İstanbul: 503. haftalarında Seyit Rıza ve yoldaşlarını anan Cumartesi Anneleri, “Onların mezarsızlığı, toplumun mezarsızlığıdır” dedi. Ve AKP’nin Dersim üzerinden geliştirdiği söylemelere Derin yaralarımızı rakiplerinizi köşeye sıkıştırmak için kullanmayın, yaralarımızı saracak adımlar atın” diyerek tepki gösterdi.
İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon tarafından düzenlenen ve Galatasaray Lisesi önünde 503. kez biraraya gelen Cumartesi Anneleri, bu hafta 15 Kasım 1937’de Elazığ’da idam edilen ve mezar yerleri hala açıklanmayan Seyit Rıza, oğlu ve yol arkadaşlarının akıbetini sordu.
“Onların mezarsızlığı, toplumun mezarsızlığıdır” diyen Cumartesi Anneleri’nin oturma eyleminde ilk olarak Seyit Rıza’nın torunu Rüstem Polat’ın Cumartesi Annlerri için kaleme aldığı mektup okundu.
“Mezar yeri ile teselli olunur mu?”
Dersim Tertelesi’nde annesi Cemila’nın henüz 7 yaşında bir çocuk olduğunu ve öldüğünde de topraklarına gömülemenin nasip olmadığını söyleyen Polat, annesinin bir sözünü de paylaştı: “Her dert çekilir ama evlat acısı çekilir gibi değildir!”
Annesinin iki kez sürgün edildiğini söyleyen ve “Annemin mezar yerinin olması bir tesellidir benim için” diyen Polat, “Mezar yeri ile teselli olunur mu?” diye sordu. Bu soruya Cumartesi Anneleri’nin de defalarca maruz kaldığını söyleyen Polat, “Buradan sizin kadar olmasa da acınızı hissediyorum” dedi.
Seyit Rıza ve arkadaşlarının cenazelerini kaybedenlerin Cumartesi Anneleri’nin evlatlarını kaybedenlerle aynı zihniyetten olduğunu ve aynı zihniyet tarafından katledildiğini söyleyen Polat, “Bu zihniyet ile hesabım devam edecek. Öç alma hesabım yok. Ancak bizim ölülerimizin üzerinde istismar ve hakaret hala devam ediyor. Bunu sürdürenler karşısında susmamı kimse beklemesin” dedi.
Polat, “Mezar yerlerimiz açıklanana kadar mücadeleniz mücadelemizdir” dedi.
“Dersim demek, Seyit Rıza demektir”
Polat’ın mektubunun ardından gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun ve Hasan Ocak’ın kardeşi Ali Ocak bir konuşma yaptı. Hanım Tosun; Kürt halkı için her günün 15 Kasım gibi olduğunu, Dersim’den Roboski’ye, Şengal’e, Rojava’ya katliamın sürdüğünü söylerken; Ali Ocak da “Onları unutmadık, unutturmayacağız” dedi.
Daha sonra haftanın açıklamasını Cumartesi İnsanları’ndan Maside Ocak okudu. Ocak “Dersim demek, Seyit Rıza demektir. Seyit Rıza ve arkadaşları mezarsızken, Dersim’in hakikati devletin arşivlerinde hapsedilmişken yalnızca Dersim’de yaşananların katliam olduğunu kabul etmek yetmez” dedi.
“Acılarımızı gündemi değiştirmek için kullanmayın”
“Gündemi değiştirmek için değil, katliamcı, tek tipçi zihniyeti mahkum etmek için özür dileyin” diyen Ocak, “Derin yaralarımızı rakiplerinizi köşeye sıkıştırmak için kullanmayın, yaralarımızı saracak adımlar atın” sözleriyle AKP’nin son süreçte Dersim üzerinden geliştirdiği söylemlere tepki gösterdi.
Seyit Rıza ve arkadaşlarının devlet arşivlerine gizlenen akıbetinin açıklanmasını isteyen Ocak, “Naaşlarını ailelerine teslim edin! İnkarcı, asimilasyoncu zihniyete son verin!”
[widgetkit id=953]
