12 bin yıllık antik kent Hasankeyf ve Dicle Vadisi’nin sular altında kalmasına karşı Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada “Hasankeyf’in sular altında kalması ile birlikte 199 köyün yanı sıra onlarca endemik bitki ve hayvanın yaşam alanı olarak üstün bir biyoçeşitliliğe sahip bulunan Dicle Vadisi de sular altında kalacak. Su tutulmasıyla beraber Dicle Nehri’nin doğal ekosistemi yüzlerce kilometre boyunca bozulacak” denildi.
Hasankeyf’in dışında Yukarı Mezopotamya’da henüz araştırmalara konu bile ol(a)mayan yüzlerce höyük ve antik yerler de kültürel kırımın hedefinde olduğu dile getirilerek, Bölgede yapılan diğer baraj projelerinde deneyimlendiğini ve görüldüğü üzere; Ilısu Barajı Projesi de sosyal, ekonomik, kültürel ve ekolojik kırımlara (yıkımlara) neden olacağı vurgulandı.
“Yurdumuz bütün cihandır”
Açıklamanın devamı şu şekilde;
“Her ne kadar Ilısu projesinde sona yaklaşılsa ve baraj bugün yarın su tutmaya başlayacak olsa da bir kez daha vurgulamak isteriz ki; “Zararın neresinden dönülürse kârdır”! Projenin durdurulup iptal edilmesi, etkilenen yüz binlerce insan için, ülke ekonomisi ve en önemlisi Dicle Vadisi ekolojisi için büyük bir kazanım olacaktır.
“Hasankeyf’in yaşatılması, Türkiye ve yöre turizmi açısından da büyük kazanç olacaktır. Ülkemizin ve dünyanın neresinde olursa olsun her türlü ekolojik tahribata ve yıkıma karşı ‘“yurdumuz bütün cihandır bizim’ anlayışı ile mücadele eden EGEÇEP olarak, bir kez daha Ilısu Barajı’nın su tutması kararından vazgeçilerek projenin iptal edilmesini istiyoruz.
