EmekGüncel

EMEK | Ağaç AŞ İşçisi Direnişine Devam Ediyor!

“İşçiler köle olarak görülüyor, kolay lokma olarak görülüyor, döveriz, söveriz. Ses çıkartmazlar diye düşünüyorlar. Asla susmamalıyız ve direnmeliyiz, kabullenmemeliyiz”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı Ağaç AŞ yöneticileri tarafından fiziksel şiddete uğrayan ve işten atılan Bilal Atan direnişe başladı. Atan, talepleri kabul edilene kadar hafta içi saat 12.00 ile 17.00 arasında İBB önünde olacağını duyurdu.

20 Ekim tarihinde İBB’ye iştiraki Ağaç AŞ’de Müslim Turgut Özcan ve Savaş Teke başta olmak üzere 4 kişi tarafından darp edilen, 3 gün beyin kanaması riskiyle hastaneye yatırılan Bilal Atan işten çıkarıldı. İBB önünde direnişinin dördüncü gününde kendisiyle bir röportaj yaptık. Atan, işe iade edilmesini ve kendisini darp edenlerin işten atılmasını istedi ve “İşçiler köle olarak görülüyor, kolay lokma olarak görülüyor, döveriz, söveriz. Ses çıkartmazlar diye düşünüyorlar. Asla susmamalıyız ve direnmeliyiz, kabullenmemeliyiz” dedi.

– Ağaç A.Ş işçisisin ve işten çıkartıldın. Ondan önce de şiddet gördün, yaşadıklarını bize anlatır mısınız?

– İşkenceye uğradım, bana mobbing uyguladılar. Bir işçiyi kullanarak bana iftira attılar. Müslüm Turgut’un adıyla bir köpeği çağırdığım iddia edildi, öyle çağırmışım köpeği! Müslüm Turgut’un ismini kullanarak babasına küfür etmişim diye çalıştığım yerden çağırdılar. Önce Yenikapı Şantiyesi’ne tutanak tutulacak diye götürdüler. Giderken saldırdılar, orada da saldırdılar. Daha sonra idari odasına soktular orada da hakaretler ettiler, ölümle tehtit ettiler. “Buradan birisinin ölüsü çıkacak” dediler. Odadan çıkartırken Satılmış Tekke bana saldırdı. Sonra beni bahçeye çıkarttılar. Bahçede de başka şantiyeden kendilerini koruma amaçlı iki münibüs işçi getirmişlerdi. Hem işkence yapıp dövdüler beni hem de işe göndereceklerdi. Çalışmaya gönderiyorlardı ama hastanenin önünden geçerken ben arabadan indim ve Samatya Hastanesi’ne gittim. Yaşadıklarımı anlattım hastanede. Makinelere falan soktular beni, kulağıma baktılar, kulak zarımın patladığını söylediler. Kalıcı mı-değil mi henüz belli değil. Altı ay sonra belli olacak. Bir de 3 gün müşahade altında tutuldum, beyin kanaması riski olduğu için…

Bugüne kadar ne Ağaç A.Ş’den ne de İBB’den “geçmiş olsun” ya da “ne oldu?” diye soran da yok.

“Sendika destek olmadı; İBB, haksızlığa ses çıkarmadı!”

– Sanırız daha sonra da işten atıldın… Neden işten çıkarıldığını düşünüyorsun, nasıl gerekçe sunuldu?

– Bana gerekçe sunmadılar. Ağaç A.Ş’ye çağırdılar, önüme bir kağıt koydular ve dediler ki “bunu imzala”. Ben de okudum, baktım tazminatsız vb. beni 25/11 koduyla işten çıkartacaklar. Bu kod, 113 gün izinsiz işe gelmemek, işverenden habersiz işe gelmemek kodudur. Kitabına uydurmuşlar aslında, beni işten çıkartacaklar diye disiplin kurulunu kullanarak imza atmamı istediler. İmza atmadım, bunu kabul etmedim. Ondan sonra dediler ki; “Sen imza atsan da atmasan da seni iş çıkışını verdik, evine gidebilirsin.

CHP’ye, İBB’ye ulaşmaya çalıştım ama yardım etmediler. Sadece “Savcılığa git, şikayetçi ol” dediler. “Mahkeme sürecini bekle” dediler. Sendika da aynı şekilde “Mahkemeye, savcılığa şikayette bulun” dedi. DİSK Boto-Sen ilk önce “Disiplin kurulunu bekleyeceğiz, onlar bir karar alsın ona göre basın açıklaması yapacağız ya da direnişe eylemine başlayacağız” dedi. Disiplin kurulu beni kovdu, onları aradığımda “Gelin yüz yüze konuşalım, direniş başlatalım” dediğimde benimle yüzyüze görüşmeyi dahi kabul etmediler.

Daha sora işçi kurultayına ulaştım. Onlarla görüşmek, anlaşmak için. Onlar da demişler ki; “Bilal Atan sizinle görüşmeye başladıktan sonra biz arıyoruz açmıyor.” Yalan dolan bahane arıyorlar kendilerine. Baktım sendika bana destek olmayacak, İBB’de haksızlığa ses çıkartmıyor, tam tersi destek oluyor-konuyu kapatmaya çalışıyor ben de direnişe başladım. İBB önünde direnişimin dördüncü günündeyim.

“İşçiyi köle olarak görüyorlar!”

– Ağaç A.Ş nasıl bir yer?

– Orada benim yaşadığım gördüğüm işçiyi köle olarak görüyorlar, işçi olarak değil, emekçi olarak değil de köle olarak görüyorlar. Bir işi yaparken başka işe sokuyorlar, oradan oraya köle olarak her yerde çalıştırıyorlar ve asgari ücret gibi bir para veriyorlar.

– İBB’den talebin nedir?

– Bana fiziksel şiddet uygulayan, işkence yapanlar hakkında soruçturma başlatıp onları işten atılıydılar. Ama tam tersini yapıp beni darp edenleri değil mağdur olanı-beni işten çıkartıyorlar. Bana işkence yapanlar, darp edenler halen orada çalışıyorlar. Onların işten çıkarılması ve daha sonra benim iş geri dönmem gerekiyor.

– Türkiye’de işçilerin yaşadıklarına genel olarak neler söylemek istersin?

– İşçiler köle olarak görülüyor, kolay lokma olarak görülüyor, döveriz-söveriz-her şeyi yaparız, kenara çekilip otururlar, ses çıkartmazlar diye düşünüyor patronlar ve patron gibileri.

Ama biz işçiler, emekçiler olarak hiçbir zaman bu ve bunun gibi olaylar karşısında susmamalıyız ve direnmeliyiz. Kabullenmemeliyiz, her zaman onların karşısında durmalı ve birlik olmalıyız.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu