H. Merkezi: Cumartesi Anneleri 660. haftasında gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in akıbetini sordu.
660 haftadır Galatasaray Meydanı’nda buluşan Cumartesi Anneleri kayıp yakınlarını aramaya, faillerini açıklanması için adalet istemeye devam ediyor. 660. haftasında Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nda, gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in akıbeti sordu.
Cumartesi Anneleri, 80.yılında Seyit Rıza’yı ve arkadaşlarının cenazelerinin ailelerine teslim edilmesini isteyerek, “80. yılında Seyit Rıza ve arkadaşlarının devlet arşivlerine hapsedilmesin! Naaşları ailelerine verilsin” dedi.
“Bu hesabı devletten soracağım”
İlk olarak söz alan Fehmi Tosun’un kardeşi Kıymet Tosun, “Abimi Türkiye metropolünün tam ortasında istanbul’da gözaltına alındı. Kaybedildi” dedi. Devlettin Fehmi Tosun’un katillerini bulmasını ve cezalandırmasını istediğini belirten Tosun, “Bu hesabı devletten soracağım” dedi.
“Bu meydanı büyütürseniz bu ülkede herkes için hukuk ve adaleti inşa edebiliriz”
Hayrettin Eren’in ailesi adına konuşan İkbal Eren, tıpkı bugünkü gibi 80’li yıllarda da hak arayabilmenin mümkün olmadığını söyledi. Hayrettin ile ilgili bütün hukuksal girişimlerinin sonuçsuz kaldığına vurgu yapan Eren, Hayrettin’in gaip olarak ilan edildiğine dikkat çekti. Eren, gözaltında kaybederek insanlık suçu işlendiğini söyleyerek, “Sevdiklerimiz için adalet ve hak aramaya devam ediyoruz” dedi. Eren, “Bizimle birlikte ‘Failler belli, kayıplar nerede?’ demek için bu meydanı büyütürseniz bu ülkede herkes için hukuk ve adaleti inşa edebiliriz” dedi.
Hayrettin Eren’in akıbeti açıklansın
Hayrettin Eren’in kardeşi Faruk Eren, 37 yıldır adalet arayışlarının sürdüğünü belirterek, 1995’ten beri Galatasaray Meydanı’nda olduklarını söyledi. Eren, Hayrettin Eren’in akıbetinin açıklanmasını istedi.
Unutmayı dayatanlara karşı; “12 Eylül’ü unutmadık, Hayrettin Eren’i unutmadık”
Hayrettin’in ablası Cemile Eren’de söz aldı. Haftanın basın açıklamasını Hayrettin Eren’in yeğeni Setenay Yarıcı okudu. Yarıcı, 660 haftadır ısrarla yargı bağımsızlığı ile demokrasi arasındaki ayrılmaz bağa dikkat çektiklerini söyleyerek, “Yargının bir görevi adaleti sağlamak ise, diğer görevi de demokrasinin değerlerini korumaktır” dedi. Yarıcı, başta Kenan Evren olmak üzere 12 Eylül cuntacılarının ve destekçilerinin Hayrettin Eren’in kaybedilmesinin sorumluları olduğunu söyleyerek, Hayrettin Eren’i kaybedenleri koruyan tüm iktidarların bu suçun ortağı olduğunu belirtti. Yarıcı, “12 Eylül darbecilerini koruyanlara karşı, 12 Eylül’ü güncelleyenlere karşı, bize unutmayı dayatanlara karşı ‘12 Eylül’ü unutmadık! Hayrettin Eren’i unutmadık’ diyoruz” dedi.
