İstanbul: 10 haftadır Galatasaray Meydanı’nda yapılamayan Cumartesi Anneleri açıklaması yine bugün İHD İstanbul Şube binası önünde gerçekleştirdi.
Haftanın açıklamasına, “Uluslararası hukuk ilkeleri uyarınca devletler, kendi egemenliği altında bulunan topraklarda yaşam hakkı ihlallerini önleyecek tüm tedbirleri almak, ihlalin gerçekleşmesi halinde ise ceza adaletini sağlamakla yükümlüdür” sözleriyle İkbal Eren başladı.
“Bizim bu anayasal hakkımız 10 haftadır hukuksuz bir biçimde engelleniyor” diyen İkbal Eren, 709. haftamızda “Gözaltında kaybedilişinin 27.yılında Hüseyin Toraman’ı unutmadık!” diyerek buluştuk” dedi.
“24 yaşındaki Hüseyin Toraman hakkında 1 Mayıs için bildiri hazırlama suçlamasıyla arama kararı vardı. 27 Ekim 1991 sabahı İstanbul/ Kocamustafapaşa’daki evinin önünden silahlı, telsizli, sivil giyimli kişiler tarafından 34 ATZ 56 plakalı Beyaz Toros’a zorla bindirilerek kaçırıldı. Olay mahallelinin, esnafların ve evin penceresindeki Hüseyin’in eşinin gözü önünde gerçekleşti.
İstanbul Emniyet Müdürü Mehmet Ağar’la görüşen aileye Ağar: “Oğlunuz emniyettedir, merak etmeyin, evinize gidin” dedi. Oğlunun bulunması için dönemin Başbakan’ı Süleyman Demirel’le görüşen Hatice Toraman’a Demirel: “Oğlun cebimde mi ki çıkarıp vereyim” dedi” şeklinde devam eden İkbal Eren sözlerine şu şekilde devam etti:
“Açılan soruşturmalar bir sonuca ulaşmadan “zamanaşımı süresi dolduğundan soruşturmaya yer olmadığı” kararı ile kapatıldı. İHD avukatının yaptığı itiraz sonucunda dosya üzerindeki kapatma kararı kaldırıldı. Ancak dosya sürüncemede bırakılmaya devam edildi. Hüseyin Toraman dosyasındaki cezasızlığı sonlandırmak Devletin anayasal görevi ve imzaladığı uluslararası sözleşmelere göre yasal zorunluluğudur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bu yasal zorunluluğunu ve görevini yerine getirmeye çağırıyoruz. Hakikat ve adalet talebimiz gerçekleşinceye kadar kayıplarımızı aramaktan ve kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz!”
“Galatasaray Meydanı devlet suçlarının hafıza bellek mekânıdır”
Basın açıklamasının ardından Hüseyin Toraman’ın annesi bir konuşma yaptı. Anne Toraman, yaşadıklarını anlatarak, oğlunu “Oğlun Emin ellerde, rahat ol biz onu bulacağız” gibi sözler “eşliğinde” kaybedildiğini, o dönemde gazetelerin oğlunun kaybedilişini yazmadıklarını dile getirdi. Tek dertlerinin evlatlarını bulmak olduğunu belirten Toraman, ülkede insan hakları olmadığını dile getirdi.
Anne Toraman’ın ardından Hüsamettin Yaman’ın kardeşi Feyyaz Yaman bir konuşma yaptı. Yaman, ilk olarak Cumartesi Annelerine Galatasaray Meydanı’nın kapatılmasına tepki göstererek hukukun çiğnendiğini ve şiddet yolu ile alanın kapatıldığını dile getirdi.
Yaman, “Galatasaray Meydanı anaların, kayıpların, 700 haftadır tutuğumuz hafızanın, bellek mekânıdır. Devlet suçlarının hafıza bellek mekânıdır. O meydan bizler için kayıplarımızın mezarıdır”
