İstanbul: İstanbul Tabip Odası(İTO), bugün (25 Eylül) Gezi İsyanı’nda polisin saldırısı sonucu yaralananlara yaptıkları müdahale nedeniyle haklarında dava açılan hekimler için İTO binasında basın toplantısı düzenledi.
TC Sağlık Bakanlığı’nın talebiyle TTB Ankara Tabip Odası ve Hatay Tabip Odası’nın Onur Kurullarının görevden alınması ve yeniden kongre yapılarak yönetimlerin değiştirilmesini için davalardan ilkinin 30 Eylül günü Ankara’da görülecek olması sebebiyle yapılan basın toplantısına İTO önceki dönem genel sekreteri Dr.Ali Çerkezoğlu, İTO başkanı Prof. Dr.Selçuk Erez ve İTO genel sekreteri Prof. Dr.Samet Mengüç katıldı.
Basın açıklamasını Prof. Dr. Selçuk Erez yaptı. Erez, Gezi İsyanı’nda hekimlerin insan hakları ihlallerinin engellenmesi, ve acil ilk yardım sağlık talebinin karşılanmasında elinden gelen çabayı gösterdiğini belirterek; odaların, izinsiz sağlık hizmeti sunmak-revir kurmak-hastalara ilk yardım hizmeti sağladığı için haklarında dava açıldığını ifade etti.
Erez, “Biz bu olaylarda hangi koşulda olursa olsun, hangi bahaneyle üstümüze varılırsa varılsın biz önce insanlığımızın, vicdanımızın, sonra da iç ve uluslar arası hukukun bize yüklediği sorumluluktan ayrılmamaya çalıştık; hekimliğin evrensel kuralı olan “önce insan sağlığı!” ilkesine göre hareket ettik. Bundan sonra da –emin olun- başka türlü davranmayacağız!” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
“Hastalara yardım eden hekimleri yargılamak bu ülkenin tarihine düşmüş kara bir lekedir”
Erez’in ardından Dr. Ali Çerkezoğlu söz alarak suç işlemiş gibi görünen Tabip Odaları’nın en demokrat alanlar olduğunu belirterek, Gezi sürecinde yaralıları tedavi etmekten duydukları gururu demokratik işletilişinde de duyduklarını açıkladı. “TTB’nin yönetimini mahkeme kararı ile değiştirmeye çalışanları kınıyoruz” diyen Çerkezoğlu, hangi parti, din-dil-ırk’tan olursa olsun yaralılara yardım etmeye devam edeceklerini dile getirdi. Çerkezoğlu “Hastalara yardım eden hekimleri yargılamak bu ülkenin tarihine düşmüş kara bir lekedir” diyerek sözlerine son verdi.
Prof. Dr. Samet Mengüç ise “Bu dava siyasi bir davadır” diyerek kendilerine yöneltilen suçlamaya dair açıklama yaptı. Hekim olarak olağanüstü durumlarda yardım etmek gibi bir görevlerinin olduğunu hatırlatan Mengüç, “2500 yıllık hekimlik geleneği bunu dayatır” dedi.
Mengüç’ün “Biz her zaman, her koşulda hekimlik görevimizi yapacağız” sözlerinin ardından basın toplantısı sona erdi.
