Güncel

İstanbul’da Newroz deklarasyonu: Direnenler Newroz ateşini büyütecek

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) öncülüğünde, “Dem dema serkeftinê ye” (Şimdi kazanma zamanı) şiarıyla kutlanacak İstanbul Newrozu’na dair deklarasyon Taksim’de bulunan Elit Word Otel’de düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.

Açıklamaya HDK Eşsözcüleri Esengül Demir ile Cengiz Çiçek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz,  Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Halkevleri, Partizan, Kaldıraç, Demokratik Alevler Derneği (DAD), Halkevleri, 78’ler Girişimi, Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Platformu, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK), Dostluk Kültür Derneği, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Dev Yapı Sendikası, Yeni Demokrat Gençlik (YDG)  gibi çok sayıda siyasi parti, sendika ve demokratik örgüt temsilcisi katıldı.

Toplantının yapıldığı solana Kürtçe ve Türkçe, “Dema Dema Serkeftine Ye” ve “Şimdi Kazanma Zamanı” pankartları asıldı.

İlk konuşma HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir tarafından yapıldı. Giriş konuşmasının ardından İstanbul Newrozu’na dair deklarasyonu HDK Eşsözcüsü Cengiz Çiçek okudu.

HDK Yürütme Kurulu imzasıyla hazırlanan deklarasyon şöyle: “Ortadoğu, Kafkasya, Asya halklarının mitolojisinde simgeleşen Demirci Kawa, Türkiye coğrafyasında önce Kürt halkının, sonrasında tüm ezilenlerin sahiplenmesiyle zulme, zorbalığa karşı mücadelenin simgesi oldu. Bugün de günümüz Dehaklarına karşı çağdaş Kawalar demokrasi ve özgürlük mücadelesini aynı inanç ve kararlılıkla sürdürüyor. “ dedi.

Çiçek, “AKP-MHP faşist iktidarı, Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi topraklarına saldırılarının yanı sıra Türkiye’deki demokratik Kürt siyasetine, kimliğine, kültürüne ve varlığına karşı saldırılara da hız verdi. Kürt meselesinde benimsenen savaş politikaları ve bütün toplumu esir almak isteyen darbe mekaniği karşısında toplumsal barış ve demokratik çözüm için çabalayan Sayın Öcalan, 24 yıldır İmralı tecrit ve işkence sisteminde tutulmaktadır. İmralı’da hukuk değil özel bir tecrit ve işkence rejimi yürürlüktedir. “ şeklinde devam etti.

Çiçek, “Tecrit politikalarıyla ölüm evlerine dönüşen zindanlarda başta hasta tutsaklar olmak üzere tüm siyasi rehineler ölüme terk edilmiştir. İnfazı biten siyasi tutsakların tahliyeleri keyfi bir şekilde engellenerek faşizmin en zifiri hali sergilenmektedir. Başta Sayın Öcalan olmak üzere tüm hasta ve siyasi tutsakların bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerekir. Bu rejimle başta Kürt meselesi olmak üzere, yaşanan siyasal, ekonomik, sosyal, ekolojik sorunların tamamı çözümsüzlüğe mahkum edilmiştir.

Kürt düşmanlığı üzerinden içerde ve dışarda yürütülen topyekûn savaş politikaları, toplumsal ve siyasal kutuplaşmaların yanı sıra eşitsizliğin, adaletsizliğin, yoksulluğun ve yolsuzluğun da başlıca nedenlerindendir. “ dedi.

“Emeği, bedeni, kimliği gasp edilen; her gün erkek şiddetiyle katledilen, kaç çocuk doğuracağına, nasıl yaşaması gerektiğine, giyimine müdahale edilen; meşru müdafaada ısrarcı; İstanbul ve Rojava barikatlarına kadar direnen; Farplas’ta, Migros’ta, Yemeksepeti’nde, Bakırköy Belediyesi’nde, çorap fabrikalarında, tekstil atölyelerinde greve çıkanlar, güvencesiz ve zor şartlardaki atık toplayıcılar, Hendek’te yanarak, hastanelerde darp edilerek, meslek liselerinde çocuk işçi olarak bu dünyayı emekleriyle, elleriyle yaratanlar.

Şenyaşar ailesi; intihardan başka seçenek bırakılmayan Mehmet Fatih Tıraş, Emine Akçay, Enes Kara; Gezi’de katledilen Ali İsmail Korkmaz, Berkin Elvan, Ethem Sarısülük; hasta tutsaklar 83 yaşındaki Mehmet Emin Özkan, Aysel Tuğluk, Rojbin Çetin, Kemal Gömi; ırkçılarca öldürülen işçiler Ahmet Al-Ali, Vail El Mansur, Ali El Hemdan; yetkililerin umursamazlığının öldürdüğü Oğuz Arda Sel; kaybedilen ve bulunması mafyatik ilişkilerce istenmeyen Gülistan Doku; binlerce kişinin önünde yasal kurşunla katledilen Kemal Kurkut; Mehmet Tunç, Tahir Elçi, Hrant Dink; bizleri yan yana, omuz omuza mücadeleye; Dehaklar karşısında Kawalaşmaya çağırıyoruz.

Faşizme karış 3’üncü yolda buluşmaya, direnişe, isyana ve yeni bir yaşam için herkesi Newraz’a çağırıyoruz.” Diyen Çiçek, “Şimdi kazanma zamanı. Yaşasın Newroz, yaşasın birlik, dayanışma ve mücadele.” Şeklinde sözlerine son verdi.

Buldan:  Dem dema serkeftinê ye. Newroz piroz be

Okunan deklarasyonun ardından HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın konuşması ile başladı.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Ortadoğu halklarının en kadim bayramı Newroz’un barış ve demokrasiye vesile olması dileklerini dile getirdi. 2022 Newroz’unu 8 Mart ruhuyla kutlayacaklarını vurgulayan Buldan, son dönemde yaşanan savaşların barışın ne kadar önemli ve acil bir ihtiyaç olduğunu gösterdiğini söyledi. Buldan, “Bizler Newroz’un barışa temenni olmasını diliyoruz. Hukuksuzluğa karşı adaletin, inkara karşı hakikatin yaratılacağı bir bayram olmasını diliyoruz. Bugün en büyük ihtiyaç Kürt halkının bu baskılar ve inkar politikaları karşısında bir araya gelerek mücadeleyi ortaklaştırması. Newroz aynı zamanda kadındır, işçidir, emekçidir, gençtir, sömürülendir bütün bu kesimlerin ortaklaşa kutlayacağı bir bayram olmasını temenni ediyorum. İstanbul’dan Amed’e Rojava’dan Hewler’e hep birlikte omuz omuza, yan yana barış halayları çekeceğimiz bir bayram olmalı” dedi.

Newroz alanlarında yılmadıklarını, diz çökmediklerini, mücadeleden vazgeçmediklerini haykıracaklarını vurgulayan Buldan, “Halklarımızın büyük özlemi demokrasi ve barışın bu topraklarda ihtiyaç olduğunu en yüksek sesle haykıracağımız bayram olacaktır. İstanbul Yenikapı’da 20 Mart 2022’de yapacağımız buluşmaya tüm halklarımızı davet ediyorum. Dem dema serkeftinê ye. Newroz piroz be” sözleriyle konuşmasını sona erdirdi

Deklarasyonun ardından EHP, EMEP, TÖP, Hlakevi, ESP, SODAP, Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Platformu, Kaldıraç, DAD, Devrimci Parti, Partizan  SYKP, Yeni Dünya İçin Çağrı, HDP İl Başkanı İlknur Birol söz alarak konuşmalar yaptı.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu