Güncel

İHD İstanbul Şubesi’nden açlık grevleri için basın açıklaması

İHD İstanbul Şubesi devam eden açlık grevi ve ölüm oruçlarına dair Beşiktaş Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi

İstanbul: İnsan Hakları Derneği(İHD) İstanbul Şubesi PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı devam eden açlık grevleri ve ölüm oruçlarına karşı devleti adım atmaya çağırarak Beşiktaş’ta bulunan Barbaros Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.

‘Mahpusların ölüm riski var’

İHD tarafından gerçekleştirilen açıklama sırasında meydan ve çevresi yoğun polis ablukası altına alındı. Basın açıklamasını İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu. HDP Colemerg milletvekili Leyla Güven tarafından başlatılan, binlerce tutsakla tutsağın devam ettirdiği ve 30’u aşkın tutsağın da ölüm orucunda olduğu eylemlere dair “Yaşama ses ver, Hapishanelerde Ölümler Olmasın” diyen Yoleri şu ifadeleri kullandı;

“Sürecin uzaması; 20 kiloya varan kilo kayıpları ile, kalp, tansiyon, şeker, mide rahatsızlıkları, yoğun kas ve eklem ağrıları, uyuyamama, uzun süren ishal ve kanamalarla birleşerek mahpusları ayağa kalkamaz hale getirmiştir. Fiziki sorunların dışında pek çok mahpus görme ve işitme problemleri, denge sorunları, unutkanlık yaşamaktadır. Günlerin uzaması mahpusların sıvı almasında da zorluklar ortaya çıkarmış, yeterince sıvı alamayan mahpuslar ile ölüm orucunda bulunanların her an ölüm riski ortaya çıkmıştır”

 

‘3 bin mahpusun yaşam hakkı pazarlık edilemez’

Devletin kendi yasalarına uymasının açlık grevindeki 3000 tutsağın hayatı anlamına geldiğini kaydeden Yoleri, tutsakların yaşam hakkının korunması için tecrit işkencesine son verilmesi gerektiğini vurguladı. Yoleri;

“Devlet anayasal ve yasal hakların gaspı anlamına gelen bu uygulamayı, insan ve mahpus hakları yanında hukukun üstünlüğü adına derhal sonlandırmak zorundadır. Bu kolay, insani, hukuki çözüm yerine maalesef dolambaçlı yöntemler kullanılmakta, 3 bin mahpusun yaşam hakkı pazarlık konusu edilmektedir”

‘Sessiz kalan herkes kendini sorgulamalıdır’

Abdullah Öcalan’ın avukatlarının 2 Mayıs’ta kendisi ile görüştüğünü ve bu görüşme sonrasında Kürt halkının seçim tavrı üzerine sürdürülen tartışmaların neyin pazarlığı olduğunu soran Yoleri “12 Mayıs’ta yayınlanan bir gazete haberine göre MİT başkanı Hakan Fidan’ın Abdullah Öcalan ile görüşmesi, Avrupa İşkenceyi ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele ve Cezayı Önleme Komitesi (CPT) nin İmralı Hapishanesini ziyaret ettiği açıklaması, 16 Mayıs günü Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün İmralı hapishanesinde uygulanan tecride ilişkin “görüşme yasağına ilişkin kararlar kaldırıldı ve görüşme imkânı getirildi” açıklamasına rağmen ne avukatların ne de ailenin görüşme taleplerinin halen kabul edilmemesi bu pazarlığın parçası mıdır?” ifadelerini kullandı.

Tutsakların yaşamlarının hiçbir şekilde pazarlık konusu yapılamayacağını vurgulayan Yoleri, tutsak ailelerinin hapishane önlerinde maruz kaldığı işkenceleri de hatırlattı. Yoleri annelere yapılan bu muameleler karşısında sessiz kalan, toplumun tüm kesimlerinin kendisini sorgulaması gerektiğini belirtti.

Tutsaklar üzerinde kalıcı hasarlar kalmadan devlete adım atma çağrısında bulunan Yoleri “Ülkeyi yönetenlerin hukuka ve yasalarına uyması gerektiğine inanan vicdan sahibi herkesi mahpusların yaşam hakkını korumak için mahpuslara ses olmaya çağırıyoruz” diyerek açıklamasını sonlandırdı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu