Güncel

İHD’nin Yüksek Güvenlikli ve S Tipi Kapalı Hapishaneler raporu: Tek kişilik hücre, işkence, çıplak arama…

2022 ve 2023 yıllarında 19 hapishaneden toplam 155 kişinin hak ihlaline maruz kaldığını belirten İHD, tutsakların tek kişilik hücrelerde tutulduğu, işkence, çıplak arama ve kötü muamele gibi uygulamlara maruz kaldıklarını raporladı.

Hapishanelerde yaşanan ihlaller artarak devam ediyor. 2022 ve 2023 yıllarında, 6 S Tipi Kapalı Hapishanesinden 57, 13 Yüksek Güvenli Kapalı Hapishanesinden 98 olmak üzere, 19 hapishaneden toplam 155 kişi İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvuruda bulundu.

Mahpuslar İHD’ye yaptıkları başvuruda yaşadıkları ihlalleri bildirdi. İşkence, kötü muamele, disiplin cezaları, ters kelepçe uygulaması, çıplak arama yanı sıra 12 Eylül’ü andıran askeri nizam tarzı sayımlar ve Kürtçe kitap-dergi yasakları mahpusların bildirdiği ihlallerin başında geliyor. Son bir yılda yapılan bu başvurular ile ilgili inceleme yapan İHD’nin ‘Yüksek Güvenlikli ve S Tipi Kapalı Hapishaneler Rapor’u İHD Diyarbakır Şubesinde düzenlenen basın açıklaması ile kamuoyuna duyuruldu.

‘Tutsaklar tekli hücrede tutuluyor’

Basın açıklamasında hapishanelerde yaşanan ihlallere ilişkin değerlendirmeyi İHD Diyarbakır Şube Başkanı Ercan Yılmaz yaptıktan sonra raporda yer alan tespitleri İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Çevirmen açıkladı. Hapishanelerde ihlallerin artarak devam ettiğini belirten Çevirmen, özellikle ağırlaştırılmış müebbet, süreli hapis cezası alanlar ve tutsakların büyük kısmının tek kişilik hücrelerde, çok az bir kısmının ise 3 kişilik odalarda tutulduğunu söyledi.

Bulundukları hapishanelerde koğuş sistemi içinde bulunan mahpusların, İdare ve Gözlem Kurullarının kararıyla Yüksek güvenlikli Ceza İnfaz kurumlarına gönderildiğini ifade eden Çevirmen, şöyle konuştu:

“Bu hapishanelerde ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olan mahpusların yanı sıra, müebbet hükümlüsü olanlar, süreli hapis cezası almış olanlar ve tutuklu olarak yargılaması devam edenler de tutulmaktadır. Her katta farklı dosyalardan yargılanan mahpuslar tutulmaktadır. Hasta mahpuslar ve engelli mahpusların da bir kısmı tekli odalarda tutulmaya devam edilmekte, bu da yaşam hakkı ihlallerini beraberinde getirmektedir.”

Tek pencereli odaların penceresi kapatıldı’

Hapishanelerde hijyen ortamının olmadığını, mahpusların çamaşırlarını bulundukları odalarda yıkayıp ve kurutmak zorunda kaldığını aktaran Çevirmen, tek bir oda içinde banyo, tuvalet ve yaşam alanının iç içe bulunmasının çeşitli hastalıkların meydana getireceği uyarısında bulundu. Hapishanelerde yaşanan sıkıntılar bununla da sınırlı değil. Odaların tek penceresinin tel kafeslerle kapatıldığı bilgisini paylaşan Çevirmen, “Bu tellerin kaldırılması için Erzurum/Dumlu 1 ve 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevinde pencerelerin tel kafesle kapatılmasından dolayı mahpuslar açlık grevi yapmışlardır. Antalya S Tipinde bulunan mahpuslar pencerelerdeki tel örgünün kaldırılması talebinde bulunmuşlar, kaldırılmayınca da ayrı ayrı odalarda kalan 7 kişinin söküp atmasından dolayı 2 ay etkinlik yasağı verilmiştir. Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tel kafesleri söken mahpuslar hakkında davalar açılmıştır” diye konuştu.

Askeri nizam dayatması

Mahpusların kendilerine tanınan bir çok sosyal haktan yararlanamadığı gibi, hapishane idaresinin mahpuslara “Askeri disiplin” dayattığını anlatan Çevirmen, ihlallere ilişkin tespitleri sıraladı:

-Mahpuslar, modülden dışarıya çıktıklarında ayakkabılarının çıkarılması istenmekte, görüşe ve spora çıkarıldıklarında tamamen askeri düzende tek sıra halinde yürümeleri istenmektedir. İnfaz koruma memurlarının askeri nizamda yürümeyi dayatmaları nedeniyle sürekli tartışmalar yaşanmaktadır.

Açık görüş kapalı şekilde yapılıyor

-Yüksek Güvenlikli ve S Tipi Kapalı hapishanelerde idarenin inisiyatifine bağlı olarak açık görüşler 30 dakika ile 1 saat arasında yaptırılmaktadır. Bu görüşler avukat odası gibi camlı kabinlerde görüşe gelenler tek tek alınarak yapmaktadırlar. Bu şekilde aileler birbirinden ayrılmaktadırlar.

Görüş saati 09.00’da başladığında açık görüşler ya hiç yapılamamakta ya da çok kısa sürmektedir. Zaten çok uzak şehirlerde yaşayan ailelerin sabah 08.00’da hapishane önünde olması neredeyse imkansız durumdadır. Kapalı görüş yapmak isteyenler, TC kimlik numaralarının son 6 hanesi ile giriş yaparak telefon açmak zorunda ve yapılan görüşmeler kayıt altına alınmaktadır.

Muhalif kanallara izin verilmiyor

-Bu hapishanelerde TV kanalları mahpusların taleplerine göre değil idarenin isteğine göre verilmektedir. Mahpusların taleplerine rağmen Halk TV, Artı TV, Tele-1 gibi muahalif kanallara izin verilmiyor, bu kanalların yanı sıra Meclis TV yayınına da izin verilmemektedir. Radyo yayınları merkezi olarak yapılmakta ve bu gerekçe gösterilerek radyoları verilmemektedir. Sevk yolu ile gelen mahpusların yanlarında getirmiş oldukları radyolar da toplatılmıştır.

-Yeni Yaşam, Evrensel vb. muhalif olan gazetelere izin verilmiyor. Süreli olan yayınlarda da yasaklamalar bulunmaktadır.

-Diğer hapishanelerde olduğu gibi YGC ve S Tipi Hapishanelerde de çıplak arama dayatması yapılmaktadır.

-Aile telefon görüşmeleri haftada bir defa 10 dakika olarak yapılmakta ve politik mahpuslara görüntülü görüşme hakkı tanınmıyor.

-Kameralar yaşam alanlarını görecek şekilde konulmuştur.

Kitap sınırlandırması

-Hapishaneler arasında mahpusların yanlarında bulunduracakları kitapların sayılarında da sınırlandırmalar bulunmaktadır. Örneğin Sincan’da her mahpus yanında 18 kitap bulunduruyor ve bu kitaplara sözlükler ve ders kitapları da dahildir. Elazığ Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde ise mahpuslar 7 kitap bulundurabiliyorlar. Manavgat S Tipi Kapalı Hapishanesinde mahpusların odada 5 kitap bulundurma hakkı, kütüphaneden de 3 kitap alabilme hakları var.

-Çoğu hapishanede mahpuslar fotoğraf çektirmek istediklerinde tek kişi olarak fotoğraf çekilmeye zorlanmakta çok az yerde aynı fotoğraf karesinde maksimum 3 kişi olmalarına izin verilmektedir.

İşkence ve kötü muamele

-S Tiplerinde de ağır tecrit koşullarında yaşam hakkı ihlalleri meydana gelmektedir. Hogır Batu isimli mahpus, Iğdır S Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumuna sevk edildikten sonra işkence ve kötü muamele ile ayakta sayım ve çıplak arama gibi hak ihlallerine maruz bırakıldığı konusunda derneğimize başvuru yapmış olup, aynı hapishanede şüpheli bir şekilde yaşamlarını yitiren Sezer Alan ve Sinan Kaya isimli mahpusların aileleri de çocuklarının yaşamlarını yitirmelerinden hapishane idareleri ve infaz koruma memurlarının sorumluluğu olduğu iddiası ile derneğimiz şubelerine başvuruda bulunmuşlardır.

-Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tutulan Hüseyin Karaoğlan, S Tipi ve Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanelerin kapatılması, disiplin cezalarının kaldırılması ve arkadaşlarının bulunduğu bir hapishaneye sevk talebiyle, 11 Eylül 2023’ten itibaren süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlamıştır.

Kürtçe çalışmalar, yazılar verilmiyor  

-Farklı hapishanelerden sevk edilen mahpusların yanlarında getirmiş oldukları kitap, dergi, ajanda ve kolilere el konulmuş ve Kürtçe olan çalışmalar, yazılar ve makalelerin geri verilmemiştir. Sincan’da makas, cımbız, daksil, radyo ve kulaklıklar ‘yasak’ gerekçesiyle toplatılmıştır.

-Elektik faturaları çok yüksek gelmektedir. Kantin fiyatları yüksek ve çeşitliliği azdır. Yemekler kalitesiz, az ve yenilmeyecek şekilde, hatta bazı hapishanelerde yemekler için de bazen besin ürünleri dışında cisimler çıkmakta.

Çift kelepçe uygulaması

-Mahpusların revire çıkma talepleri geç cevaplanmakta, hastaneye gidişler sırasında mahpuslara çift kelepçe takılmakta, muayene sırasında kelepçeler çıkarılmamaktadır. Ağır hasta olan ve tek başına yaşamını devam ettiremeyecek durumda olan engelli mahpuslar dahi tek kişilik odalarda tutulmaktadır.”

‘Günde sadece bir saat havalandırma’

Raporunun sonuç ve değerlendirme kısmını okuyan İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Yusuf Erdoğan, Yüksek Güvenlikli ve S Tipi Kapalı Hapishanelerinin, F Tipi Hapishanelerden daha da ağırlaştırılmış bir tecrit ve izolasyonu sağlayacak şekilde inşa edildiğine dikkat çekti. Havalandırmanın yalnızca bir saat olması nedeniyle mahpusların 23 saatini odalarında geçirmek zorunda kaldığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bu uygulama mahpuslar üzerinde ciddi anlamda fizyolojik ve psikolojik tahribatlar meydana getirecekti. Hücre tipi cezalandırma sisteminin mahpuslar üzerinde psikolojik olarak rahatsızlıkların başlayacağı ve fiziksel olarak kas ve iskelet sisteminde tahribat meydana getireceği, bağışıklık sistemini zayıflatacağı, odada oluşan nem ve havalandırmanın yeterli olmaması nedeniyle de solunum ve akciğer rahatsızlıkları, romatizmal hastalıkların da başlayacağı unutulmamalıdır”

‘Yüksek Güvenlikli S ve F Tipi hapishaneler kapatılmalı’

Hücre tipi olan hapishanelerin insanların ruh ve bedensel bütünlüklerine zarar verebileceği uyarısına bulunan Erdoğan,  “Tecrit uygulamasını hapis cezasının amacıyla bağdaştırmak mümkün değildir. Mahpusların maruz kaldığı tecrit uygulamalarını hukuken hapis cezası kavramıyla açıklamak mümkün değildir. Söz konusu uygulamalar Anayasanın 17/1. Maddesi güvenceye alınmış kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı ile bağdaştırılmaz. Mevcut uygulamalar ancak kötü muamele ve zamana yayılmış işkence kavramlarıyla açıklanabilir uygulamalardır. Yüksek Güvenlikli, S Tipleri ve F Tipi Hapishaneler kapatılmalı, mahpusların, insan onuruna uygun bir yaşam sürmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca mahpusların yaşam hakkı, sağlık hakkı korunmalıdır” ifadelerini kaydetti.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu