GüncelManşet

Devletin savaşı işsizliği de artırıyor

TÜİK verilerine göre Aralık ayı işsizlik oranı %10,8’e yükseldi. TC devletinin yarattığı bu ortamda işsizlik oranının yüksek olmasına şaşırmamak gerekir.

Bu oranlar Türkiye’de sürekli olarak işçilerin hareketliliği ile birlikte işçi sınıfına yönelik artan baskı ve işten çıkarmanın bir sonucudur. Son zamanlara baktığımızda patronların toplu halde işçileri işten çıkardıklarını, buna karşı çoğu yerde işçilerin grev ve direnişler örgütlediğini görüyoruz. Bu direnişler kazanımla sonuçlansa dahi yani işe geri alınsa da patronların sistematik olarak işçileri üçer-beşer işten çıkardığına şahit oluyoruz.

Son zamanlarda asgari ücretin artışıyla da beraber işsizlik oranının yükseldiği görülmüştür. Patronlar, yine kârdan en ufak dahi zarar etmek istememekte işçi çıkararak diğer işçilere de işten atılan arkadaşlarının da yükünü yükleyerek daha fazla sömürmektedir.

 

T.C’nin savaşı, göç ve işsizlik

Bununla birlikte son süreçteki TC devletinin haksız savaşı işsizliğin artmasında en büyük paya sahiptir. Devlet, T. Kürdistanı’nda faşist abluka ve katliamlarla birlikte topyekûn bir savaş ve imha politikası izlemektedir. Bununla birlikte T. Kürdistanı’nın bazı yerlerde insanlar bırakalım işlerini yapmalarını aylarca sokağa dahi çıkamadıkları zamanlar oluyor. TC devletinin yakıp yıktığı evler, binalar, iş yerleri ile birlikte oradaki insanlara yaşama hakkı dahi tanınmıyor. Ve TC’nin bu kirli savaşı ile beraber T. Kürdistanı’nda muazzam bir halk direnişi olduğunu da gözden kaçırmamak lazım. Tüm bu faşist abluka ve saldırılara karşı insanlığı, yaşamı, özyönetimi savunan destansı bir halk direnişi verilmektedir.

TC’nin bu haksız savaşıyla beraber insanlar göçe zorlanmıştır. Yüz binlerce insan yaşamak için veya evi barkı yıkılmış olduğu için evinden yurdundan göç etmek zorunda kaldı. İnsanlar işlerini, güçlerini, evlerini geride bırakarak batıya doğru göç etti. İşte bu işsizlik oranının yükselmesinin en büyük nedenlerindendir. Batıya göç eden yüz binlerce insan için iş bulmak hiç de kolay olmasa gerek. Aynı zamanda zaten evi barkı artık kalmadığı için açlığın ve yoksulluğun artmasıyla beraber “ne iş olsa yaparım” durumuna gelen insanlar kayıt dışı, ucuz iş gücü olarak çalıştırılıyor. Türkiye’de özellikle Suriyelilere ve Kürtlere karşı ırkçı sömürü politikası had safhadadır.

Bu savaş ile beraber Türkiye ekonomisi de bundan fazlasıyla etkilenmiştir. 7 Haziran’dan sonraki bu haksız savaş süreci içerisinde ekonomide dalgalanmalar yaşanmıştır. Ekonominin bu denli sallantıda olması patronların direkt olarak işçileri işten atarak bu krizli süreci daha az hasarla atlatmak için ilk başvurduğu yöntem olmaktadır. Yine her zamanki gibi olan işçilere, emekçilere, ezilenlere olmuştur. TC’nin bu kirli savaşının sonucunda yıkım, talan, katliam, işsizlik, yoksulluk gözler önüne serilmiştir. Şunu da belirtmekte fayda var ki, bahar aylarıyla beraber savaşın şiddeti de artacaktır. Bu da ekonomik durumdan Türkiye’nin daha da gerilemesi anlamına gelmektedir.

 

T.C’nin dış politikası turizm çalışanlarını vuracak

TC devleti içte olduğu kadar dışta da hüsrana uğradı. Suriye politikası tutmayan TC, DAİŞ ve türevi çetelere verdiği desteğin dünya kamuoyunu nezdinde ortaya çıkmasının ardından dış politikada battı. Bir de bunun üzerine dünyanın en güçlü emperyalist ülkelerinden biri olan Rusya’yı karşısına alması TC’yi iyice geri götürdü. Bu restleşmeler TC’nin ekonomik ilişkilerini derinden sarsarken bu da içerde yine her zamanki gibi çalışanların ve işçilerin işten atılmasına yol açtı.

Bir de Türkiye’de AKP’nin DAİŞ işbirliği ile patlattığı bombalarla beraber özellikle yaz aylarına yaklaştığımız şu süreçte ülkeye gelen turist sayısını çok çok düşük olacağını öngörmek pek de yanlış sayılmaz. Ve yine bununla beraber en çok bundan turizm sektöründeki çalışanlar etkilenecektir. Turizm sektöründe çalışan sayısı azalacak, işten çıkarmalar artacaktır.

TC devleti iç ve dış politikasıyla, faşist abluka ve katliamlarıyla insanlara, işsizliği, sömürüyü, ölümü vaat etmektedir. Bugün Kürt ulusunu imha etmek istemiyle beraber ezilen diğer uluslara, inançlara, kadınlara, işçilere, emekçilere, köylülere katliamı, sömürüyü, işsizliği göstermektedir. Kendinden olmayanı yok etme veya biat ettirme zihniyeti yüz yıllardır bu topraklarda canlı tutulmaktadır. Kürt ulusuna açılan savaşla beraber, kitlelerdeki şovenizmi artırmak isteyen devletin yaptıklarının aslında kitleleri de ekonomik yönden nasıl etkilemiş olduğunu süreç göstermektedir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu