2 yıl önce yıldızlara uğurladığımız Güzel Ana adına hazırlanan fotoğraf sergisi dün itibariyle sona erdi. 21-29 Eylül tarihleri arasında yapılması planlanan sergi, yoğun ilgiden dolayı 1 hafta daha uzatılarak düne(5 Ekim) kadar devam etti. Güzel Ana’yı bulunduğu mücadele alanları içerisinde fotoğraflayan Yüksel Uygun ile Güzel Ana’yı ve iki haftadır süren sergiyi konuştuk.
Divriği Kültür Derneği’nde yer alan sergiyi devrimci, demokrat ve yurtsever kurumlardan, insan hakları savunucularına, Cumartesi Anneleri/İnsanları’ndan siyasi parti ve DKÖ’lerden birçok kişi ziyaret etti. Uygun ise Güzel Ana’nın dokunduğu her insanda bir etki bıraktığını belirterek sergiye olan ilginin sebebinin bu olduğunu söylüyor. Kendisi üzerinde de derin bir etki bıraktığını belirten Uygun:
“Güzel Ana’yı ben 2008’den hayatını kaybettiği ana kadar tanıyorum. Onu Cumartesi Anneleri başta olmak üzere her alanda görürdüm. Bana bir anne gibi yaklaşırdı, tabi sadece bana değil herkese bir anne şefkatiyle yaklaşırdı” dedi.
Güzel Ana’nın meydanlarda olma isteğinin kendisi için de bir kaynak olduğunu da vurgulayan Uygun, “O ta karşıdan sabahın köründe meydanlara gelirken, ben daha iyi olanaklarla gelmemeyi tembellik olarak değerlendirir ve gelirdim. Yani bize tam anlamıyla öğretmenlik yaptı, bizim yüreğimizi gördü” dedi.
Onun yeri mutlaka en öndeydi
Güzel Ana’nın özdeşleştiği Cumartesi Anneleri eylemi de dahil, her zaman ezilenin yanında, onların yoldaşı olduğunu vurgulayan Uygun “Ana, Cumartesi dışında da her yerdeydi. Ya her zaman en öndeydi ya da pankartın ucunu tutar sıkılı yumruğuyla yürürdü ve slogan atardı”
Yaşamının son anlarına kadar mücadelede her zaman yerini alan Güzel Ana ölümsüzlüğe uğurlanmadan katıldığı son eylem ise yoldaşı, Partizan emektarı Serdar Can’ın cenazesi oldu. Uygun, cenazede rahatsız olan Güzel Ana’ya, rahatsız olduğunu bildiği için biraz çıkışınca Güzel Ana’nın cevabı da hayatını özetler nitelikte olur: “Burada yoldaşımı kaybetmişim, ben nasıl gelmeyeyim, öleceksem böyle alanlarda öleyim”
