MakalelerPusula

Kendin olmak…

Bir komünist partide olması-aranması gereken temel niteliklerden biri savunduğu davaya uygun karar verme ve öz gücüne güvenmedir. Yaslandığı ideolojinin partisi, özgürlük ve kurtuluşunu savunduğu işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin çıkarlarını savunacak parti olmasıdır. Yani başka parti, güç ve akımların esen burjuva rüzgarların etkisinde kalmadan, onların boyunduruğu altına girmeden yaslandığı ideolojinin savunduğu amaçlardan kopup uzaklaşmadan özgücüne dayanarak yürümesi, mücadele etmesidir. Devrimci bir partide aranması gereken temel kriterler komutan ve savaşçılarda da aranmalıdır.  Teorinin-stratejinin, demokratik halk devriminin, halkın kadrosu olmak mesela. Gerçeğin kadrosu olmak… Görüş, düşünce ve kararlarını belirleyip açıklarken başkalarına göre değil devrimin-gerçekliğin çıkarlarını esas alacak şekilde öz gücüne güvenerek, inisiyatif sahibi olarak ve bağımsız almak esas alınmalıdır. 

Proleter ideolojiden-savaş gerçekliğinden, halktan ve yoldaşlardan kopulduğu, uzaklaşıldığı süreçlerde burjuvazinin, tasfiyeciliğin, oportünizmin etkisi artar. Böylesi dönemlerde kadrolara-militanlara büyük sorumluluk ve ciddi görevler düşer. İdeolojik eksene yaslanan önderlik boşluğunun, örgütsel sorunların yaşandığı ve yaşatıldığı dönemlerde kadrolarda ideolojik sağlamlığın önemi ve ihtiyacı ön plan geçer. Sağlam dünya görüşüne sahip kadro ve militanlar, olaylara-sorunlara-gelişmelere, görünen-aktarılan yanlarıyla değil zıtların birliği ve mücadelesi bakış açısıyla sorgulayıcı gözle bakar, anlamaya-anlamdırmaya-açıklamaya çalışırlar. Devrimci ideolojiye yetersiz, zayıf, parçalı sahip olan kadro ve militanlar sunulan, aktarılanlara tek yanlılığın köreltici gözüyle bakar, her şeye körü körüne inanır. Ve dolayısıyla kadro olamaz. Tasfiyecilerin-burjuvazinin itaatkâr, iradesiz, tutarsız kadrosu olur. Çünkü devrimci ideolojiden her uzaklaşma burjuva ideolojisine yakınlaşmayı getirir. Devrimin kadrosu olmaktan uzaklaşanlar burjuvaziye yakın olur. Onun etkisi altına girmekten kurtulamaz, burjuvazinin oluşturduğu iradenin altına girer. 

Burjuvazi, örgüt içinde oportünizm biçiminde örgütlenir. Oportünizm burjuvazinin proletarya saflarındaki acentesidir. Darbeci tasfiyecilik de oportünizmi bir biçimidir. Hemen her konuda gıdasını burjuva ideolojisinden alır. Burjuva ideolojisi proletarya partisinde bölünmeler yaratır, partiyi yıkmaya, parçalamaya çalışır. Oportünizm savunucusu ve yıkıcı uygulayıcılarını zararsız sevimli eski yoldaşlar olarak görüp yaklaşanlar, bu bakış açısıyla ilişkilenenler ciddi bir yanılgı içindedir. Tasfiyecilik burjuva ideolojisinden beslenir. Söylemde MLM, söylemde “Kaypakkayacı” olunması onların burjuva ve tasfiyeci gerçekliğini değiştirmez.

Tasfiyecilik sahte ve yalan üzerinden kendisini örgütler. Çürük zemin üzerinde kendisini düzenler. Gerçekleri çarpıtmakta, biçimlendirmekte oldukça ustadır. Söz ve söylemi, sunum ve yazıları sorgulamadan doğru kabul edenler tasfiyeciliğin etki gücünün artırmasına zemin sunar. Burjuva politikacılara taş çıkartacak ustalıkta olan tasfiyeciler yıkım projelerini sunmakta oldukça yetenekli ve inandırıcıdırlar. Tıpkı burjuva-feodal düzen partilerinin yöneticileri gibi mağdur-masum rolü oynamakta da oldukça yeteneklidirler. Onlar gibi sahte timsah gözyaşı dökecek kadar ikiyüzlü ve düşkündürler. Etrafındaki saf insanlara onları ve pratiklerini yeterince tanımayanlara “haksızlıklara” uğradıklarını, değerlerinin yeterince parti tarafından anlaşılmadığı yönlü sahte sözlerine inandırırlar.  

Emperyalizme, burjuva-feodal sisteme karşı savaşım revizyonizme-oportünizme karşı savaşımdan ayrı ve bağımsız değildir. Emperyalizmin baskılarının arttığı, faşist diktatörlüğün zulmünün iyice şiddetlendiği dönemlerde proletarya partisi içinde proleterleşemeyen unsurlar, tasfiyeci rolü ve kimliğine bürünürler. Bunlardan bazılarının eski yönetim kademelerinde olmaları, eski parti üyeleri olmaları gerçekliği asla değiştirmez. Bugün dogmatizmden beslenen, statükoculuktan ödün vermeyen, kendini yıllarca tekrar eden pratiklerden bir an olsun vazgeçmeyen, gerilla alanında konumlanıp mevzilenmeyen, savaşı bütünlüklü bir parti çizgisi olarak uygulamayan, kolektifin güçlerini buna göre örgütleyip-düzenlemeyen burjuva bürokrat yöneticiler darbeci-tasfiyeciliğin sahipliği ve uygulayıcılığına soyunur. Söylemleri sözleri ne kadar “Kaypakkayacı” olursa olsun duruşları-pratikleri amaç ve hedefleri partiyi yıkmak, bölmek ve parçalamaktır.  Tasfiyeciliğe-darbeciliğe- oportünizme karşı mücadele ideolojik temel esas alınarak politik-örgütsel olarak yürütülmelidir.  Henüz uyanamayanlara, gelişmelerin/yaşanların farkında ve bilgisinde olmayanlara bir kez bir biçimde anlatmak yetmez. Yüz kez değişik biçimlerde anlatmalıyız. Sadece birkaç kişiye değil birçok kişiye söylemek, anlatmak görevdir. MLM bilimine, devrime hizmet etmeyen, onu güçlendirmeyen her şeye karşı mücadele etmek proleter devrimcilerin temel görev olmalıdır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu