H. Merkezi: DİSK, Genel Merkez Binasında düzenlediği basın toplantısıyla, asgari ücret ile ilgili taleplerini ve eylem programını açıkladı.
1 Kasım seçimlerinden sonra önemli bir gündem olan asgari ücret tartışmasına DİSK düzenlediği basın toplantısıyla düşüncelerini kamuoyuna aktardı.
Basın açıklamasını DİSK Genel Başkanı Kani Beko okudu. Beko, DİSK-AR’ın verilerine göre asgarin ücretin 1900 TL olması gerektiği, sermayenin asgari ücret karşılığında kıdem tazminatı kaldırmak istediğini, asgari ücretin işsizlik fonundan karşılanmasını talep ettiği aktarılarak işçi sınıfının buna izin vermeyeceğini ve mutlaka direneceğini belirtti.
2014 yılı Kasım ayından beri asgari ücret tartışmasının Türkiye gündeminden hiç düşmediğini hatırlatan Beko, “O tarihte DİSK olarak bilim insanlarının da katıldığı bir çalıştayın ardından asgari ücretin 1800 lira olarak belirlenmesi gerektiğini ifade etmiştik. Bu rakamı hesaplarken Türkiye’de büyüme oranlarının ücretlere yansımasını, kişi başına düşen milli geliri, yoksulluk sınırını ve Cumhurbaşkanı bütçesine yapılan zammı dikkate almıştık” dedi.
Beko, 7 Haziran seçimlerinde AKP hariç tüm partilerin asgari ücreti parti programlarını koyduğunu, o dönemde AKP’nin asgari ücret vaadini sermayeye şikayet ettiğini, fakat AKP’nin tek başına iktidarı kaybettikten sonra asgari ücreti artışını gündemine aldığını söyledi.
Asgari ücret açısından Türkiye’nin Avrupa’nın üstünde olduğu tespitinin tamamen hayal ürünü olduğunu belirten Beko, Avrupa’da asgari ücret bakımından üç ayrı lig olduğunu birinci ligde Belçika, Fransa gibi asgari ücretin 1000 avronun üzerinde olan ülkeler olduğunu, ikinci ligde Portekiz, İspanya ve Yunanistan gibi asgari ücretin 500 ile 1000 avro arasında değişen ülkeler olduğunu, üçüncü ligde ise Türkiye Bulgaristan, Slovenya, Romanya, Makedonya gibi asgari ücretin 500 avronun altında olan ülkelerin olduğunu belirtti.
“Türkiye’de sosyal adaletsizlik büyüyor”
Türkiye’de büyüyen tek şeyin sosyal adaletsizlik olduğunu vurgulayan Beko, seçimlerinden sonra dile getirilen asgari ücretin bin 300 lira yapılacağı yönündeki tartışmalara ilişkin ise “İşçilerin insanca yaşayabileceği, açlığı/yoksulluğu yenebileceği düzeyden uzaktır. DİSK-AR hesaplamalarına göre bugün için açlık sınırı bin 393 TL, yoksulluk sınırı 4 bin 403 TL’dir. Yani bin 300 liralık asgari ücret hala açlık sınırının bile altında kalmaktadır ve her zaman söylediğimiz gibi açlık sınırının altındaki asgari ücret sosyal bir cinayettir. Türkiye’de büyüyen bir şey varsa sosyal adaletsizliktir” dedi.
Patronların son dönemde yaptığı açıklamalara da değinen Beko, “Sermaye temsilcilerini dinleyen ve bu ülkeyi bilmeyen birisi çalışma saatlerinin en uzun olduğu, sendikalaşmanın en düşük olduğu, her yıl yaklaşık 2 bin işçinin öldüğü ve ucuz emek politikalarının geçerli olduğu bir ülkede yaşadığımıza ihtimal vermez! Sermayenin bu ağlamaları, hükümetin de onların yükünü paylaşmaktan bahseden açıklamaları ibret vericidir” diye konuştu.
İşçilere asgari ücret diyeti ödetmeye yönelik açıklamalar yapıldığını kaydeden Beko, bu diyetlerden birinin işsizlik fonunun yağmalanması olduğunu, resmi işsiz sayısının 3 milyon olduğu ülkede fondan aylık faydalanan kişi sayısının yalnızca 200 bin olduğunu ve bu fondan işsizlere verdiği paranın neredeyse üç katı bir tutarının patronlara aktarıldığını söyledi.
Hükümete taşeron uyarısı
Hükümeti taşeron işçiler konusunda uyaran Beko, “Zaten uymaları gereken mahkeme kararlarını ‘vaat’ haline getirdiler; seçimden önce ‘kadro’ sözü verdiler. Bugün ise ‘asıl iş/yardımcı iş’ ayrımı yaparak işçilerin güvenceli iş hakkının üstüne yatmaya çalışıyorlar. Bizim bu konudaki duruşumuz bellidir. Biz DİSK olarak kayıtsız, şartsız, ayrımsız kamudaki, belediyelerdeki tüm işçilere kadro verilmesini, taşeron düzeninin tamamen son bulmasını istiyoruz. Ve bu mücadeleyi büyüteceğiz!” diye konuştu.
DİSK üyesi olan ya da olmayan tüm işkollarında taşeron olarak çalışan işçilere seslenen Beko, güvenceli işin hakları olduğunu ve bu hakkı almak için hiçbir siyasetçiye, sözlere, vaatlere değil önce kendi güçlerine, kendi birliklerine güvenmeleri gerektiğini vurguladı.
“Unutmayalım ki asgari ücret biraz olsun artacak ise bu mücadelemizle sağlandı. Biz bu kavgada vardık, varız ve var olacağız! Gelin taşeron köleliğine de sefalet ücretlerine de kol kola, omuz omuza son verelim” diye konuşan Beko, “Tüm insanların barış içinde, kardeşçe ve insanca yaşadığı demokratik bir ülkeyi kurmak da emeğin mücadelesi ve alınteriyle olacaktır” diye konuşmasını sonlandırdı.
