GüncelManşet

Mütevazi bir devrimci, Orhan Bakırcıyan

H. Merkezi: MLKP Tabur Komutanı Ahmet Şoreş, 14 Ağustos’ta Rojava’da yaşamını yitiren TKP/ML komutanı Nubar Ozanyan’ı anlattı: “Mütevaziliği, emekçiliği, cesareti, disiplini, kararlılığı eğitimde belli bir düzey yakalama açısından önemli bir yerde duruyordu.

Rojava’da bulunan MLKP Şehit Serkan Taburu Komutanı Ahmet Şoreş ve bir dönem Enternasyonal Özgürlük Taburu komutanlığı yapan MLKP savaşçısı Yalçın Akın, 14 Ağustos’ta yaşamını yitiren TKP/ML TİKKO komutanı Nubar Ozanyan’ı (Orhan Bakırcıyan) ETHA’ya anlattı.

Şoreş, Nubar Ozanyan ile 2015 yılında MLKP taburunda misafir olduğunda tanıştığını belirterek, “Orhan Bakırcıyan yoldaşın devrimci ömrünün uzunluğuyla bizim onu tanıma sürecimiz arasında çok uzun zaman farkı var. Ama devrimcilerin ortak ideallerinin yanı sıra kimi ortak özellikleri vardır. Dolayısıyla onları tanımak için belli bir zaman kesiti bile yeterlidir” dedi. Zaman zaman Ozanyan ile birlikte Enternasyonal Özgürlük Taburu’nu ziyaret ettiklerini ifade eden Şoreş, “Orhan yoldaşı hem taburumuzun yaşamında, burada her yaştan yoldaşla kurduğu ilişkide tanımış olduk hem de DAİŞ ile savaşın savunma siperlerinde yaptıklarıyla tanımış olduk” diye konuştu.

 

“Genç yoldaşlara ilham kaynağı oluyordu”

TİKKO savaşçılarının da bahsettiği Ocak ayındaki DAİŞ’in Enternasyonal Özgürlük Taburu’na yönelik saldırısını hatırlatan Şoreş, Ozanyan’ın bu saldırıda güçlü bir direniş sergilediğini ifade etti. Şoreş, “Orhan Bakırcıyan yoldaş soğukkanlılığıyla, silahları kullanma becerisi ve cesaretiyle genç yoldaşlara büyük ilham kaynağı oldu, cesaret verdi” dedi.

Ozanyan’ın yaşına göre çok sportif olduğunu, düzenli spor yapıp, yiyecek ve içeceklerine dikkat ettiğini söyleyen Şoreş, sadece inancı, iradesi, umutlarıyla değil bedeniyle de kendini hep devrime hazırladığını dile getirdi.

 

“Her işi büyük tutkuyla yapıyordu”

Öğle sıcağında dahi spor yaparken nedenini sorduğunda “Profesyonel devrimci gece gündüz, soğuk sıcak demeden, tüm hava şartlarına da savaş şartlarına da hazır olmalı” yanıtını aldığını aktaran Ahmet Şoreş, onu anlatmayı şöyle sürdürdü: “Orhan yoldaş küçük büyük demeden tüm işlerle uğraşır, emeğini olan gücüyle değerlendirirdi. Bunu kabaca beden gücüyle değil bir tutkuyla yapardı. Bu, bana göre, devrimci irade ve inancının getirisidir. Bir bilinç meselesidir. Orhan yoldaşın emekçi özelliği sadece günlük işler değil esasen devrimin emekçiliği, devrimin hamallığını yapardı. Genç yoldaşların bu örnekten dersler çıkarması gerekir.

 

Mütevazi, emekçi, cesur, disiplinli, kararlı

Nubaryan’ın mütevaziliğine de dikkat çeken Şoreş, “Uzun ömrüne sığdırdığı bu kadar devrimci yaşanmışlık, Filistin’de başlayıp Rojava’ya uzanan savaş tecrübesi karşısında mütevaziliği elden bırakmadı. Devrimci yaşına rağmen kendisinde vücut bulan savaşçılığı, cesareti, insanı insan yapan mütevaziliğini kendime örnek aldığımı söyleyebilirim” dedi.

Şoreş, Nubaryan’ın bildiği her şeyi bütün örgütlerle paylaşmaya hazır olduğunu kaydederken, “Orhan yoldaş hem kendi örgütü bakımından hem kendisiyle tanışan devrimci, ilerici, antifaşist, kim olursa olsun bildiklerini paylaşmak ve öğretmekten sakınmayan bir yerde duruyordu” diye konuştu.

Şoreş, Nubaryan’ın eğitmenliğine dair de şunları söyledi: “İyi bir eğitmen olduğu yoldaşlarının açıklamalarında da gereğince yer buldu. Eğitmenliğin en temel gereği bildiklerini ve tecrübelerini bir bilince, bir eylem gücüne dönüştürmektir. Pratikte ihtiyaç olan yönlerle kurduğu bağ önde olduğu için savaşçıların ilgisini çeken bir eğitim yöntemi vardı. Mütevaziliği, emekçiliği, cesareti, disiplini, kararlılığı eğitimde belli bir düzey yakalama açısından önemli bir yerde duruyordu.”

Şoreş, şöyle devam etti: “Saygınlığı ve sevgiyi hak eden değerli bir komutan yoldaştı. Bulunduğu her ortamda yoldaşları da kendisine bu saygıyı ve sevgiyi göstermekten sakınmadı. Böyle güzel özelliklere sahip bir devrimcinin yaşarken de hak ettiği saygı ve sevgiyi görmesi biz devrimcilere has bir gerçekliktir. Şehit olduktan sonra insanın arkasından methiyeler dizmek değil yaşarken gerekli sevgi, saygı ve değeri göstermektir aslolan. Devrimci kültürümüz bunu gerektirir” dedi.

 

Ermeni olarak Rojava’da olmasının tarihsel ve güncel önemi var

Nubar Ozanyan’ın ulusal kimliği ile değil TİKKO’nun bir savaşçısı olarak devrimci kimliğiyle Rojava’ya geldiğini belirten Ahmet Şoreş, “ama” dedi ve şöyle devam etti: “Orhan yoldaşın Ermeni halkından olması farklı bir anlam yüklüyor. Rojava’da Kürtlerin önderlik ettiği halkların birleşik özgürlük mücadelesine bir Ermeni savaşçı olarak katılması tarihsel ve güncel bakımından çok önemli. Ama Orhan yoldaşın Rojava’da Ermeni kimliğinden ziyade örgütlü devrimci kimliğinin ön plana çıktığını düşünüyorum. Tabi burada Ermeni örgütleri ve şahsiyetleri ile temasları olduğunu duyduk. Bu, buradaki Ermenilerin devrime katılmalarını desteklemek açısından bir çaba içerisinde olduğunu gösteriyor.

Nubar Ozanyan’ın mücadelesine sahip çıkacaklarını dile getiren MLKP Şehit Serkan Taburu Komutanı Ahmet Şoreş, “Orhan yoldaşın hem Türkiye- Kuzey Kürdistan hem de Ermeni halkının özgürlük mücadelesinde verdiği emeğe, ortaya çıkardığı değerlere sahip çıkacağımıza, Rojava devrimini sosyalist bir devrime götüreceğimize, Türkiye ve Kuzey Kürdistan devrimini yaratmada onun ideallerini devam ettirmeye söz veriyoruz. MLKP olarak bu uğurda şehit düşen tüm devrim şehitlerinin anılarına bağlı kalma, ideallerini gerçekleştirme ve zaferi gerçekleştirme sözü veriyoruz” dedi.

 

Rojava topraklarında şehit düşmesi halklara çağrıdır

Bir dönem Enternasyonal Özgürlük Taburu’nda yer alan MLKP savaşçısı Yalçın Akın da Nubar Ozanyan’ı şöyle anlattı: “Orhan yoldaşı tarif etmek gerekirse benim için iki kelime var; biri mütevazilik, diğeri deneyim. Mütevazilik ve deneyimi bir arada yaşayan ender devrimcilerden biri. Orhan yoldaşla cephelerde ve diğer alanlarda belli zamanlar geçirdik. Genç yoldaşlara disiplini ve savaşçılığıyla örnek yoldaştı. Bize ilerleyen yaşına rağmen hala mücadelenin en ön saflarında çarpışabilme yetisini ortaya koyabildiğini göstermişti. Son anına kadar devrimci yaşamış, bir adım bile geri durmamış bir yoldaştır. Yaşam disiplininin arkasında savaş gerçekliğini kavrama ve savaşa göre kendisini şekillendirme bilinci yatıyor. Fiziksel ya da psikolojik zorluklar karşısında Orhan yoldaşın yıkılmaz tavrı hepimize örnek olmuştur. Cephelerde genç yoldaşların moral kaynağı, güven kaynağıdır.”

Nubar Ozanyan’ın şahadetinin Ermeni halkına bir çağrı olduğunu dile getiren Akın, ekledi: “Çünkü bugün Ermeni soykırımını gerçekleştiren faşist zihniyetle DAİŞ zihniyeti aynıdır. DAİŞ zihniyeti aslında Ermeni soykırımını gerçekleştirenlerin torunlarıdır, devamcılarıdır.”

 

Rojava devriminin Ortadoğu topraklarında açmış bir çiçek olduğunu dile getiren Akın, Rojava devriminin halen devrim olup olmadığını tartışanlara Nubaryan’ın bir cevap olduğunu söyledi. Akın, “Zaman buradaki devrimi tartışma zamanı değil büyütme zamanıdır. Rojava devrimi sadece ulusal mücadele değildir. Araplardan, Ermenilere, Süryanilere, Çerkeslere ve Türkmenlere kadar halkların kardeşliği temelinde büyümenin kapısını aralamıştır. Devrimcilerin, ilericilerin, insanlık adına bir şeyler düşünüyorum, tarafımı ben insanlıktan yana koyuyorum diyen tüm insanlar kendisini Rojava devriminde bulabilir” dedi.

 

Kaynak: ETHA

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu