Şehit Nubar Ozanyan Ermeni Tugayı’ndan kadın savaşçılar ve Kültür Merkezi’nden kadınlar düzenledikleri ortak etkinlik ile 8 Mart’ı kutladı.
Ortadoğu’da faşizmin ve ataerkinin temsilcisi olan faşist TC devletinin her türlü saldırısına rağmen bu yıl Ermeni kadınlar “8 Mart salonlara sığmaz” diyerek bir şenlikle 8 Mart’ı kutladı. Ermeni kadınların bu yılki şiarı “Filistin’den, Artsakh’a, İran’dan Rojava’ya Direnen Tüm Kadınlara 8 Mart Ruhuyla Selam” oldu.
Çeşitli köylerden ve Hasekê’den etkinliğe gelenler, 1915 soykırımında sürgün yollarında katledilen ve çeşitli politikalarla asimile edilen Ermenilerin torunlarıydı. Ermeni Tugayı ve Kültür Merkezi adına Arapça ve Ermenice okunan açıklamada “Bugün biz kadınlar bir araya geliyoruz ve tüm baskıcı rejimlerin baskısına ve korkusuna kapılmadan günümüzü, Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz. Bizim için bugün, insanlık tarihinde bir zaferdir. Kadınlar çok eski zamanlardan beri, tarih sayfalarında isimleri anılmasa da medeniyetin ve toplumun ilerlemesinde öncü rol oynamışlardır. Bizler eril zihniyetin, faşist rejimlerin, kapitalist sınıfların dayattığı bu gerçekliğe teslim olmayı reddederek iyi yüreğimizden ve şefkatimizden yararlanılarak kurnazlık ve hileyle elimizden alınan haklarımızı istiyoruz. Evet haklarımız gasp edildi ancak bu çok uzun sürmedi ve bir anka kuşu gibi ayağa kalkmayı ve korkusuzca özgürlüğe kavuşmak için mücadeleyi sürdürdük ve sürdürüyoruz. Tüm kadın haklarını, eşitliği ve toplumsal cinsiyet adaletini talep eden Rosa Luxemburg ve Clara Zetkin’i kim tanımaz? Onların mücadelesi olmasaydı bugün özel bir kadınlar gününü kutluyor olmayacaktık” denildi.
Faşist TC devletinin, Rojava’ya yönelik saldırılarına dikkat çekilen açıklamada “Tüm zorluklara rağmen varlığını kanıtlamayı başaran Rojava devrimi kadınlarının mücadelesini unutmuyoruz. Hayat bizler için bir sınavdır ama güçlü iradelerimiz, mücadelemizdeki kararlılığımız ve her alandaki çalışkanlığımız ile; siyasi, ekonomik ve toplumsal alanda, işgalci Türk devletinin desteklediği tüm terör biçimlerine karşı mücadele eden ve savaşan kadın savaşçılarımızı da unutmuyoruz. Bizler, Türk devletinin Ortadoğu’da her geçen gün artarak sürdürdüğü her türlü ataerkil saldırıya rağmen toprağımızı ve halkımızı tereddüt etmeden, korkmadan savunma iradesine ve kararlılığına sahibiz. Bütün saldırılara rağmen birçok başarıya imza atan, Arîn Mîrkan, Hevrîn Xelef ve Zalal Zagros’un ruhuyla birlik içinde, topraklarımızı savunmaya devam edeceğiz” denildi.
Rojava Devrimin yarattığı demokratik ortamın Ermenilere sunduğu fırsatlardan bahseden açıklama “Ermeni kadınların yeniden örgütlenerek, 1915’te Osmanlı Turancılığı ve diğer unsurlar aracılığı ile kendilerinden çalınan anadillerini, kültürel miraslarını ve Ermeni kökenlerini yeniden kazanmasında Rojava devrimi önemli bir paya sahiptir. Ermeni katliamından 109 yıl sonra, 8 Mart vesilesi ile tüm kadınların Dünya Kadınlar Gününü kutluyor ve ‘Gin, Giank, Azadutyun’ diyoruz” şeklinde sona erdi.
Açıklamanın ardından Ermeni kadın savaşçılardan oluşan halk oyunları topluluğu, sahneye “Gin, Giank, Azadutyun” sloganı ile girdi. Halk oyunları topluluğu, Ermeni Savaş Dansını sergiledi.
Ermeni Tugayından kadın savaşçılardan oluşan Grup Nisan Güneşi, Filistin Direnişine ve işgale karşı direnen tüm kadınlara selam göndererek işgal karşısında direnişin meşruluğunu vurgulayan Julia Boutros’un “El Hak Silahi” (Silah Hakkımdır) parçasını seslendirdiler. Grup Nisan Güneşi, Çaw Bella parçasını işgal altındaki Artsakh halkına armağan etti. YPJ’nin kadın savunma gücü olduğunu vurgulayan ve kadınları mücadeleye çağıran “Em bang dikin” parçasını ise Şehit Nubar Ozanyan Ermeni Tugayı’nın önderliğine armağan ettiler.
Program akışı boyunca “Kadın, Yaşam, Özgürlük” sloganı Ermenice, Arapça ve Kürtçe olarak atıldı. Programın ardından kadınlar kolektif biçimde hazırlanan yemeklerini yediler. Halaylarla şenlik programı sona erdi.
