DerlediklerimizGüncel

NUBAR OZANYAN | Newroz pîroz be

"Mazlumlaşmak sadece Kürt halkının görevi ve omuzlarındaki ağır sorumluluk değildir. Mazlumlaşmak aynı zamanda Türkiyeli devrimcilerin, işçilerin, emekçilerin görevidir."

Zalim Dehaklar var oldukça mazlumlar her yıl olduğu gibi bu yılda Newrozlarını ateş ve isyanla kutlamaya devam edecektir. Dünyayı ve Ortadoğu’yu yaşanılmaz, soluksuz kılan paranın ve zenginliklerin sahipleri, ezilen halkları sömürmekten ve onlara cehennemin dibini gösteren zulümden vazgeçmemektedir.

Kürtler ve Türk olmayan halklar bir asırdan fazla bir zamandır İttihatçı-Kemalistlerin zulmünden inkar ve asimilasyon politikasından, sonu gelmeyen operasyonlarından rahat yüzü görmediler. Kırk yıldır azim ve kararlılıkla dile getirdikleri barış ve özgürlük talepleri muktedirler tarafından ne duyuldu ne de umursandı. Kürt’e ölüm ve inkar üzerine kurulu Türk devlet politikası, dünden bugüne değişmeden acımasızca devam etti.

Özgürce yaşama ve ayrılma hakkı elinden zorla gasp edilen ülkesi işgal edilerek parsellenen Kürdistan topraklarında yok sayılan Kürtler kimliksiz ve dilsiz bırakılmaya karşı direnerek Ortadoğu halklarına ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Mart ayında Halepçe’de elma kokusuna sürülerek yaşatılan katliam, Gazi-Ümraniye ve Beyazıt Katliamları gibi bir kez daha lanetle anılmaktan vazgeçilmeyecektir. Emek, özgürlük, Kürt düşmanı Erdoğan ve diktatör ekibi Medya Savunma Alanlarına, Rojava’ya saldırı tehditlerinden ve operasyon hazırlıklarından geri durmuyor. Bu saldırganlığa karşı yanıtı sadece Kürt halkı vermemelidir. Kürt halkına kalkan bu soykırımcı faşist eli Türkiyeli işçiler, emekçiler, devrimciler, genç ve kadınlar tutup, kırmalıdır.

Faşizmin tüm kuşatma ve ezme saldırganlığına karşın göğe tırmanan zirveleri mekan eyleyen Kürt özgürlük gerillası “Dağlara sorun bizi” diye haykırıyor. Her dağ gibi her gerillanın direniş ve özgürlük hikayesi onurla yazılmaya devam ettikçe Newrozlar her geçen gün daha fazla kitleselleşerek ateş ve özgürlük haykırışlarıyla kutlanmaya devam edilecektir.

Her Newroz ateşi yakıldığında özgürlüğün yoldaşı Mazlum Doğan anılmadan yürünemez. Unutulmadan adı dağlara, meydanlara, bilinç ve yüreklere yazılması gereken, direnişin yoldaşı olan Mazlum’un ismi yürünecek yolun umudu ve kararlılığı olmalıdır. Yıllar geçse de emek ve özgürlük düşmanlarına karşı direnmenin, zalimlerin suratına inen keskin kılıç olmanın ismi, iradesi “KEKO”, Mazlum Doğan saygıyla anılmayı hak etmektedir. Mazlum arkadaş yanlışları sevmedi, doğruları sevdi. Köleliği değil özgürlüğü tercih etti. En zor zamanda dört yanı karanlık ve zulümle kuşatılmış mekanda karanlığın sahipleri olan Dehaklara karşı durarak meydan okudu. Ne teslimiyeti ne ihaneti ne de köleliği kabul etti!

Her yeni Newrozlarda Mazlum Doğan’a bakarak Mazlumca yürünürse özgürlük elle tutulacak hakikat haline gelir. Her geçen gün daha fazla Mazlumlaşan Kürt halkı ve Kürtlerin özgürce yaşam ve ayrılma hakkını dürüstçe savunan ve bu uğurda bedel ödemekten çekinmeyen Türkiyeli devrimciler ellerini kayıtsız şartsız Kürt halkının kurtuluşuna uzatmalıdır. Mazlumlaşmak sadece Kürt halkının görevi ve omuzlarındaki ağır sorumluluk değildir. Mazlumlaşmak aynı zamanda Türkiyeli devrimcilerin, işçilerin, emekçilerin görevidir.

Amed meydanına Mazlum Doğan-Kemal Pir-İbrahim Kaypakkaya yoldaşın anıtları dikildiği gün Newroz, işçilerin, ezilen halkların barış ve kardeşlik içinde kutladıkları Bayram olacaktır. Özgürlük arayan halklar için bayram devrim olacaktır.

Newroz pîroz be

(Yeni Özgür Politika – 19 Mart 2024)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu