Güncel

Çok sayıda kentte kayıpların akıbeti soruldu

Diyarbakır, Batman ve İzmir’deki “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemlerinde, katledilen Cemal Kavak’ın failleri, gözaltında kaybedilen Kadri Yılmaz ve kayıp Ermenilerin ise akıbeti soruldu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınları Diyarbakır, batman ve İzmir’de her hafta düzenledikleri “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemlerinde kaybedilen Cemal Kavak ve Kadri Yılmaz ile kayıp Ermenilerin akıbetini sordu.

Diyarbakır

İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 742’nci haftasında Rezan (Bağlar) ilçesi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Bu haftaki eylemde, 1996’da kaybettirilen Cemal Kavak’ın akıbeti soruldu.

Eylemde ilk olarak İHD Genel Başkanı Eren Keskin konuştu. Keskin, “Yaşadığımız coğrafya, bir mezarsız ölüler coğrafyasıdır” diyerek, Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönemde kayıp yakınlarına söz verdiğini ancak bu sözünü yerine getirmediğini hatırlattı. Keskin, İstanbul’da Galatasaray Meydanı’nda her hafta kayıp yakınlarının gözaltına alındığına dikkat çekerek, “Kayıplar yeni değil Cumhuriyet tarihinden bu yana bir İttihat ve Terakki politikaların soncudur. Gözaltında kaybetme bir devlet politikası sonucudur. Türkiye, zorla kaybettirmeye karşı sözleşmeyi imzalamıyor. Eğer imzalarsa, zaman aşımı ortadan kalkacak. Kaybedilenlerin dosyaları savcılıkta, 20 yıl sonra zaman aşımı uygulanıyor ve dosyalar kapatılıyor. Bizler buna karşı ve kaybettirilenlerin akıbeti açıklanıncaya kadar alanlarda olacağız” ifadelerini kaydetti.

Keskin’in konuşmasının ardından Büro Emekçileri Sendikası (BES) Amed Şube Kadın Sekreteri Güneş Özel, Cemal Kavak’ın hikayesini okudu.

Açıklama oturma eylemiyle son buldu.

Batman 

Batman’da kayıp yakınları ve İHD Şubesi üyeleri, eylemlerinin 578’inci haftasında Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde toplandı. “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” yazılı pankart ile kayıpların fotoğrafının açıldığı eylemde, bu hafta 1994 Nisan ayında gözaltına alındıktan sonra, kendisinden bir daha haber alınamayan Kadri Yılmaz’ın akıbetini soruldu.

Kayıp hikayesi İHD Şube Yöneticisi Hüseyin Elçi tarafından okundu. Ailenin anlatımlarına değinen Tangüner, “Kadri Yılmaz, Diyarbakır’da ikamet etmekteydi. 1994 yılının Nisan ayında bir akrabasının düğününe katılmıştı. Bağlar semtinde yapılan bu düğüne polisler baskın yaparak Kadri’yi, kardeşini ve düğün alayından 3 kişiyi gözaltına alır. Bir gün sonra, Kadri’nin kardeşi dâhil 4 kişi serbest bırakılır. Aile, yüzlerce kişinin gözü önünde gözaltına alıp bırakılmayan Kadri Yılmaz için resmî kurumlara başvuruda bulunur ama sonuç alamaz. Olaydan 8 gün sonra aile, Lice’de oturan tanıdıkları aracılığıyla askerler tarafından 3 cesedin camiye getirildiğini, askeri kışla olarak kullanılan Yatılı İlköğretim Bölge Okulu önündeki alanda açılan bir çukura gömüldüklerini öğrenir. Aile, camideki cesetlere ait elbise parçalarından birinin Kadri’ye ait olduğunu teşhis eder ancak, ceset aileye verilmez. Kadri Yılmaz hala kayıp ve cesedine ulaşılmış değil” şeklinde konuştu.

Açıklama oturma eylemi ile sona erdi.

İzmir

İHD İzmir Şubesi, 2 hafta bir düzenlediği “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemini Konak Eski Sümerbank önünde yaptı. Eylemde, “Kayıplar vicdandır sahip çık” ve “Failler belli kayıplar nerede” pankartları açıldı. Bu hafta yapılan açıklamada, gözaltında kaybedilen Ermenilerin akıbeti soruldu. Açıklamayı  İHD İzmir Şube Yöneticisi avukat Ali Aydın yaptı.

24 Nisan 1915 tarihinde evlerinden gözaltına alınıp bir daha geri dönemeyen İstanbullu Ermeni aydınlarını anmak için biraya geldiklerini söyleyen Aydın, gözaltında kaybetmenin tarihi 108 yıl önce bu topraklarda başladığını vurguladı. Aydın, “İttihat ve Terakki hükümetinin İçişleri Bakanı Talat Bey’in emriyle İstanbul’da 250 Ermeni evlerinden gözaltına alındı. Tutuklanacak Ermenilerin listesi aylar öncesinde Siyasi Şube Müdürü Mustafa Reşat Bey yönetiminde hazırlandı. Operasyonu İstanbul Emniyet Müdürü Bedri Bey yönetti” dedi.

Devleti yönetenlere seslenen Aydın,  inkar etmenin en kapsamlı insan hakları ihlali olduğunu söyledi. Aydın’ın konuşmasında, “İnkar suçun devamıdır. İnkara son verin. 108 yıldır insanlığın vicdanında kanayan bu yaranın sarılabilmesi için devleti ve toplumu, İstanbul’da gözaltına alınarak kaybedilen Ermeni aydınlar gerçeği ile yüzleşmeye çağırıyoruz. Biz insan hakları savunucuları olarak bir kere daha sesleniyoruz: Sizleri unutmadık, unutmayacağız” ifadeleri yer aldı.

Açıklama, 5 dakikalık oturma eyleminin ardından son buldu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu