Güncel

MÇD’den Hopa’ya ilişkin açıklama

H.Merkezi: Artvin- Hopa’da  derelerin yataklarının kesilmesi HES vb şekillerle bölgenin talana açıklaması sonucu  yaşanan sel felaketine ilişkin Munzur Çevre Derneği bir açıklama yayınladı. Munzur Çevre Derneği açıklamada “Çernobil’de yaşanan Nükleer kazadan günümüze doğaya ve insan yaşamına karşı geliştirilen her saldırıya duyarlılığıyla öne çıkan Karadeniz halkı Artvin-Hopa’da yeni bir cinayetle, yıkımla yüz yüze kaldı. Rant ve dizginsiz kar hırsı için doğaya ait olmayan projeler geliştiren ve halka dayatan AKP hükümeti yaşanan her yıkımda ve katliamda olduğu gibi kader-fıtrat ve takdiri ilahi makarasına sarılmakta, sorumluluklarından kaçmaya çalışmaktadır. Karadeniz Sahil Yolu, Yeşil Yol Projesi, yapılan onlarca baraj ve HES’in yanı sıra doğayı ve insan yaşamını yıkıma uğratacak yüzlerce proje, kar ve rant için sırada beklemektedir. On yıllardır hayata geçirdikleri yol-asfalt projeleriyle, suların ve derelerin yönünü değiştirerek, önlerini setlerle kapatarak, suyu tutacak toprağı ve bitki örtüsünü yok ederek, doğaya rağmen ve ona ait olmaya projeler geliştirerek Karadeniz halkı, Artvin-Hopa yaşanan bu felaketin adresi ve hedefi haline getirilmiştir” dedi.

Devletin bölgede bir katliam gerçekleştirdiğini belirten MÇD bölgeye kurtarma ekiplerinin değil kolluk güçlerinin gönderildiğini belirterek bunun bir korku olduğunu belirtti. Açıklamada ayrıca “Birçok ülke kıyı bölgelerine yol yapımını durdururken AFAT ekipleri çok övünülen Karadeniz Sahil yolundan Artvin’ne ulaşamamıştır. Kurtarma ekiplerinden önce Çevik Kuvvet Ekiplerinin büyük bir yıkımın yaşandığı bölgeye gönderilmesi halkın acılarının nasıl “paylaşılacağını”, yaralarının nasıl “sarılacağını” göstermektedir. Kazım Koyuncu’nun ve Metin Lokumcu’nun canına kastedenlerin, çayına ve suyuna sahip çıkanlara yardım yerine kolluk gücü göndermesi bir devlet refleksi olmasının yanında halkın öfkesinden ve mücadelesinden duyduğu korkunun göstergesidir.

Açıklamanın şu şekilde devam ediyor;

Yaşanan ne bir afet, kader-fıtrat ne de takdiri ilahidir.

Doğanın rant projeleriyle talan edilmesinin, yıkıma uğratılmasının ve katledilmesinin bir sonucudur. AKP hükümeti doğayı dizginsizce sömürerek, dengesini bozarak yaşanan felaketin ve can kayıplarının doğrudan sorumlusudur. Yağış, sel, heyelan doğal olanken onu bir yıkıma ve felakete dönüştüren devletin rant projeleri ve doğaya yönelik saldırılarıdır.

Çayına suyuna sahip çıkanların direnişi ve mücadelesi bu nedenle ezilmek, bastırılmak istenmektedir.

Karadeniz halkının talebi olan rant ve yıkım projelerine karşı yükselttiği çığlığı bu nedenledir ki daha yüksek sesle sahiplenmeli, haykırmalıyız.

Doğaya ait olmayan projelerin iptal edilmesi, HES’lerin ve barajların derhal durdurulması için direnişi ve mücadeleyi yükseltmeliyiz.

Yaşanan felaketle yıkıma ve can kaybına uğrayan Hopa halkına başsağlığı diliyor, direnişinin ve mücadelesinin yanında yer alıyoruz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu