesi’nde gece sabaha kadar süren eyleme destek için gelenleri her gece darp ederek gözaltına alan polisin tutumunu eleştiren şair Ataol Behramoğlu, “Görevli arkadaşlara şunu soruyorum, sizin mesleğinizden görevden alınan insanların acaba kaç tanesi bunu hak etmiştir, suçludur? Daha insan olmaya bana göre gayret edin” dedi.
Yüksel Caddesi’nde bulunmaktan dolayı hem üzüntü hem utanç duyduğunu belirten Behramoğlu, “Yemek yedik buraya geldik çekip gideceğiz ve yine yemek yiyeceğiz. Zıkkım olsun! Utanıyorum burada tok olarak 71 gündür açlık grevinde olan arkadaşlarımın yanında konuşmaktan” sözlerinin ardından Sivas katliamı sonrası kaleme aldığı “Yangın Yeri” şiirini Özakça ve Gülmen için okudu.
“İşkence yapmak görev olamaz”
Polisin gece saatlerinde alanda bekleyenleri ateş yaktıkları gerekçesiyle gözaltına aldığını belirten öğretmen Acun Karadağ, gözaltına alınan kişilere kabahatler kanundan ceza kesildiğini söyledi. Polislerin gözaltına alınanları keyfi olarak saatlerce gözaltında tuttuğunu belirten Karadağ, “Soruyorum buradan sokağa çöp atan işkenceyle gözaltına mı alınıyor? Bu da kabahat. Herhangi bir yeri usulen işgal etmiş bir işportacı işkenceyle gözaltına mı alınıyor? Amirlerinize, polis olduysak sizin polisiniz değil halkın polisi olduk deyin. İnsan dövmek, işkence yapmak görev olamaz” dedi.
