İstanbul: Her hafta gerçekleştirilen F eyleminin 229.su gerçekleştirildi. Polis ablukası altında gerçekleştirilen eylemde polis kitleyi taciz ederek çanta araması yaptı. Bu haftaki eylemde OHAL kararı ile tutsaklar üzerindeki tecrit koşullarının yoğunlaştığına ve hak ihlallerinin ciddi boyutlara ulaştığına dikkat çekildi. Eylemde ayrıca hasta tutsak “Mehmet Başçı serbest bırakılması istendi. Sıklıkla “Mehmet Başçı serbest bırakılsın”, “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır”, “İnsan Hakları ile insandır” sloganları atıldı.
Yüzde 66 ağır engelli raporuna rağmen tutsak
Eylemde hasta tutsak Mehmet Başçı’ nın durumu ile ilgili bilgi verildi. Eylemde açıklama yapan İnsan Hakları aktivisti Ümit Dolu, Mehmet Başçı’nın durumuna ilişkin; “2012 yılında tutuklandı ve birçok kez sürgün yaşadı.2005 yılında bir patlamada ağır şekilde yaralandı ve bacağı kesildi. Diğer bacağına platin takıldı. Başçı’nın bir kolu sakat ve vücudunda pek çok şarapnel parçası var. Koltuk değnekleri ile hareket etmekte. Özel ihtiyaçlarını birisi olmadan karşılayamıyor.%66 ağır engelli raporu olmasına rağmen serbest bırakılmamaktadır. Başçı’nın serbest bırakılması için İnsan Hakları Derneği avukatları daha önce 13. Ağır Ceza Mahkemesine başvurmuş fakat oradan da serbest bırakılmasına yönünde karar çıkmamış Tekirdağ Devlet Hastanesine sevk edilmiştir” dedi.
Mehmet Başçı’nın durumu OHAL ile ağırlaştı
Dolu, OHAL sonrası Başçı ve arkadaşının gönderdiği mektupta “Ranza eksikliği var ve yer darlığından dolayı 3 kişilik koğuşlarda 6 kişi kalıyoruz. Sağlıklı ve temiz bir ortamda beslenme ve yatma koşulları tamamen ortadan kalkmıştır. Ortak alanlara çıkartılmıyoruz. Sosyal, sportif ve kültürel faaliyetler elimizden alındı. Hapishanelerdeki tecrit koşulları daha da ağırlaşmış, yaşamın tümü baskı altına alınmıştır” şeklinde bilgi verdiğini söyledi. Mehmet Başçı ayrıca mektubunda Adli tutsakların saldırısına uğradığını ifade ederek şunları kaydetti: “ “Hapishanede Yavuz Yılmaz adında adli tutuklu A4 kağıda, bana ve değerlerime ağır hakaret ve küfür içeren sözler yazmıştır. Bu konu hakkında ceza infaz kurumuna başvuruda bulundum. 28/07/2016 tarihinde ifadem alınacak deyip çağrıldım. Adliye dönüşü hapishanenin girişinde Yavuz Yılmaz personelin gözü önünde tekme atarak hakaret, küfür, fiziki saldırı ve tehditte bulundu. Hapishane idaresi buna göz yumdu. Personel kontrolünde planlı bir saldırı olduğu apaçıktır. Hapishanede başıma bir şey gelirse, bundan Yavuz Yılmaz ve hapishane yönetimi sorumludur.”
Açıklamanın ardından eylem sona erdi.
