Helikopter Davası’nda yargılanan gazeteciler beraat ederken, gazeteci Nazan Sala ise dijital medya hesabında yer alan 2007 yılına dair paylaşımlardan dolayı 1 yıl 3 ay hapis cezası aldı.
Van’da yaşamını yitiren Servet Turgut ile Osman Şiban’ın helikopterden atılmasını kamuoyuna duyurduktan sonra 9 Ekim 2020’de tutuklanan ve 2 Nisan’da tahliye edilen Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur ile gazeteciler Şehriban Abi ve Nazan Sala ve tutuksuz yargılanan MA muhabiri Zeynep Durgut hakkında açılan davanın 4’üncü duruşması, Van 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
MA muhabiri Adnan Bilen ve Cemil Uğur ile gazeteci Nazan Sala ile avukatların hazır bulunduğu duruşmaya, diğer gazeteciler mazeret bildirerek katılmadı.
Jin News’in haberine göre; kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, ilk olarak avukat Ekin Yeter söz aldı. 2007 yılında başlatılan ve şimdiki yargılanma ile birleştirilen dosyaya ilişkin savunma yapan Nazan, “İddianamedeki tarihlere dikkat çekmek lazım. İsnat edilen suçun tarihi 2007. O tarihlerde Van’da serbest gazetecilik yapıyordum. TRT dahil diğer kanallar tarafından arandığımda haber aktarıyordum. Yani, gazetecilik yapıyordum” dedi. Nazan, şöyle devam etti. “İddianamede bahsedilen televizyon kanalı ile organik bir bağım yok. Serbest gazeteci olarak çalışırken kanallar arıyor ve haber aktarımı rica ediyor. Yalnızca RojTV değil, başka kanallar aradığında da bağlanabiliyordum.” Daha sonra söz alan Nazan’ın avukatlarından Ekin Yeter, İsnat edilen suçun 2007 yılında yapıldığı şimdiye kadar ifade de alınmadığını belirtti. Ekin, “Başka bir dosyada yargılanırken eski tarihe gidiliyor. Dosyanın kapsamı genişletilmeye çalışılıyor. Müvekkilimin RojTV’ye nasıl bağlandığı, haberin içeriğine dair bir detay yok” diye konuştu.
“Paylaşımlar bana ait değil”
Verilen kısa bir aranın ardından mütalaasını açıklayan iddia makamı, mütalaada her bir gazetecinin “örgüt üyeliği” iddiasından beraatlarını talep etti. Savcı, Nazan’ın ana dosyadaki “propaganda” iddiasıyla cezalandırılmasını talep etti. Mütalaayla karşı savunma veren Nazan, ana dosyada yer alan dosyadaki paylaşımların kendisine ait olmadığını, başkaları tarafından etiketlendiği söyledi. Nazan, “Ana dosyada yer alan paylaşımları ben yapmadım, başkası yapmış ve beni etiketlemiş. Bu yüzden buradan da beraat edilmeyi talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Hukuka aykırıdır”
“Örgüt üyeliği” için verilen beraat kararına katıldıklarını söyleyen Nazan’ın avukatlarından Veysi Atay, Nazan’ın propaganda suçundan da beraat edilmesi gerektiğini söyledi. Veysi, “Örgüt üyeliği için verilen beraat kararına katılıyoruz. Propaganda yönünden de beraat edilmesini talep ediyoruz. Sosyal medya paylaşımlarında suç unsuru taşıyacak bir şey yok. Müvekkil, etiketlenmiş bu paylaşımlarda. Paylaştığı haberlerde farklı sitelerde yayınlanmış ve hakkında kaldırılma kararı olmayan haberler. Kendisi üretmemiş, etiketlenmiş. Bunu kendisine aitmiş gibi değerlendirilmesi hukuka aykırıdır. Beraat talep ediyoruz” dedi.
Mahkeme heyeti, 5 gazetecinin “örgüt üyeliği” suçlamasından beraatlarına, Nazan’ın ise “örgüt propagandası”ndan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.
