Güncel

“Gökhan Yıldırım’ın “adil yargılanma” hakkı olmak üzere talepleri kabul edilsin”

Adil yargılanma hakkı için 238 gündür ölüm orucunda olan Gökhan Yıldırım için bir basın toplantısı düzenlendi.

İHD, TİHV, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), ÇHD ve SES Tekirdağ 1 No’lu Cezaevi’nde adil yargılanma talebiyle 238 gündür ölüm orucunda olan Gökhan Yıldırım’ın Metris R Tipi Hapishanesine sevkine ilişkin İHD İstanbul Şube binasında ortak açıklama yaptı. Açıklamanın olduğu salona, “Gökhan Yıldırım serbest bırakılsın” yazılı pankart asıldı.

Yıldırım’ın Tekirdağ Şehir Hastanesi Sağlık Kurulu’nun verdiği rapor doğrultusunda serbest bırakılması gerekirken Metris R Tipi Hapishanesi’ne sevk edildiğini söyleyen İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, “Biz hapishanelerden yeni ölüm haberleri duymadan bu sürecin tamamlanmasını istiyoruz. Gökhan’ın talepleri aslında toplumun hapishanelerle ilgili çalışan tüm kesimin talebi. Bu yüzdende bu taleplerin karşılanması noktasındaki isteğimizi bir kez daha dile getiriyoruz” dedi.

Ortak basın metnini Gökhan Yıldırım’ın avukatı Naim Eminoğlu okudu. Yıldırım’ın, 25 Aralık 2021 tarihinden bu yana ölüm orucunda ve açlık grevinde olduğunu hatırlatan Eminoğlu, Yıldırım’ın sağlık durumunun hapishanede kalamayacak aşamaya geldiğini aktardı.

Avukatları tarafından Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na Yıldırım’ın infazının ertelenmesi talebiyle başvuruda bulunulmasının ardından 4 Ağustos günü Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalioğlu Şehir Hastanesi’ne sevk edildiğini hatırlatan Eminoğlu, Tekirdağ Şehir Hastanesi Sağlık Kurulu’nun 9 Ağustos 2022 tarihinde Gökhan Yıldırım hakkında “İnfazını geçiremez, resmi sağlık kuruluşlarının mahkumlara ayrılan bölümlerinde yerine getirilmesi hayati tehlike arz eder. Ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremez. İnfazın 3 ay süre ile ertelenmesi uygundur” şeklinde rapor verdiğini söyledi.

İstanbul Tabip Odası’nın raporuna göre Yıldırım’ın tek başına tutulmasının yaşamı açısından büyük bir hayati risk taşıdığını aktaran Eminoğlu, “Söz konusu rapora rağmen hastanede bile tutulması mümkün olmayan Gökhan Yıldırım’ın R tipi Hapishaneye gönderilmesi demek yaşam hakkının ciddi bir şekilde tehlikeye atılması demektir” dedi.

Şu anda Türkiye’de faaliyette olan Elazığ, Metris ve İzmir Menemen R Tipi olmak üzere 3 adet R Tipi cezaevi bulunduğunu aktaran Eminoğlu, bu 3 cezaevinde de hak ihlalleriyle karşılaşıldığını belirtti.  R Tipi cezaevlerinin hasta tutukluların tedavi edilecek yerler olmadığını belirten Eminoğlu, bu cezaevlerinin “toplama kampı” olduğunu vurguladı.

SES İstanbul Şubesi adına konuşan Erdal Güzel, adaletli bir toplum mücadelesini desteklediklerini dile getirdi.

CİSST Hukuk Sorumlusu Ruken Altun da,  “Hapishaneler intikam aracına dönüşmüş durumda. Gökhan ve Sibel’in serbest bırakılmaması ATK’nin siyasi kararından ibarettir. Gökhan, Sibel ve tüm hasta tutsaklar yaşam hakları ellerinden alınmadan sağlığına kavuşmalı ve serbest bırakılmalı” şeklinde konuştu.

TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe ise, sağlık, emek, insan hakları ve hukuk örgütleriyle tüm toplumun Gökhan ve Sibel’in taleplerini görmek zorunda olduğunu, baştan beri sürecin takipçisi olduklarını kaydederek şöyle konuştu:

“Giderek katmerleşen Adli Tıp Kurumu uygulamalarının zulme dönüştüğünü görüyoruz. Gökhan’ın nereye götürüleceğinden avukatların bilgisi yok. Biz de derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu