Güncel

Cumartesi Anneleri 627’inci kez bir araya geldi

İstanbul: Cumartesi Anneleri 627’inci kez Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelerek Talat Türkoğlu’nun kaybedilişinin 21’inci, Sabahattin Ali’nin 46. yılında katillerinin yargılanmasını istedi.

Eylemde ilk sözü faili meçhul Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır aldı. Devletin gözaltında katlettiği insanlar için Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelmeye devam ettiklerini ifade, eden Kırbayır, “mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

İki hafta sonra, 16 Nisan’da Başkanlık Anayasası’nın oylanacağını hatırlatan CHP

Milletvekili Hilmi Yarayıcı, “Eğer bu iktidar gerçekten samimi olsaydı bu paketi, Meclis’ten yangından mal kaçırır gibi geçirmezdi, 627 haftadır buradan yükseltilen talebi görmemezlikten gelmezdi, Sur’da, Cizre’de insanları katletmez, barış diyen akademisyenleri ihraç etmezdi. Eğer samimi olsaydı bu iktidarı barış elçisi Tahir Elçi’yi katledenleri bulur ve cezalandırırdı” dedi.

Anayasa’nın kabul edilmesi durumunda adaletsizliğin yasalaştırılacağını söyleyen Yarayıcı, herkesi adaletsizliğe “Hayır” demeye çağırdı. Yarayıcı, Sabattin Ali’nin anısına “Benim meskenim dağlardır” ezgisinin söyledi.

“Kayıplarımızın akıbeti açıklanmadan daha iyi bir yaşam gelmeyecek”

Gözaltında kaybedilen Talat Türkoğlu’nun kardeşi Münibe Türkoğlu Yeprem de söz alarak şunları söyledi: “Acılara insanca yaklaşmamız için onu yaşamamız gerekmez. Talat’ın direnme gücünü kıramadılar, düşüncesinden dolayı öldürdüler. Hala haber yok; neden, niçin, kim soruları havada uçuşuyor. Kayıplarımızın akıbeti açıklanmadan ve sonuçlandırılmadan daha iyi bir ülke daha iyi bir yaşam gelmeyecek.”

İktidara, “Bu ayıba son verin” diye seslenen Yeprem, şöyle devam etti: “Çünkü siz devlet adına yaptınız. Açıklayın. Hukuk işletin.”

Toplumun gerçekleri öğrenme hakkı olduğunu vurgulayan Yeprem, suçluların ve suç ortaklarının yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmasını istedi. “Devlete göre her şey bitti, bizim için bitmedi” diyen Yeprem, katillerin yarılandığı günleri görmek için mücadele edeceklerini söyledi.

“Talat Türkoğlu için hakikat ve adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz”

Talat Türkoğlu’nun avukatı Gülizar Tuncer, dünyanın pek çok ülkesinde gözaltında kaybetmenin muhalifleri yok etmeye yönelik bir devlet politikası olarak işletildiğini kaydetti. Verilen mücadele sonucu birçok ülkede bu suçu işleyen devlet yetkililerinin cezalandırıldığını hatırlatan Tuncer, “Ancak Türkiye hala bunu insanlığa karşı suç olarak görmediği ve bu politikayı sürdürdüğü için suçlarıyla yüzleşmiyor, hesap vermiyor” diye kaydetti. Türkoğlu dosyasının da birçok dosya gibi zamanaşımı ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Avukat Tuncer, adaletin sağlanması için verilen mücadelenin önemli olduğunu kaydetti.

Haftanın açıklamasını okuyan Leyla Havva Kaya, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakanı Mesut Yılmaz, İçişleri Bakanı Ülkü Güney, Adalet Bakanı Mehmet Ağar, Mit Müsteşarı Sönmez Köksal, Emniyet Genel Müdürü Cemil Serhadlı, İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, İstanbul Valisi Rıdvan Yenişen, Edirne Emniyet Müdürü Ömer Tüzel, Edirne Valileri Koru Ergin ile Mehmet Cansever’in Türkoğlu’nun yaşam hakkına yönelen gerçek ve yakın tehlikenin varlığından haberdar olmalarına rağmen, bunu önleme görevini yerine getirmediğini kaydetti.

Kaya, Kasım Açık’ın ifadelerinde Talat Türkoğlu’nun kaybedilmesinde adı geçen Komiser Mustafa Karagöz, Ersan ve Ahmet isimli polislerin, JİTEM mensupları Mahmut Yıldırım, Murat Demir ve Murat İpek’in de 21 yıldır yargıdan kaçırıldığını hatırlattı. Hakikat açığa çıkıncaya kadar, bu suçun failleri ve sorumluları adil bir yargı önünde hesap verinceye kadar mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulayan Kaya, “Talat Türkoğlu için hakikat ve adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu