Mersin: Üniversitelere olan yoğun siyasi ve akademik baskılardan dolayı Mersin Üniversitesi (MEÜ) Öğrencileri bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İnsan Hakları Derneği Mersin Şube Binası’nda gerçekleştirilen basın toplantısında üniversiteli tüm öğrencilere ve duyarlı kesimlere birlik çağrısı yapıldı.
Basın toplantısına “Barış İçin Akademisyenler” bildirisine imza attığı için işine son verilen MEÜ öğretmenlerinden Galip Deniz Altınay da katılarak, atılan öğretmenler olarak öğrencilere destek verdiklerini ve herkesin destek vermesi gerektiğini belirten bir konuşma gerçekleştirdi. Ayrıca bugün saat 21.00’da #banabakrektör hashtagiyle bir kampanya başlatılacağı, internet üzerinden de bir imza kampanyası başlatıldığı belirtildi. Bu eylemliliklerin şimdilik olduğu daha ileriki zamanlarda fiili eylemlerinin de olacağının haberi verildi
“Soruşturmalar geri çekilsin”
Öğrenciler adına basın metnini Deniz Akbıyık okudu. Akbıyık, “Bizim anlayışımızda üniversiteli olmak salt öğrenen olmak değildir. Öğrenci talep eden, üreten, eleştiren, sorgulayandır… Bu minvalde bizler diyoruz ki kuşkusuz üniversiteler toplumun en dinamik kesimleridir. Tıpkı 7 Haziran’da ortaya çıkan halkların ortak mücadele ruhu ve beraber yaşama inancına saldırdıkları gibi Gezi Direnişi’nin getirdiği atmosferle beraber üniversitelerde yükselen öğrenci hareketine de pervasızca saldırmaya başlamışlardır… Tüm bu yaşananlardan en çok etkilenen yerlerden birisi de Mersin Üniversitesi (MEÜ) oldu. 11 Aralık 2015 tarihinde rektörlük, polis ve çeteler işbirliği ile provokatif bir amaçla ırkçı Nihal Atsız’ı anma programı planlandı. İnsanlık düşmanı, ırkçı Nihal Atsız anmasının üniversitede yapılmasına izin vermeyeceğiz diyen öğrencilere ise polis saldırısı gerçekleştirildi ve 38 öğrenci gözaltına alındı 14 öğrenci tutuklandı. Bu olay planlı bir sürecin başlangıcıydı ve öğrenci hareketliliğini tasfiye etmek amaçlı başlatılmıştı. Aynı donemde Çukurova Üniversitesi’nde de Nihal Atsız anması yapılmaya çalışılmış, İstanbul Üniversitesi ve ODTÜ’de cihatçı çeteler devreye sokulmuştur” denilerek sürece değindi.
131 öğrenciye 373 dava açıldı
“Bu bir buçuk yılı aşkın süredir bizim ulaşabildiğimiz 131 öğrenciye 373 dava açılmış, Barış için imza atan hocalarımız uzaklaştırılmış, onlara destek olmak için ‘İnsanlık dersi Final Soruları” adlı bildirileri dağıtan 12 öğrenciye 1 ve 2’şer dönem uzaklaştırma verilmiştir. Daha bir çok olay ve uzaklaştırma örneğiyle birlikte bu süre zarfında uzaklaştırma alanların sayısı 32 olup verilen uzaklaştırma cezalarının sayısı 50’dir. 12 öğrenci arkadaşımız saçma sebeplerden dolayı tutsak. Hal böyleyken en son da bu hafta Nihal Atsız protestosunun soruşturmaları sonuçlanmış ve 1 ila 2 dönem arası 42 öğrenciye uzaklaştırma verilmiştir. Uzaklaştırma alan arkadaşların ders kayıtlarını yapamamaları için 2. Donem kayıtları 1. Donemden yapılmış tek dönem uzaklaştırması olanlarınki kanunsuzca iki doneme çıkarılmak istenmiştir” diyen Akbıyık üniversitenin sermayeye peşkeş çekildiğini ve üniversitede gerici, milliyetçi çetelerin yönetim tarafından beslendiklerini belirtti.
“Tüm öğrenci arkadaşlarımızı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz”
Son olarak eylem birlikteliği ve çağrısı yapılan açıklamada, “Bizleri ne soruşturmalar ne uzaklaştırmalar ne de tutuklamalar yıldırabilir. 68’lerin anti-emperyalist ruhunu kuşanmış olan bizler Gezi Direnişi’nde on binlerce Ali İsmail olup mücadeleyi her alana taşıma sözü verdiğimiz gibi, Suruç’ta ölümsüzleşen sıra arkadaşımız Emrullah’ın hayallerini ve Ankara’da ölümsüzleşen sıra arkadaşlarımız Şebnem, Elif ve Ali Deniz’in halaylarını yarım bırakmayacağımıza söz verdik. Ve bizler diyoruz ki; yaptıkları tüm bu baskılar aslında bizlerden ne kadar korktuklarını gösteriyor. Bu durum bizim daha kararlı olmamızı ve bir araya gelmemizi zorunlu kılıyor. Bundan dolayı tüm üniversitelileri ve diğer kesimleri yan yana durmaya, dayanışmaya, birlikte mücadeleye çağırıyoruz” denilerek de birlik çağrısı yapıldı.
