Bursa: Anadolu coğrafyasında anonim olarak kullanılan bir söz vardır. “Düşünceler onları savunanlardan çok, onlara saldıranların gölgesinde yayılır” denilir. Bu söz belki de en çok İbrahim Kaypakkaya’nın ileri sürdüğü düşünceler için geçerlidir. Bu nedenle bugün TC devleti, ülkenin birçok yerinde, onun düşüncelerini savunanlar, onu ananlar, onun resmini taşıyanlara, gözaltı, tutuklama, ceza, baskı ve katliamlarla saldırıyor. Ancak tüm bu sadırlara inat, onun ardılları ve dostları ülke ve ülke sınırları dışında birçok etkinlikle anılmaktadır.
Bursa’da, bu yıl Partizan ve DHF ile birlikte organize ettiği panel, Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası salonunda gerçekleştirildi. Panel tüm devrim şehitleri anısına saygı duruşuyla başladı.
DHF “Kaypakkaya 50 yıllık suskunluğu bozmuştur”
İlk olarak DHF temsilcisi söz alarak “Türkiye ve Kuzey Kürdistanı’nda, Mustafa Suhpi sonrası 50 yıllık bir tarihin suskunluğun ardından İbrahim Kaypakkaya bu suskunluğu bozdu.71 devrimci kopuşun ardından İbrahim’in bilhassa Kemalizm ve milli mesele konusundaki MLM belirlemeleri önemlidir” dedi.
Devletin yüz yıllık Kürt ulusuna yaptığı katliamlara değinerek “O dönemde kendine komünist diyen TKP revizyonizmi Şeyh Sait isyanının gerici bir hareket olduğunu söylemiş ve bu nedenle yapılan katliamı desteklemişti. İbrahim, TKP’yı şiddetle eleştirerek gerici bir hareket de olsa orada ulusal bir talep olduğundan dolayı demokratik bir muhteva taşıdığını ve bu yüzden bu hareketin desteklemesi gerektiğini söylemiştir” dedi.
Partizan “Kaypakkaya devlet nezdinde ‘en tehlikeli ihtilalci’dir”
Partizan adına konuşan temsilci de, İbrahim’in saklanmaya çalışılan bir meşale olduğunu vurgulayarak “Bu nedenle o katledilirken, devlet tarafından düşüncelerinden dolayı en tehlikeli ihtilalci komünist olduğunu söylenmişti. Bugün birçok kendine aydın diyen ve hatta birkaç devrimci kurum dışında, kendine devrimci diyenler 71 devrimci kopuşu ören devrimci önderleri anarken, İbrahim’den bahsetmez. Edenler ise, genelde, onun işkencede ser verip sır vermeyen yönlerini ele alır ve temel tezleri olan milli mesele ve Kemalizm gibi konulardan koparır. Oysa tüm bunlar Kaypakkaya nezdinde bir bütündür” dedi.
Konuşmasının devamında ise, onun tarzı ve çalışma yöntemi üzerinde düşüncelerini ifade etti. Konuşmasında “TİP, MDD, PDA, gibi yapıların içinde yer aldı; kitle faaliyetleri, kitle eylemleri pratiklerin içinden ve MLM klasikleri inceleyen, araştıran devrimci bir yöntemle bu kopuşu yaşadı. Türkiye devriminin yolu ve karakteri üzerine bir sentezle ulaştı” dedi. Ardında katılımcılar, hem soru sordu hem de kendi düşüncelerini ifade ettiler. Panel etkinliğine BDSP de katılım sağladı.
